Gün Enerjisi ( Numeroloji ) : 13 / 4
Günün Rehber Kartı ( Taroloji ) : Araba
Güneş : Terazi
Ay : Terazi
Gün Yöneticisi : Mars
Bugün Terazide bir yeniay gerçekleşiyor( 03:05 ). Güne daha yeni ve taze bir enerjiyle uyandık. İlişkilerde önemli bir noktadaydık. İlişkileride kendimizi tanıma, tanımlama ve anlama çabasındaydık.
Terazi bizi düşünce ve duygu dünyasının adil bir ifadede kendini bulabilmesine doğru sürükledi. Şimdi bir yerlerden başlamak istiyoruz. Peki, burada neyi anlamalıyız?
İşte bu önemli!
Ay ile Güneş Terazinin 19. derecesinde buluşuyor. Özümüz ve saklı kişiliğimiz, duygularımız, derinlerimiz, buraya ışık düşüyor. Öyle bir hal alıyor ki kendimizi daha bütün olarak görme ihtiyacı gündeme geliyor. Nereden başlamalıyız? Neyi anlamalıyız? Neyi daha farklı yapmalıyız? Ne konuda sessiz kalmaktayız ve bunu nasıl bir enerjisel akışa çevirebiliriz? Neyi duyamadık? Neyi anlayamadık? Kendimize karşı ne zamandan beri kör, sağır kaldık? Bunları anlamalı ve artık özümüzü duymalıydık.
İç ile dış barıştığında, birliktelik keyif olur. Aksi hep oyun hep oyundur ve bu oyun muhakkak ki yorucudur. Bizlerin maskelerin ardındaki gerçek ışıkla buluşması gerekir. İlişki özlerin birbirlerinde kendilerini bulabilmesidir. Onda beni görmek ve bendeki seni dinlerken sendeki ben ile bendeki bene inebilmek! Vay be! Bu iyiymiş!
İnsanın gerçek ilişkisi kendiyledir canım dostlarım ve bunu anlamak önemli! Yaşam resminde insan kendini ve kendine dair derinlikleri okuyabildiğinde artık bütündür ve bu bütünlük ona kendini ve yaşamdaki ışığını armağan edebilecek güçtedir. Kaybetmekten korkan, yaşamı boyunca tutsaktır. Kaybetmeyi göze alan, gerçek kazancın kaybedildiğine inanılanların yerine koyulabilenler olduğunu anlayacaktır. Bunlar önemli!
Deneyimdir gerçek ışık! Emektir. Bu emek hep kendimizden kendimize… Hani diyoruz ya ‘’ Onca emek verdim, nasıl böyle olur? ’’ Ne zaman ki bu emeğin kendimize dair bir yolculuk olduğunun farkına varırız, almamız gereken mesajların farkına varırız, işte yolu o zaman açarız. Ne zaman ki içine düşeceğimize inandığımız yalnızlığa sarılıp olmayanı bizde tutmaya çalışırız, o zaman sadece bir köşe kapmacadır oynadığımız ve bu oyunda hep kendimize karşı kazanmaya çalışır ve her kayıpta kazanmış olmamız gerekirken niye kaybetmişliği yaşamakta olduğumuzu anlamakta zorlanırız.
Kendini kazan! O zaman önce onunla başla! İhtiyaç duyduğun sevgi ve şefkat önce sende! Sen onu var ettiğinde akar kendinden kendine olan yaşamdan da senin varlığının derinliklerine… Her birimiz hak ediyoruz, bunu tüm yüreğimle biliyor ve hissediyorum…
Bugünün titreşimi de bize ‘’ ’eski kral ego‘ ölecek şekerim, başka yolu yok! ‘’ diyor. Yok öyle ‘’ Ben, ben, ben; ama sen, sen, sen! ‘’ demek; çünkü aslında hepsi sen, sen ve sadece sen… Gökyüzü bizden bunu istiyor. ‘’ Hatırla ve ipleri ele al, yapabilirsin, sadece hatırla ve yeter ki bir yerden başla! ‘’ diyor ve işe kendimizi tanımaktan ve önce onu gerçekten anlamaya çalışmaktan başlamak önemli!
