Yarın sabah yani 9 şubat 2020 Pazar sabahı, İstanbul saati ile 10.33 de Aslan burcunda bir Dolunay gerçekleşecek. Dolunaylar normalde gergin, sert, insanlara seçimler yaptıran, zorlayan enerjiler olmasına rağmen bu Dolunay o kadar da zorlayıcı olacak gibi görünmüyor.
Ay Aslan burcunda ve Güneş’in evi olan keyifli, flörtler, hobiler, çocuklar evi olan beşinci evde iken, Güneş de Kova burcunda, tam da Kovanın kendi evi olan sosyal gruplar, cemiyetler, gelecek umutlarımızı vaat eden on birinci evde bulunmakta.
Güneş in Kova burcunda ışığı parlamaz, kendisini yeterince gösteremez ancak Ay’ın beşinci evde ve Aslan enerjisinde olması bu etkiyi azaltmakta. Ay’ı Güneş’ in yönetiyor olması enerjinin gerginliğini bir parça azaltıyor, birbirlerini destekleyen bir enerji içindeler. Bu nedenle genel olarak çok fazla duygusal gerilimler yaşanmasını beklemiyorum gün içerisinde. Ama şunu unutmayalım elbetteki her zaman söylediğimiz gibi aslolan kişisel haritalar üzerindeki etkilerdir.
Dolunayın bir diğer pozitif etkisi ise yükselen noktasının, Güneşin yücelim derecesi olan 19 derece Koç noktasında olması ve haritanın geneline baktığımızda Aslandaki Ay ve Yaydaki Mars ile üçgen açı oluşturuyor olması kişilerin olumlu sonuçlanacak, doğru atılımlarda bulunabileceğini ifade ediyor. Üçgen açılar zaten enerjilerin rahat aktığı enerjilerdir. Dolayısıyla siz bu dolunayda Ay ve Güneş in etkisi ile her ne kararlar alacaksanız bu kararları uygulamakta zorlanmayacaksınız, size destek veren bir hareket enerji akışı bulunmakta. Aslan, Koç ve Yay ateş elementi burçlarıdır, bunların rahat bir enerjide çalışıyor olması kişilerin ve de sistemin rahat bir hareket alanında olduğunu ifade eder. Ateş elementi ve Ay ın beşinci evde ve yaydaki Mars’tan destek alıyor olması, aşk hayatınızla ilgili cesaret , inisiyatif alma ve tutku getirecektir. Sevgilinizle açık açık kapalı kalmış, çözümlenmeye ve cesarete ihtiyaç duyulan konuları konuşmanın, açığa kavuşturmanın tam da zamanıdır. Mars’tan ve Koç yükselenden desteklendiğini hatırlayalım 😊 Çocuklarınızla ilgili bazı kararlar alıp, önemli ve olumlu gelişmeler de yaşayabilirsiniz.
Aslan demek kalp demek, çocuklar demek, aşk demek, tutku demek, cesaret demek, güç demek… Bu güzel duyguların bu ara tadını çıkarın. İçinizdeki çocuğu mutlu edin, aşkınızı doya doya yaşayın, sanatsal yeteneklerinizi, yaratıcılığınızı kullanın, arkadaşlarınızla buluşup eğlenceli zamanlar geçirin, hobilerinize vakit ayırın, kalbinizi dinleyin, onu hoş tutun, hafifletin… Hayat enerjinizin yükseldiğini göreceksiniz ki hepimizin bu günlerde buna ihtiyacı var. Satürn enerjisinin üstesinden ancak Güneş enerjisi gelir, Güneş de Aslan demektir. Hadi biraz kendinizi şımartın bu aralar…
Güneşin Kova burcunda, Merkür ün ve de Neptünün ün Balık burcunda olması toplumsal olaylara duyarlılık göstermemizin vurgusunu yapıyor adeta. Yılın ilk ayında toplum olarak oldukça zorlu günler geçirdik. Zarar görenlere, ihtiyacı olanlara karşı duyarlı, şefkatli, merhametli, empatik ve de elimizden geldiğince yardımcı olmanın tam da zamanıdır.
Son iki yıldır artık hepimizin bildiği gibi içinde Saturn, Pluton, Güney ay düğümü ve son 2 aydır da Jupiter in katıldığı ağır bir Oğlak stelyumu devam ediyor. Bahsettiğimiz gezegenler zaten toplumsal gezegenler, toplumla ilgili sorumluluk olmaya davet ediyor. Doğru , dürüst, sorumluluk sahibi çalışmalar yapılması gerektiğini, haktan, hukuktan, vicdandan ve doğruluktan ayrılmamak gerektiği vurgusunu yapıyor. Bu stelyum her zaman söylediğim gibi gerek bireysel, gerek toplumsal gerekse evrensel yanlış her ne enerji varsa onları hizalamak ve düzeltmek için çalışmaktadır. İçinde ay düğümlerinin olması zorlu da olsa her ne yaşanıyorsa kadersel olduğunu anlatıyor. Oğlak en temelde disiplin ve sorumluluk demek. Her ne yapıyorsanız Oğlakın yani Satürnün prensiplerinden ayrılmadığınız sürece kazanan ve uzun vadeli ödülü alan tarafta olacaksınız.
