Şebnem İşigüzel’in çıktığında büyük yankılar uyandıran “Hanane Ay Doğacak” adlı kitabı tuhaf bir büyüye sahip sanki; okuyucu üzerinde tılsımlı bir etki yaratıyor.
Anlatılan garip ama bir o kadar da çarpıcı hikayelerin içine dalıyor okuyucu ve dipsiz bir kuyu gibi derinliklere indikçe nelerle karşılaşacağını bilmeden ama büyük bir tutku ve merakla okumaya devam ediyor. Okudukça şaşırıyor, irkiliyor, öfkeleniyor; ensest ilişkiden ölü seviciliğine kadar topluma aykırı gelen, tabu sayılan, hissedilmesi bile şiddetle yasaklanan, insan benliğinin derinliklerinde yer alan, kişiler ve koşullar bütünlendiğinde ortaya çıkan “ayıp” duygularla dolu satırlar silkiyor onu.
İtici ve hatta belki de tiksindirici gelmesi beklenen bu duygular ve yaşanmışlıklar Şebnem İşigüzel’in kaleminin sihirli dokunuşlarıyla öyle bir havaya bürünüyor ki bırakın iğrenmeyi, sarsılıyor, silkeleniyor, çırpınıyor, kızıyor ve sonunda seviyorsunuz kitabı. İşte yazarın sihri bu.
Bu sihrin oluşumunda ana unsur kitapta anlatılan öykülerin hepimizin bir gün başına gelme olasılığı olan ve belki de gelmesini arzuyla umut ettiğimiz o taparcasına, delicesine, sınır tanımayan şekilde aşık olma güdüsü. Aşkın başladığı yerde her şey mazur görülebilir, kabul edilebilir ve yapılabilir hale geliyor insan hayatında. Hele büyük ve tutkulu bir aşksa yaşanan, aşkı uğruna canını bile ortaya koyabiliyorsa seven; o zaman insanların çoğu içlerinde imrenme ve kıskançlığın ince sızısıyla saygıyla eğiliyorlar önünde.
“Hanene Ay Doğacak” ta ana karakter ne kadınlar, ne erkekler, ne iki cins arasında kalanlar, ne yaşlılar, ne de gençler. Kitabın başkahramanı AŞK, en olmayacak halleriyle AŞK…
Aşkın hiç bilmediğimiz ya da bilmezden gelmek istediğimiz hallerini de anlatabilen bu cesur anlatım öyle bir kitap ki, 1993 yılında yayımlandığında hem Yunus Nadi Öykü Ödülü’ne layık görülmüş hem de aynı yıl Muzır Kurulu tarafından yasaklanmış! Yazarının gerçek adını değil takma isim kullandığı düşünülmüş, hatta haberi bile hazırlanmış ama son anda gazetenin yazı işleri müdürünün yazarın adını bilinmeyen numaralara sormayı önermesi üzerine gerçekte bir Şebnem İşigüzel’in bulunduğu ve “Hanene Ay Doğacak” ın ilk kitabı olduğu öğrenilmiş. O dönemde satış rekorları kıran, özellikle genç kesimin elinden düşürmediği bu kitap küçük bir efsaneye dönüşmüş.
Şebnem İşigüzel’in henüz 20 yaşındayken yazdığı “Hanene Ay Doğacak”, ileride Türk edebiyatının önemli yazarlarından biri olacak genç bir ışığın göz alıcı bir şekilde yaydığı pırıltıdır. Kitaplarında karanlık dünyalardan örülü bambaşka bir evren kuran ve bu evrende inanılmaz, sarsıcı, kışkırtıcı, büyüleyici kurgular oluşturan yazarın ilk yansımalarıdır.
Cesur ve genç bir kalemin elinden çıkan bu satırlar okunmaya değer…
ŞEBNEM İŞİGÜZEL: 1973 yılında Yalova’da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Yalova’da tamamladıktan sonra, İstanbul Üniversitesi Antropoloji bölümünde okudu. Gazeteciliğe henüz 17 yaşında başlayan yazarın aynı yıllarda Sokak dergisinde karikatürleri çıktı. Birçok dergi, gazete ve televizyon kuruluşunda muhabirlik ve editörlük yapan İşigüzel’in ilk kitabı “Hanene Ay Doğacak” 1993 yılında yayımlandı ve aynı yıl hem Yunus Nadi Öykü Ödülü‘nü kazandı hem de Muzır Kurulu’nca yasaklandı. Bir sene sonra “Öykümü Kim Anlatacak” adlı kitabını çıkaran yazarın ilk romanı “Eski Dostum Kertenkele” ise 1996’ta yayımladı. Ağırlıklı olarak Radikal İki’deki yazılarından derlediği “Neşeli Kadınlar Arasında” 2001’de çıktı. 1997’de bu yana yaşamını yazarak sürdüren evli ve bir çocuk annesi olan Şebnem İşigüzel’in diğer önemli kitapları arasında Kaderimin Efendisi (2001), Sarmaşık (2002), Çöplük (2004), Kirpiklerimin Gölgesi (2010) ve Venüs (2013) sayılabilir.