-…”MEMLEKETİMİZ ŞU İKİ ŞEYİN MEMLEKETİDİR: BİRİ ÇİFTÇİ, DİĞERİ ASKER. BİZ ÇOK İYİ ÇİFTÇİ VE ASKER YETİŞTİREN BİR MİLLETİZ. İYİ ÇİFTÇİ YETİŞTİRDİK; ÇÜNKÜ TOPRAKLARIMIZ ÇOKTUR. İYİ ASKER YETİŞTİRDİK; ÇÜNKÜ O TOPRAKLARA KAST EDECEK DÜŞMAN ÇOKTUR…”
ATATÜRK ‘ün İSTANBUL ‘da “Harp Akademisi Askeri tatbikatını izlemek üzere Topçu Atış Mektebine giderek şereflendirmiş ve geceyi tatbikat sahasında geçirmiştir. Tatbikatı dönemin komutanlarından General Halis BIYIKTAY, Kurmay Albay Muzaffer TUĞRUL, Yüzbaşı Sırrı GEMALMAZ yönetmekte, Cevat Abbas GÜRER, Kılıç ALİ, Başyaver Cevat ve Naşit MENGÜ ile Fahrettin ÖNGÖR ise kendilerine eşlik etmişlerdir.
28-29 MAYIS 1936, CUMARTESİ-PAZAR ANADOLU AJANSI’NIN VERDİĞİ BİLGİLER
—“HARP AKADEMİSİ TARAFINDAN YAPILAN VE 28 MAYIS SABAHI BAŞLAYAN TÜMEN TATBİKATI SIRASINDA ÖZELLİKLE UÇAKLARIN GECE HAREKÂTINI İZLEMEK ÜZERE CUMHURBAŞKANI ATATÜRK 28 MAYIS, SAAT 24.00’TE TATBİKAT ALANINI ONURLANDIRMIŞLAR VE HAREKÂTI İZLEMEYE BAŞLAMIŞLARDIR.
BÜYÜK ŞEFİMİZ BU HAREKÂTI SONUNA KADAR ÇOK YAKINDAN İZLEDİLER VE EN MODERN SİLAHLARLA DONATILMIŞ OLAN ORDUMUZDAKİ DÜZEN VE MÜKEMMELİYETTEN DOLAYI TAKDİRLERİNİ BELİRTİLER.
CUMHURBAŞKANI ATATÜRK BU GECE SAAT 24.00’TE HARP AKADEMİSİ TARAFINDAN YAPILAN TATBİKATI ONURLANDIRMIŞ VE GECE YAPILAN UÇAK TATBİKATINI BÜYÜK BİR DİKKAT VE İLGİ İLE İZLEMİŞLERDİR.
ATATÜRK’ÜN HUZURUNDA YAPILAN BU GECE UÇUŞLARINDA, DEĞERLİ PİLOTLARIMIZ TARAFINDAN BÜYÜK BİR ÖZVERİ VE YÜKSEK BİR İLGİ GÖSTERİLMİŞ OLMASI, BÜYÜK ÖNDER’İN KOMUTA HEYETİNİN ÖZELLİKLE TAKDİRİNİ ÇEKMİŞTİR.
ATATAÜRK GECEYİ TATBİKAT ALANINDA GEÇİRMİŞ, DÜN SABAH İSTİNYE SIRTLARINDA BAŞLAYAN VE TANKLARIN, UÇAKLARIN, SİS DONANIMININ VE BÜTÜN SİLAHLARIN KATILIMIYLA SÜREN BU BÜYÜK ASKERİ HAREKÂTI METRİS’TEN SABAH SAAT 5.30’DAN BAŞLAYARAK BÜYÜK BİR DİKKAT VE İLGİ İLE İZLEMEYE BAŞLAMIŞLARDIR.
ÇETİN ARAZİ ÜZERİNDE YÜKSEK BİR YÖNETİM İLE YAPILAN BU BAŞARILI HAREKÂTLAR SIRASINDA EN UFAK BİR NOKTAYI BİLE İHMAL ETMEYEN ATATÜRK, ASKERLE BİRLİKTE YAYA OLARAK BÜTÜN TAARUZ VE SAVUNMA HAREKÂTINI ÇOK YAKINDAN İNCELEMİŞLER VE İLGİLİ KOMUTANLARA BİRÇOK KEZ SORGULARDA BULUNARAK BİLGİ ALMIŞLARDIR.
BU ASKERİ HAREKÂT, HEM TAARUZ VE HEM SAVUNMA BAKIMINDAN TAM BİR DÜZEN VE BAŞARIYLA TAMAMLANMIŞTIR.
