Marangozların Yontamayacağı 25 Milyon Euro’luk Hücum Hattı
Cumartesi günü Fenerbahçe – Trabzonspor maçını tribünden izledim. Maçın henüz otuzuncu dakikasında, yanımda bulunan arkadaşımla ortak paydada olduğumuz nokta, gol atabileceğimize pek ihtimal vermememizdi. Ya son dakikadaki gibi bir karambol ya da duran top, penaltı değerlendirecektik. Bu şartlar da oluşmayınca doğal olarak gol gelmedi. Tribündeki ve Twitter’daki taraftar Fenerbahçe’nin gol atamamasına ‘’kısmetsizlik’’ derken, bana göre son derece normal bir durumdu.
Bu yazının içeriği Fenerbahçe – Trabzonspor maçını analiz etmek üzerine olmayacak. Ben daha farklı bir noktaya, takımdaki yabancı futbolcuların kalaslığına değinmek istiyorum. Değinmek istediğim daha önemli bir nokta ise, bu kalaslığı hem Fenerbahçe taraftarı hem diğer takım tarafları görüyorken, istatistik olarak da ortadayken, bu takıma devre arasında neden forvet alınmadığıdır.
Fenerbahçe taraftarı takımının son 3 maçtaki oyunundan memnun. Sezon başındaki ne idüğü belirsiz şablonu baz aldığımızda haklılar. Lakin, takımda hala ciddi sıkıntılar devam etmekte. Futbol skor oyunudur, gol bulamadıktan sonra ne kadar iyi oynadığınızın önemi yoktur. Her ne kadar klişe olsa da lig 34 maçlık uzun bir maratondur ve yazın düzenlenen eleme usulü turnuvalara benzemez. Yunanistan Milli Futbol Takımı’nın 2004 Avrupa Şampiyonası’nı kazanırken yaptığı gibi 7 maçta 4 gol atıp şampiyon olamazsınız. Eğer büyük takımsanız ve şampiyonluğa oynuyorsanız, takımınızın hücum bölgesinin, özellikle forvet oyuncularının rakibin korktuğu, direkt olarak skora etki edebilen isimler olması gerekmektedir.
Fenerbahçe taraftarı ve yönetimi maalesef acı gerçeği ısrarla görememektedir. Kendi arkadaşlarımın ve futbol bilgilerine de güvendiğim insanların yanıldığı ciddi bir nokta var. Bu arkadaşlar Fenerbahçe’nin oynadığı futbolun rakipleri Beşiktaş ve Galatasaray’dan daha iyi olduğunu söylemekte ki ben oyun bazında buna katılıyorum ancak futbol eğer bir skor oyunu ise istatistikler bu arkadaşları yanlış çıkarmakta.
Kısa ve basit bir inceleme yaptığımızda aşağıdaki deplasman istatistiklerinin Fenerbahçe hücum hattının çok vahim durumunu ortaya çıkarmaktadır:
Rakip Sahada Atılan Gol Sayısı:
Bursaspor – 19
Galatasaray – 17
Beşiktaş – 16
Fenerbahçe – 11
Görüldüğü gibi Fenerbahçe şampiyonluk için yarıştığı tüm rakiplerinden daha az gol atmış. İleri hücum hattında oynattığı Nijerya’lı oyuncusu Emenike ise forma giydiği 18 maçta sadece 3 gol atabilmiş.
Aziz Yıldırım’ın ‘’Ben Fikret Orman’ı aradım, dedim ki Biz DembaBa ile ilgilenmiyoruz bence sen al’’ dediği DembaBa ise 18 gol atmış. Bursaspor’un Brezilyalı oyuncusu Fernando ise kopmuş gitmiş, rakip takımların dalga geçtiği Burak ve Umut’un ise maşallahı var. Şimdi istatistikler durumu apaçık ortaya koyarken, koca Fenerbahçe’nin Emenike ve Sow ikilisi ile şampiyonluk için yarışmakta ısrar etmesi ve ara transfer döneminde takıma katkı yapabilecek bir santrafor almamasının izahı nedir? Hadi diyelim ki finansal durumu sıkıntıda olan kulüp oyuncu almadı, Emenike’nin yedeğe çekilip oyuna, Webo ile başlanmaması nasıl izah edilebilir. Hadi bu da yapılmadı, rakibi kendi yarı sahasına hapsettiğiniz bir maçta Kasımpaşa maçında ağları iki kere havalandırmış Dirk Kuyt’u ve takımın en yaratıcı oyuncusu Diego Ribas’ı oyundan almaya nasıl hak payı çıkartabiliriz?
Ben çıkartamıyorum. Futboldan anlayan kimse de çıkartamayacaktır. Eğer bir futbol takımı rakibini 90 dakika boyunca yarı sahaya hapsetmişse, kaleyi bulan 23 şutu varsa, bu kadar şuta rağmen girdiği ‘’net gol şansı’’ sayısı ‘’3’’ ise, o takımda çok ciddi problemler vardır. Bu problemler sırf Fenerbahçe ile sınırlı değildir. Bir takımın iyi futbol oynaması ya da ligindeki en iyi topu oynaması, o takımın şampiyon olacağı anlamına gelmemektedir. Bundesliga’da mücadele eden Borussia Dortmund da Fenerbahçe ile aynı dertten muzdarip. Alman ekibi ligdeki en az 10 takımdan daha iyi futbol oynamasına rağmen, çok şaşırtıcı bir şekilde küme düşme potasında yer almakta.
Neden? Yanlış forvet transferleri yüzünden.
Lewandowski gibi bir gol makinesini rakibine kaptırdıktan sonra transfer edilen Ciro Immobile ve Ramos ikilisi de tıpkı Fenerbahçe’nin Emenike ve Sow ikilisi gibi verimsiz olunca sonuca gidemezsin.
Sonuç olarak futbolda bir kanun vardır. Gol atamadan kazanamazsın. Şampiyonluk yarışındaki rakiplerin gol noktalarında senden daha verimliyse ve sonuca gitmeyi becerebiliyorlarsa şampiyonluk için daha fazla şansları vardır. Fenerbahçe’nin bu sezonki en büyük şansı, ligin ikinci yarısında derbileri iç sahada oynayacak olmasıydı. Sarı Lacivertli ekip ilk fırsat Trabzonspor maçında tepti. Deplasmanlarda zaten ciddi sıkıntı yaşayan ekibin kısa sürede kendine çeki düzen vermesi, gerekirse farklı taktiksel varyasyonlara gidip hücum bölgesinde alternatiflerini arttırması lazım. Ligin bitimine 15 maç kalmışken, Sarı Lacivertlilerin Emenike ve Sow’un patlama yapmasını bekleme lüksü artık yok. Umarım teknik heyet ve yönetim de bunun farkındadır.
İyi haftalar dilerim,
@josephintavugu