Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhurbaşkanlığı’na seçilmesi üzerine söylev ve demeçleri
Kurtuluş Savaşı’nın ardından TBMM tarafından 29 Ekim 1923 günü Cumhuriyet ilan edilirken, Mustafa Kemal ’de Cumhurbaşkanı seçildi. 1938’deki ebedi istirahatına çekilinceye kadar 4 kez Cumhurbaşkanı seçilen ATATÜRK, bu görevi en uzun süre yürüten Cumhurbaşkanımız’dır.
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ‘ün 4 kez Cumhurbaşkanlığı’na seçilmesi üzerine söylev ve demeçleri şöyledir:
29 Ekim 1923
CUMHURBAŞKANLIĞI’NA SEÇİLMESİ ÜZERİNE:
Saygıdeğer Arkadaşlar!
Önemli ve dünya ölçüsünde olağanüstü olaylar karşısında saygıdeğer milletimizin hazırlıklı oluşuna ve gerçek uyanıklılığına bir değerli belge olan Anayasamızın bazı maddelerini açıklamak için özel komisyon tarafından büyük heyetinize teklif edilen kanun tasarısının kabulü sebebiyle Yeni Türkiye Devleti’nin zaten ve dünyaca bilinen, bilinmesi gereken anlamı, milletler arası tanınan unvanıyla anıldı.
Bunun doğal gereği olmak üzere, bugüne kadar doğrudan doğruya meclisinizin başkanlığında bulundurduğunuz arkadaşınıza yaptırdığınız görevi Cumhurbaşkanı unvanıyla yine aynı arkadaşınıza, bu yeteneksiz arkadaşınıza verdiniz.
Bu nedenle şimdiye kadar tekrar olarak hakkımda göstermiş olduğunuz sevgi ve içtenlik ve güveni, bir kez daha göstermekle yüksek değerbilirliğinizi doğrulamış oluyorsunuz.
Bundan dolayı büyük heyetinize bütün ruh içtenliğimle teşekkürlerimi sunarım.
Efendiler!
Asırlardan beri doğuda haksızlığa ve zulme uğrayan milletimiz, Türk Milleti, gerçekte doğal huylardan temizlenmiş kabul ediliyordu.
Son senelerde milletimizin fiilen gösterdiği yetenek, akıllılık, anlayış, kendi hakkında kötü fikir besleyenlerin ne kadar dikkatsiz ve ne kadar araştırmadan uzak, dış görünüşlere bakan insanlar olduğunu pek güzel ispat etti.
Milletimiz, sahip olduğu kalitelerini ve değerliliğini hükümetinin yeni ismiyle medeniyet dünyasına daha çok kolaylıkla göstermeye başarılı olacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti, dünyada işgal ettiği konuma lâyık olduğunu eserleri ile ispat edecektir.
Arkadaşlar, bu yüce kuruluşu oluşturan Türk milletinin son dört sene sürecinde kazandığı zafer, bundan sonra da birkaç katı olmak üzere, belirtilerini gösterecektir.
Ben kazandığım bu güvene layık olmak için pek önemli gördüğüm noktadaki gerekliliği bildirmek zorundayım.
O gereklilik, yüce heyetinizin şahsım hakkındaki sevgi güveninin, desteğinin devamıdır.
Ancak bu şekilde ve Allah’ın yardımıyla, şahsıma yönelttiğiniz ve yönelteceğiniz görevleri iyi yapmaya başarılı olabileceğimi ümit ederim. Daima saygıdeğer arkadaşlarımın ellerine, çok içten ve sıkı bir şekilde yapışarak onların şahıslarından kendimi bir an bile ayrı görmeyerek çalışacağım, milletin sevgisini daima dayanma noktası kabul ederek, hep beraber ileriye gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti mutlu, başarılı ve muzaffer olacaktır.