ÖZELLİKLE ZİNCİRLİKUYU’DAN BAŞLAYARAK HAREKÂT’I İZLEYEN TÜRK KADIN PİLOT BAYAN SABİHA GÖKÇEN, BU SABAH TEK BAŞINA HAREKÂT ALANI ÜZERİNDE UÇMUŞ, GÖZETLEME YAPMIŞ VE GÖRÜŞLERİNİ BÜYÜK BİR DİKKAT VE İSABETLE BÜYÜK ÖNDER’E VE KOMUTA HEYETİNE ANLATMIŞ, ATATÜRK’ÜN TAKDİRLERİNİ KAZANMIŞTIR.
BÜYÜK ÖNDER HAREKÂT ALANINDAN AYRILIRKEN HARP AKADEMİSİ KOMUTANI’NI HAREKÂT MÜDÜRÜ’NÜ VE BAŞARILI HAREKÂTA İŞTİRAK EDEN BÜTÜN SUBAYLARI KUTLAYARAK: “GÖRDÜĞÜM DURUMDAN ÇOK MEMNUN OLDUM” DEMİŞLERDİR.
ATATÜRK TAM SAAT 09.20’DE METRİS’TEN DÖNMÜŞLERDİR.” (KAYNAK: ANADOLU AJANSI)
–…”BEN, TÜRK ORDUSUNUN YABANCISI DEĞİLİM; BEN, ORDU İLE KÜÇÜK SUBAYLIKTAN BERİ DERİNDEN TEMASA GEÇMİŞ BİR ASKERİM. BEN, HADİSELERİN SEVKİ İLE ORDUNUN İÇİNDE SUBAY, NİHAYET KOMUTAN OLARAK İŞ GÖRMÜŞ VE ZANNIMA GÖRE MUVAFFAK OLMUŞ BİR KOMUTANIM. TÜRK ORDUSUNU, ONUN FAZİLETİNİ, KIYMETİNİ VE BU ORDU İLE NELER YAPILABİLECEĞİNİ BİZİM KADAR ANLAYAN AZ OLMUŞTUR…”
Mustafa Kemal ATATÜRK, yaşamının her döneminde kitapla bütünleşmiştir. Bu okuma sevgisinin kendisine sağladığı bilgi birikimini zaman zaman yazmaya dönüştüren ATATÜRK, yaşamının farklı dönemlerinde farklı konularda kitaplar yazmıştır. Yazdıkları gerek güncelliği, gerekse yol göstericiliği açısından bugün dahi tartışmasız gerçekleri içermektedir. Onun günümüzden yaklaşık bir asır önce yazdığı bu kitapların hâlâ geçerliliğini koruması ileri görüşlülüğünün, akılcılığının ve askerî konulardaki yeteneklerinin en iyi göstergelerinden biridir.
Mustafa Kemal, özellikle II. Meşrutiyet’in (23 Temmuz 1908) ilanından sonra tüm dikkat ve çalışmasını askerlik mesleği üzerine yoğunlaştırmıştır. O, özellikle subayların değişen koşullara uygun olarak mesleki bilgilerini artıracak yayınların yapılmasını gerekli görüyordu. Bu amaçla mesleğinin ilk yıllarından itibaren askerlikle ilgili birikimlerini aşağıda isimleri belirtilen kitaplarda toplamıştır.
a. Takımın Muhârebe Ta’limi
b. Cumalı Ordugâhı
c. Ta’biye Tatbîkat Seyâhati 1
d. Bölüğün Muhârebe Ta’limi
e. Zâbit ve Kumandan ile Hasb-ı Hâl
f. Ta’biye Mes’elesinin Halli ve Emirlerin Sûret-i Tahrîrine Dâir Nasâyih
Mustafa Kemal bir kurmay subay olarak nazari bilgilere önem verirken askerî tatbikat ve manevraların, sadece katılanların istifadesinde kalmasına onun gönlü razı olmamaktadır. Bu nedenle o, bu tatbikat sırasında tuttuğu gözlem notlarını ve komutanların yaptıkları tenkitlerini yazmış ve bunları krokilerle destekleyerek küçük birer broşür hâlinde yayımlamıştır. “Ta’biye Tatbîkat Seyâhati” adlı eseri de bunlardan birisidir. Mustafa Kemal, subayların arazide yetiştirilmesini amaçlayan, tatbikatın önemini vurgulayan bu eserini, 1911’de 5’inci Kolordu Harekât Şube Müdürü iken yazmıştır. Bu eserde, karşılıklı olarak kırmızı ve mavi muharebe birliklerinin Selanik – Kılkış arasında yaptığı savunma ve taarruz uygulamalarının değerlendirilmesi yapılmıştır.
