İzmir’de yarın Devlet Opera ve Balesi tarafından sahnelenecek olan Carmina Burana’ya Kültür Bakanlığı tarafından sansür uygulandı. Bakanlık incelemesinden sonra eserin 11 ve 14’ncü bölümlerinin çıkarılması istendi. DOB Genel Müdürlüğü de İzmir Devlet Opera ve Balesi’ne temsilin iptal edilmesi talimatını verdi.
İZDOB, 1100 kişilik ve tüm biletleri satılmış olan 2 Nisan Cumartesi verilecek temsilin iptal edildiğini web sitesinden duyurdu, ancak herhangi bir basın açıklaması yapılmadı. Ünlü sanatçı Fazıl Say konuyla ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı:
KÜLTÜR BAKANLIĞINDAN CARMİNA BURANA’YA SANSÜR!
İki gün önce buraya yazdığımız yazıda, bu hafta Antalya’da “gerekçesiz” bir şekilde sansürlenen NAZIM ORATORYOSU yerine CARMİNA BURANA eserinin konulduğunu, ama ironi ve ters köşe bir vuruş o ki, Carmina’nın da konusunda şarap, şevhet ve seks içerikli bölümler bulunduğunu yazmıştım.
Biraz önce öğreniyoruz ki, Devlet Opera ve Balesi İZMİR’de 2 Mayıs’ta sahnelenecek CARMİNA eserini, sözlerinin içeriği sebebiyle, bakanlıktan gelen emirle iptal ettirmiş, ve hemen ardından İzmir’de istifalar olmuş!
(!!!)
Bu delilik ne zaman sona erecek bilmiyorum!
Yani hakikaten bu kadar yobazlık hiç görmedim!
Kime nedir, -hangi eserin konusu nedir – sözleri nedir? İsteyen gider istediği eseri sever, seyreder, tartışır,
sansürlemek neden?
Neden bu derece tutarsız bu derece yobaz her şey?
Bu konuda meslektaşlarıma tavsiyem, birlikte hareket etsinler..
Konu çünkü genel itibariyle Sansür ve yobazlıktır. Sanat buna karşı tutunamaz…
Şimdi,
Bence ;
1- Asıl istifa etmesi gereken bu emiri verendir.
2- Asıl istifa etmesi gereken bu emiri verene o emiri vermesi için muhtemel hepimizin tahmin ettiği baskıyı yapanlardır.
3- Konu Sansürdür aslında. Şu veya bu eser de değildir…
Bunun yarını var, öbür günü var, Mozart Operasındaki fingirdeşme sahnesine kadar yolu var bu sansürcü anlayışın..
Suçlular mı kim? Kim acaba? Bu olayda suçu “Facebook’ta kendi grubunda yazı yazan Fazıl Say’a atan” ve günümüze değin yaşanılan tüm sansürlemelerde susanlar, orkestra şeflerimizin görevlerine son verildiğinde hiç bir dayanışma gösteremeyenler, şimdi , sansürlemeler kendi başlarına geldi, bir zahmet aynaya bakacaklar mı? Ben niye sustum diye soracaklar mı?
Bence yarın bakanlığın önünde gümbür gümbür bir orkestra ve koro bu sansürlenen eserleri çalsınlar…
Bari, madem sanatın sonu geliyor bu ülkede ,meslektaşlarımızın son hamlesi “şerefli” olsun!!
Fazıl SAY