1 KASIM 1927
II. KEZ CUMHURBAŞKANLIĞI’NA SEÇİLMESİ ÜZERİNE:
-…”Büyük Millet Meclisi’nin Sayın Üyeleri,
Türkiye Cumhurbaşkanlığı’na ikinci kez seçilmekle övünüyorum. Büyük bir ulusun erdemini, yönünü ve uygun niteliklerini belirleyen cumhurbaşkanlığının, benden ne kadar ağır ve ciddi görevler beklediğini bütün yüreğim ve vicdanımla kavrıyor ve anlıyorum.
Büyük milletimizin, geçen yıllardaki gösterişsiz fakat ulus yararına olan çalışmalarımızı yiğit ve onurlu bir biçimde övgüye değer bulan ve cesaret verici bir anlam taşıyan bu yeni güvenini devlet ve ulusuma pek çok yararlı görevler yaparak ödemeye çalışacağım. (Alkışlar)
Her şeyden önce, büyük Türk Milleti’ne borçlu olduğum sonsuz şükranlarımı, onun büyük meclisine hitap ederken söylediğim minnet ve şükran sözleri ile belirtmeyi ve özetlemeyi kutsal bir görev sayarım.
Sayın üyeler,
İkinci kez Cumhurbaşkanlığı dönemine erişmekten duyduğum onur, özellikle cumhuriyetin mutluluğa ve yükselmeye aday yeni bir döneme erişmesinden kaynaklanmaktadır. Bağımsızlık, milliyetçilik ve başarı temellerinden doğan ve gelişen cumhuriyet, dört yıl içinde kararlı reformları ve gelişmesi ile ne kadar sağlam kurallara dayandığını ve aziz Türk milletinin nasıl candan aradığı bir devlet biçimi olduğunu gösterdi ve kanıtladı. (Alkışlar)
Her kuralı değiştirmede kararsız zihinlerde oluşabilecek kuşkular geçen yılların ürünleriyle büsbütün ortadan kalkmış ve Türk Milleti böylece içte ve dışta güçlü ve yerleşmiş bir devlete sahip olmuştur.
Cumhuriyetin yeni dönemine bu şartlar altında kavuşmuş olmamız duygularımızı ve vicdanımızı kıvanç ve güvenle doldurmaktadır.
Sevgili arkadaşlarım,
Cumhuriyetin iç ve dış politikası, gelecekte de saygınlık, kuvvet ve doğruluk ile ve Türk milletinin bütün güçlerini onun zenginliği, mutluluğu ve gelişmesine yöneltmesi ve bu konulara yoğun ilgi göstermesi ile belirlenecektir. (Alkışlar, bravo sesleri)
Cumhuriyetin varlığına ve yönetimine ve ulusun yararına karşı olabilecek içte ve dışta herhangi bir kötü niyete karşı, her an korumaya hazır bulunmak, dışta dostluklara ve barışçı çalışmalara yardımcı ve vefakâr olmak ve içte vatandaşların güvenlik içinde çalışması ve gelişmesini sağlamak yeni çalışma döneminde de gerçekleştirmeye çalışacağımız temel amaç olacaktır. (Alkışlar)
Bu amaç için, Büyük Millet Meclisi’nin kendisini bekleyen yeni görevleri gerçekleştirmek için ne derece geniş yetkilere sahip olduğunu da belirtmek isterim.
Sayın üyeler,
Büyük Millet Meclisi, Türk milletinin yüzyıllar süren arayışının bir özeti ve onun kendi kendisini yönetme bilincinin canlı bir örneğidir. (Alkışlar)
Türk ulusu, yazgısını Büyük Millet Meclisi’nin olgun ve vatansever eline sunduğu günden başlayarak karanlıkları sıyırıp kaldırmış ve ümitleri boğan acılardan, ulusların gözlerini kamaştıran güneşler ve zaferler çıkarmıştır. (Alkışlar)
Üçüncü Dönem Büyük Millet Meclisi’nin birinci yasama yılının, yardım ve çabalarınızla, Türk Milleti’ne yaraşan ve uygun olan çalışmaların yüksek bir aşamasını daha gerçekleştireceğine sarsılmaz güvenimiz vardır.