Bu eserinde, bir muharebeyi sevk ve idarede belirli kuralların olmadığını vurgulaması yanında, komutan olan kişinin nitelikleri üzerinde de durmuştur. Bunlar ise: Birliğini barışta ve savaşta eğitmek, yönetmek ve gözetmekteki üstün başarı, elindeki kuvvetin eksikliğini giderecek düşünce gücü ve astlarından her konuda üstünlüğü sağlamaktır. Bunun yanında, kişisel cesaret, başkalarının hareketini önceden seziş ve harekâtını en uygun zamanda yapabilme yeteneği olmalıdır. Ortak amacın gerçekleştirilebilmesi için birliklerini başarılı bir şekilde yönetmeli, astları üzerinde etkili olmalı ve otoritesini kurabilmelidir.
Mustafa Kemal, bir işe karar vermeden önce onu ince ayrıntılarına kadar düşünürdü. O, hiçbir zaman gelişigüzel ve içgüdüye dayalı kararlar vermemiştir. Onun hareketleri her zaman önceden hesaplanmış ve planlanmıştır. O, stratejik ve taktik kuralları kişisel deneyimleri ile birleştirip durum ve koşullara göre uygulamasını en iyi şekilde yapmıştır.
Bu eserde ayrıca bir komutanın başarılı olabilmesi için bu kuralları sadece okumuş ve öğrenmiş olmanın yeterli olmadığı, bunların tatbikatının da önemi belirtilmiştir. Zira zafer ancak tecrübe kazanmış komutanlar sayesinde elde edilebilir.
Emir ve komuta yetkisi ve sorumluluklarını taşıyan iyi bir komutanın görevi, başarıya ulaşmak için birliklerini en iyi şekilde yönetmek ve astları üzerinde etkili olmaktır. Bu sayede düzenli ve disiplinli bir hâle getirilen ordu ile başarıya ulaşılabilir.
Mustafa Kemal’in askerliğe dair yazmış olduğu, yukarıda isimleri sıralanmış olan altı eserinden ilk beşi;
1959 yılında Türkiye İş Bankası tarafından Osmanlıcadan çevirisi yaptırılarak beş bölüm hâlinde tek kitap olarak yayımlanmıştır. Bu eserlerden birisi olan Ta’biye Tatbîkat Seyâhati, 1995 yılında ATASE Başkanlığı Birinci Askerî Tarih Kurulu tarafından “Taktik Tatbikat Gezisi” adı altında, tek kitap hâlinde; birinci kısmı günümüz Türkçesi, ikinci kısmı Osmanlıca çevirim yazıları olarak yayımlanmıştır.
Eserin ATASE ATEM Başkanlığı tarafından hazırlanan bu baskısı “Taktik Tatbikat Gezisi 1” adı altında, günümüz Türkçesi ile yayıma hazırlanmıştır.
Bu baskıda daha önceki baskıdan farklı olarak üç olan harita sayısına dördüncü harita eklenmiştir. Tarihler Rumi takvimden miladi takvime çevrilirken 13 günlük fark eklenmiştir. Başkanlığımız, yapılan bu çalışma ile Ebedî Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK ’ün askerlikle ilgili yazmış olduğu eserleri yaşayan Türkçeye çevirerek okurlarına sunmayı amaçlamıştır. KAYNAK: GENELKURMAYBAŞKANLIĞI
Abdullah ATAY Korgeneral ATASE Başkanı
-…”BENİM İÇİN ORDUMUZUN KIYMETİNİ İFADEDE ÖLÇÜ ŞUDUR:
TÜRK ORDUSUNUN BİR BİRLİĞİ, EŞİTİNİ MUTLAKA MAĞLUP EDER; ŞİMDİLİK BUNDAN FAZLASINI İSTEMİYORUM. ÇÜNKÜ FAZLASINI MİLLETİMİZİN YARADILIŞTAN SAHİP OLDUĞU CENGÂVERLİK ZATEN TEMİN ETMEKTEDİR. FAKAT BU KIYMETİ MUTLAKA MUHAFAZA ETMEK LÂZIMDIR. BUNU, ASKERİ BİR ESAS, BİR KURAL OLARAK GÖZ ÖNÜNDE TUTMALIDIR. BU KIYMET KORUNDUKÇA TEŞKİLATIMIZI, TALİM VE TERBİYEMİZİ, SEVK VE İDAREMİZİ BU HEDEF VE GAYEYE YÜRÜTTÜKÇE, TÜRKİYE’NİN HER TÜRLÜ TAARUZDAN, TECAVÜZDEN KORUNMUŞ OLACAĞINA VE KORUNACAĞINA KİMSENİN ŞÜPHESİ KALMAZ…”
BİR BAŞKA YAZIMDA GÖRÜŞMEK ÜZERE ESEN KALINIZ. EKSİKLİKLER BENİM FAZLALIKLAR DAHA ÖNCE EMEK VERENLERİNDİR.
Bu yazı www.sechaber.com.tr için yazılmıştır. Bu yazının kaynak gösterilmeden kopyalanması ve kullanılması “5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası“na göre suçtur.