ATATÜRK, ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ VE ÇANAKKALE’DE ÖLEN DÜŞMAN MUHARİPLERİ
BURADA YATAN AZİZ ŞEHİTLERİMİZ! SİZİ HÜRMETLE, SAYGI İLE ANIYORUZ.
ATATÜRK:
-…”ŞU BİLİNSİN Kİ, BİZ YABANCILARA KARŞI HERHANGİ DÜŞMANCA BİR HİS BESLEMEDİĞİMİZ GİBİ ONLARLA SAMİMİ MÜNASEBETLERDE BULUNMAK ARZUSUNDAYIZ. TÜRKLER, BÜTÜN MEDENİ MİLLETLERİN DOSTLARIDIR. YABANCILAR MEMLEKETİMİZE GELSİNLER, BİZE ZARAR VERMEMEK, HÜRRİYETLERİMİZE GÜÇLÜKLER ÇIKARMAYA ÇALIŞMAMAK ŞARTIYLA BURADA DAİMA İYİ KABUL GÖRECEKLERDİR. MAKSADIMIZ, YENİDEN YAKINLIK MEYDANA GETİRMEK, BİZİ BAŞKA MİLLETLERE BAĞLAYAN İLİŞKİLERİ ARTTIRMAKTIR. MEMLEKETLER MUHTELİFTİR, FAKAT MEDENİYET BİRDİR VE BİR MİLLETİN GELİŞMESİ İÇİN DE BU YEGÂNE MEDENİYETE İŞTİRAK ETMESİ LAZIMDIR. OSMANLI İMPARATORLUĞU’NUN ÇÖKÜŞÜ, BATIYA KARŞI ELDE ETTİĞİ ZAFERLERDEN ÇOK MAĞRUR OLARAK, KENDİSİNİ AVRUPA MİLLETLERİNE BAĞLAYAN İLİŞKİLERİ KESTİĞİ GÜN BAŞLAMIŞTIR. BU, BİR HATA İDİ, BUNU TEKRAR ETMEYECEĞİZ.
25 NİSAN “ANZAK GÜNÜ”
Avustralya ve Yeni Zelanda uluslarının İngiltere güdümünde girdikleri bu savaşa ait, hiç tanımadıkları Anadolu topraklarında verdikleri canlar için, “NEDEN” ve “NİÇİN” sorularını kendilerine sordukları, ulusal bilinç kıvılcımını yaktıkları ilk günün kutlanmasıdır.
“BURADA HER GÜN, HER AN ÖLÜMLE İÇ İÇE YAŞIYORUZ. HER ŞEY ANLAMINI YİTİRMİŞ DURUMDA. HAYAT NORMALDE ÇOK KARIŞIK: OYSA BURADA KURALLAR ALABİLDİĞİNE BASİT. VAKTİN VARKEN YEMEĞİNİ YE! UYUYABİLİYORSAN HEMEN UYU. YAPABİLİYORSAN MARALİNİ YÜKSEK TUT VE UMUDUNU YİTİRME. SAHTE BİR GÜLÜMSEME BİLE ENDİŞELİ BİR İFADEDEN ÇOK DAHA İYİ. KORKMANIN, ENDİŞELENMENİN, HİÇBİR ŞEYE FAYDASI YOK.” Percival Fenwick-Yeni Zellanda Sıhhiye Birliği
Guy Nightingale ve taburu, 2000 askerle birlikte eski bir kömür gemisi olan River Clyde’tan karaya çıkacaktı.
Guy Nightingale şu mektubu yazacaktı:
“23 NİSAN. SEVGİLİ ANNECİĞİM, ZAMAN GEÇTİKÇE HEYECANIM ARTIYOR VE TOPRAĞA AYAK BASACAĞIMIZ ANI HEYECANLA BEKLİYORUM. PAZAR SABAHI ŞAFAKLA ÇIKARMA YAPACAĞIZ VE İLK ÇIKACAK EKİP BİZİZ.”
ATATÜRK, ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ VE ÇANAKKALE’DE ÖLEN DÜŞMAN MUHARİPLERİNE
ATATÜRK ’ün, Çanakkale bölgesine denetlemeye gidecek olan dönemin İçişleri Bakanı Şükrü KAYA, veda için kendisini ziyarete geldiği zaman ona söylediği aşağıdaki sözleri; onun evrensel kişiliğini ve tarifi olanaksız hoşgörüsünü göstermektedir:
-…”ÇANAKKALE’YE GİTTİĞİN ZAMAN AZİZ ŞEHİTLERİMİZİ DE ZİYARET EDECEKSİN. BU GÖREVİ YAPACAĞINA ŞÜPHE YOK. YALNIZ BİR NUTUK SÖYLEYECEKSİN.