Rehber kartımız ‘’araba’’ bize yola çıkmamız gerektiğini hatırlatıyor. Cesur olmalıyız vakti gelenlerin değişiminde, kendimize yenide olanı deneyimleyip oradaki kendimizi bulmak için izin verebilmeliyiz. Ona gitmek istiyorsun? O zaman yol kendinden başlıyor, haydi şimdi!
Bugün Mars günü, rehber kartımız da Marsiyen bir etkiye işaret ediyor ve hatırlatıyorum: ‘’ Gerçek savaş, bizi barışa götürendir. ‘’ Gerçek savaş, içindeki karanlığa bir ışıkı yakıp kendine karşı kazanabildiğindir ve ‘’sen’’ bunu istemektedir. Ben, bana karşı ve muhakkak ki benimle!
Şimdi gelelim bugünkü ve son ‘’AŞK DETOKSU’’ çalışmamıza, heyecanlıyım, yaz parmaklarım yaz, kalbim senin dokunduğun o okyanusta:
‘’ Bugüne varabildiğimiz için hepinize çok teşekkür ediyoruz! Biz kim miyiz? Siziz! Siz olup dilleniyoruz, yüreğinizden size gülümsüyor ve güneş olup doğuyoruz sizinle ve doğduk bile, işte bu! Seviliyorsunuz, çok seviliyorsunuz, bunu hatırlamanızı ve hatırınızda da hep tutmanızı istiyoruz! Annenizce, babanızca, kardeşlerinizce, dostlarınızca, yaşamca ve tesadüfen karşılaşıyor olduklarınıza inandıklarınızca, çok seviliyorsunuz ve hep sizinleyiz biz aslında, siz olup sizde, sizinle ve bunu anlamak önemli! Şimdi en başa dönmenizi istesek sizden, her günden bir kelime bulsanız ya da 21 tane alt alta her günü( şöyle bir ) hatırlayıp, hatırlamaya çalışıp birer kelime yazsanız ya da sadece bırakın parmaklarınız yazsın! Serbbest çağrışımla, ne geliyorsa, alt alta, 21 tane ve son kelimeniz her neyse, ona bir resim yapın ve bir isim verin! Yanına bir resim daha yapın bu resme eşlik edeceğine inandığınız bir kelimeyle ve her ikisine de yeni isimler verin! Birincisine sen, ikincisine ben deyin ve şimdi bu iki resmi bir tek isimde birleştirin( ortak temayı dikkate alın ) ve yeni bir resim yapın! İşte o sizsiniz! Siz kim misiniz? Siz gördüğünüzle gördüğünüze inandığınız kendinizdekinin birleşimisiniz… İnsanı merak eden, birleşmenin ne demek olduğunu anlayandır. Çok güzel bir yolculuğa çıktık birlikte ve bugünler sizin ışığınıza giden yol olacak… Sadece hep hatırlayın, her kim varsa geride, o hep sizinle ve her kim varsa önünüzde, o da hep sizden size… İzin verin olsun! İşte bu ve hepsi bu! Şimdi kapatın gözlerinizi ve inin derinliklerinize…
Teşekkür edin Tanrıya, annenize, babanıza ve size güç olan tüm rehberlerinize, yaşama ve kendinize… Geriye dönün ve bir resim yapın( son gün yahu, yapın! ) Bu resmin adını üç gün sonra koyacaksınız! İşte bu! Şimdilik ve şimdi ve muhakkak ki şimdide!
Yeni bir zamanda siz olup sizde, sizden size görüşmek üzere! ‘’
Sizi seviyorum,
Hüseyin Akdağ