Kişisel alanda ise vicdan en önemli tartıdır. Kendi vicdanınızı ölçün, biçin. Kötü olmak diye bir olgu yok aslında. Ama vicdanınızın sesi sizi içten içe uyarıyor ve rahatsız ediyorsa orada sizin yaptığınız bir yanlış mutlaka vardır. Bunu dışarıdakiler anlamaz, bilmez ama içsel olarak siz iyi bilirsiniz. Her zaman dediğimiz gibi önce kendimizi tanıyalım, sistem bizden ne istiyor anlayalım, mantığımızı ve duygularımızı dengeleyelim, karmaları temizleyelim ve de yeni karmalar yaratmayalım. Doğru ve adaletli olmak adına yapmanız gereken her ne davranış varsa bundan ayrılmayalım. Özürler dilenmeli, acıtan , rahatsız eden, yoran duygular temizlenmeli, alınması gereken sorumluluklar alınmalı, gerekli emek verilmeli ve yepyeni ve aydınlık bir sürece doğru enerjiler temizlenerek devam edilmeli. Bu dönem Satürn enerjisinin gerektirdiği gibi tam bir dip köşe temizlik dönemidir.
Depremler olacak mı sorularına istinaden, evet depremler devam edecektir. Türkiye zaten bir deprem kuşağı üzerinde yer almakta ve gökyüzünde toprak elemementi ağırlığı, özellikle de Uranüs’ün depremi sembolize ediyor olup toprak elementinde yani Boğa burcunda seyrediyor olması deprem olgusunu zaten vurguluyor, bunları tahmin etmek zor değil. Ayrıca depremleri ömrümüz boyunca büyük küçük ölçeklerde bu ülkede hepimiz yaşadık, süprizli bir konu değil.Ancak şu var ki büyük İstanbul depremini sürekli kafamızda canlandırıp enerjiyi aktive etmenin doğru olmadığını düşünüyorum, düşünce de enerjidir, hatta söz büyüdür derler. Depremler olacaktır ama tam olarak nerede olacağını şu an deprem bilimciler dahil kimse net olarak bilemiyor. Satürn döneminin net ve asıl ifadesi depremin kendisinden çok yapılması gerekenlere odaklanmayı vekonuyla ilgili toplumsal sorumluluk vurgusunu anlatır. Devletler, sorumlu kişiler, otoriteler bu konuyu ele almak zorundalar aksi halde en büyük darbeyi Satürn den kişisel olarak da alacaklardır, ödemeleri gereken ağır karmalar yaratacaklardır. Bu ağır Satürn enerjisi eksikleri atlamaz, hataları affetmez, Tanrının sopası gibi …
Haritada Venüs ve Şiron kavuşumunu da görmezden gelmeyelim. Ay düğümlerinin T kare apeksinde yer alan Şiron ve Venüs kavuşumu, ilişkilerde kadersel süreçler içerisinde yaralanmalar vurgusunu taşıyor. Ancak bu yaralar olmadan ilişkilerin alt yapısı temizlenemez. O yüzden yaraları alıp kabul edip nasıl iyileştiririz onun derdinde olmamız gerekiyor, üzerine tuz basmak değil. Söyleyeceğim şudur ki enerjiler, açılar her ne kadar zorlu olursa olsun, seçimi biz yaparız, o deneyimi biz yaşarız. Yarayı kanatmak da iyileştirmek de bizim elimizde, çünkü bu bir kadersel süreç ve bu süreçlerin içinde seçimlerimiz bize ait. Her ne kadar çabuk dengeye, irade ve idrağa varırsak o kadar hızlı ilerleriz. Yaralar iyileştirilmezse tekrar tekrar kanayacaktır emin olun.
Son bir detay, tekrar belirtmekte fayda var. Üzerinizde hala yük olarak taşıdığınız bitmiş enerjileri sevgiyle bırakmanın zamanıdır. Hayatınıza gelmiş, vazifesini yapmış ve artık gitme zamanı gelmiştir. Yükleri bırakın artık, hiçbir enerji size ait değildir, ancak kendi iradesi ile sizinle senkronize bir frekansta ise sizinle kalır. Bırakın hayat geleceğe hafif ve yeni enerjilerle aksın. Kilitlenmiş enerjiler açılmazsa hep aynı noktada mutsuz bir şekilde dönüp dururuz.
Dolunay en çok sabit burçlar olan Aslan, Kova, Boğa ve Akrepte Güneş i, Ay ı, önemli noktaları ve yükselen burcu olanları etkileyecektir. Naçizane tavsiyem, doğum haritalarınızdaki önemli gezegenlerin ve noktaların burç, derece ve ev yerleşimlerini bilirseniz astroloji yazıları ve açıklamaları sizler için çok daha anlamlı olacaktır.
Sevgiyle sağlıkla pozitifte kalalım…
Sorularınız için bana mail adresimden ulaşabilirsiniz.