Geleceğe yönelik bakışlarınız güven dolu olarak, Büyük Millet Meclisi’nin saygıdeğer üyelerini selamlar ve naçiz bir ferdi olmakla gurur duyduğum büyük Türk Milleti’ne mutluluklar ve ona hepimiz için seçkin ve beğeni taşıyan hizmetler dilerim. (Şiddetli alkışlar)”
4 MAYIS 1931 III. KEZ CUMHURBAŞKANLIĞI’NA SEÇİLMESİ ÜZERİNE:
Saygıdeğer Efendiler!
Beni tekrar Türkiye Cumhurbaşkanı seçmekle kendi adıma ve büyük milletimiz adına hakkımda gösterdiğiniz güvene teşekkür ederim. Bu güvenin bana yüklediği sorumluluğun ağırlığını anlıyorum. Bunun gereklerini yerine getirmede başarının, saygıdeğer milletimizin sevgi ve güvenine ve büyük heyetinizin ciddî yardımına bağlı olduğunu içtenlikle bildiririm.
Bu sevgi ve yardımın benden esirgenmeyeceğine eminim. Büyük milletimiz için yüksek mutluluklar ve yüce meclise çalışmasında başarılar dilerim.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin saygıdeğer üyesi ve cumhurbaşkanı sıfatıyla,
cumhuriyetin kanunlarına ve millî hâkimiyet kurallarına uymak ve bunları savunmak, Türk milletinin mutluluğuna sadık bir şekilde ve bütün kuvvetimle çalışmak, Türk devletine yönelecek her tehlikeyi tam bir şiddetle engellemek, Türkiye’nin şan ve şerefini korumaya ve yükseltmeye ve üzerime aldığım görevin gereklerine hayatımı adamaktan ayrılmayacağıma karşınızda- namusum üzerine söz vererek ant içerim.
1 MART 1935
IV. KEZ CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMESİ ÜZERİNE:
Kamutayın Sayın Üyeleri!
Kamutayca beni bu seçim devresi için de Cumhurluk Başkanlığı’na seçmek yönüyle, yüksek Türk ulusu adına göstermiş olduğunuz büyük güvenden dolayı eğilerek hepinize saygılarımı sunarım (Sürekli alkışlar).
Cumhurbaşkanı sıfatıyla,
Cumhuriyet’in kanunlarına ve millî hâkimiyet esaslarına uymak ve bunları savunmak, Türk milletinin mutluluğuna sadık bir şekilde ve bütün kuvvetimle çalışmak, Türk devletine yönelecek her tehlikeyi tam bir şiddetle yasaklamak, Türkiye’nin şan ve şerefini korumaya ve yükseltmeye çalışacağıma ve üzerime aldığım görevin gereklerine hayatımı adamaktan ayrılmayacağıma namusum üzerine söz veririm (Bravo sesleri, sürekli alkışlar).
Bayanlar, baylar! Bu içtiğim antla, üzerime aldığım onurlu ödevin kutsal olduğu kadar ağır da bulunduğunu pekiyi anlıyorum. Buna benim özel gücüm, ancak sizin, seçkin arkadaşlarımın, ayrılmaz birliği ve aralıksız yardımı ile yetebilir (Bravo sesleri, sürekli alkışlar).
Bu değerli güvencin benden esirgenmeyeceğine imanım büyüktür (Sürekli alkışlar).
Arkadaşlarım, katınızdan çekilirken başladığınız önemli yurt ve millet işlerinde sizler için verimli, mutlu çalışmalar dilerim (Varol, yaşa sesleri, sürekli alkışlar)
BİR BAŞKA YAZIMDA GÖRÜŞMEK ÜZERE ESEN KALIN. EKSİKLİKLER BENİM, FAZLALIKLAR DAHA ÖNCE EMEK VERENLERİNDİR.
Bu yazı www.sechaber.com.tr için yazılmıştır. Bu yazının kaynak gösterilmeden kopyalanması ve kullanılması “5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası“na göre suçtur.