BEN SÖYLEYEYİM:
BURADA YATAN AZİZ ŞEHİTLERİMİZ! SİZİ HÜRMETLE, SAYGI İLE ANIYORUZ, DİYECEKSİN. MEHMETÇİK ANITININ BAŞINDA, BÜTÜN YETENEĞİNLE KONUŞACAKSIN. BURADA RAHAT VE HUZUR İÇİNDE YATINIZ, DİYECEKSİN. SİZ OLMASAYDINIZ, SİZ GÖĞÜSLERİNİZİ ÇELİK KALELERE SİPER ETMESEYDİNİZ, BU BOĞAZ AŞILIR, İSTANBUL İŞGAL EDİLİR, VATAN TOPRAKLARI İSTİLAYA UĞRARDI, DİYECEKSİN.”
—“Evet, böyle konuşacağım! “
-…”HAYIR, HAYIR… SEN BÖYLENİN ÜSTÜNDE, ÇOK DAHA BAŞKA KONUŞACAKSIN. DÜNYAYA SESLENİRCESİNE KONUŞACAKSIN. ORADA, ÇANAKKALE’DE YALNIZ BİZİM ŞEHİTLERİMİZİ DEĞİL, BU TOPRAK ÜSTÜNDE KANLARINI DÖKEN İNSANLARI DA O KAHRAMAN ASKERLERİ DE HÜRMETLE, SAYGIYLA ANACAKSIN.”
—“Paşam, ben bunları yapamam; çünkü bu sözler ancak sizin söyleyebileceğiniz yüksek sözlerdir.”
-…”SÖYLEYECEKSİN. ÇANAKKALE’DEN DÜNYAYA KARŞI BÖYLE KONUŞACAKSIN. SENİN BÖYLE KONUŞMAN GEREKİR.”
Şükrü KAYA, ATATÜRK ’ün yanından ayrılır ve gece tekrar buluşurlar.
ATATÜRK, Şükrü KAYA ’ya uzun bir kâğıt uzatır. Bu, Çanakkale’de söyleyeceği nutuktur. Bizzat hazırlamıştır ve Şükrü Kaya, bu nutku alıp Çanakkale’ye gider. Orada Mehmetçiğin mezarı başında bu nutku söyler.
Nutukta Şükrü KAYA ’nın yabancı askerlere hitaben belirttiği cümleler şunlardır:
“BU MEMLEKETİN TOPRAKLARI ÜSTÜNDE KANLARINI DÖKEN KAHRAMANLAR! BURADA BİR DOST VATANIN TOPRAĞINDASINIZ. HUZUR VE RAHAT İÇİNDE UYUYUNUZ. SİZLER, MEHMETÇİKLERLE YAN YANA KOYUN KOYUNASINIZ. UZAK ÜLKELERDEN EVLÂTLARINI SAVAŞA GÖNDEREN ANALAR! GÖZYAŞLARINIZI DİNDİRİNİZ. EVLATLARINIZ BİZİM BAĞRIMIZDADIR. HUZUR İÇİNDEDİLER VE HUZUR İÇİNDE RAHAT RAHAT UYUYACAKLARDIR. ONLAR, BU TOPRAKLARDA CANLARINI VERDİKTEN SONRA, ARTIK BİZİM EVLATLARIMIZ OLMUŞLARDIR.”
Şükrü KAYA, ATATÜRK ’ün toprağında yendiği milletlere karşı gösterdiği yüksek insanlık hislerinin ifadesini taşıyan cümleleri Çanakkale’de söyler, Ankara’ya döner.
Meğer Mehmetçik Anıtı’nın başında söylenen bu sözleri kaydeden birkaç gazeteci varmış. Onlar bu sözleri gazetelerine bildirirler, nutuk dünyaya yayılır ve aradan hafta geçmeden Şükrü KAYA ’ya telgraflar yağar. Ta Avustralya, Yeni Zelanda’dan günler sonra mektuplar gelir.
Gözleri yaşlı analardan, kardeşlerden, siyasî şahsiyetlerden, askerlerden…
Şükrü KAYA, bu konuşmasından dolayı tebrik ve takdir edilir.
Oysaki söz, büyük askere aittir.
Ve o büyük asker, dün yendiği milletlere karşı düşmanlık hissi beslememekte, en insanî, en medenî hislerle, dostluk elini uzatmaktadır ve bunu Türkiye Cumhuriyeti’nin İçişleri Bakanı’na söyletmektedir. “YURTTA BARIŞ, CİHANDA BARIŞ ”
BİR BAŞKA YAZIMDA GÖRÜŞMEK ÜZERE ESEN KALIN. EKSİKLİKLER BENİM FAZLALIKLAR DAHA ÖNCE EMEK VERENLERİNDİR.