İngiltere’de yazılmış gelmiş geçmiş en iyi romanlar hangileridir?
BBC Kültür sitesi, dünyanın farklı ülkelerinden 82 edebiyat eleştirmeni ile görüşerek İngiltere’nin en iyi romanları konusunda düşüncelerini sordu.
İşte yabancıların gözüyle İngiltere’nin en iyi 10 romanı…
10. Gurur Dünyası (Vanity Fair, William Makepeace Thackeray, 1848)
Bazı eleştirmenler Thackeray’in bu tek eserinin hak ettiği değeri görmediği kanısında. Fakat bu 1847-48 dönemini anlatan ve bazılarınca sıkıcı bulunabilecek uzun roman, İngiliz literatürünün en iyi tasvir edilmiş olumsuz kahramanını içerir. Sınıf, sınıf atlama isteği ve mali kriz konuları etrafında dönen roman günümüz okurlarına yabancı konular gelmeyecektir. Unutulmaz karakterleri, kapsamı, duygulandırma yeteneği bakımında hem gününün hem de tüm zamanların romanı olarak görülür.
9. Frankenstein (Mary Shelley, 1818)
Bilim kurgu ve Gotik korku romanı alanında bu öncü romanın yarattığı ‘canavar’ iki yüz yıla damgasını vurdu. Frankenstein yazarların hayal dünyasını şekillendirmeye devam ediyor. Biçim ve içerik olarak büyük önem taşıyan bu romanın yazarı Shelley, çığır açan bu kitabı yazmaya başladığında henüz genç bir kızdı.
8. David Copperfield (Charles Dickens, 1850)
Dickens’in David Copperfield romanı çok canlı karakterlere sahiptir. Farklı sınıflardan insanları içerir. Bugün bile günlük yaşantımızda karşılaştığımız bazı insanlar bize bu karakterleri hatırlatır. Bazı zamanlar dünyaya bakışımızda da o karakterleri buluruz.
7. Uğultulu Tepeler (Wuthering Heights, Emily Brontë, 1847)
19. yüzyıl romanlarına özgü ustalıkla yazılmış bu eser psikolojik enerji bakımından da en zenginlerinden biri olarak değerlendirilir. Katmanlı anlatımı, inanılmaz hayal gücü ve bir aşk hikayesinden öte giden, önemli ve gerekli olanı gösteren içeriği ile hayranlık uyandırır. Hikaye geçici arzularımızın ‘ebedi temellerini’ sergiler.
6. Kasvetli Ev (Bleak House, Charles Dickens, 1853)
Dickens’in bu romanı da birinci tekil şahsın geçmiş zaman anlatımı ile üçüncü tekil şahıs hakkında şimdiki zaman aktarım arasında gidip gelmesi bakımından oldukça özgündür. Bu şekilde romandaki birçok karakterin hikayesi anlatılır. Yazıldığı dönemde pis ve sisli bir kent olan Londra’daki yaşama iyi tanıklık eden bir eser olarak bilinir.
5. Jane Eyre (Charlotte Brontë, 1847)
Bronte’nin 1847’de geçen ve devrimci özellikler taşıyan Gotik aşk hikayesinde, bir genç kadının zengin olma ve kendi istediği şekilde ihtiraslı bir hayat sürme arayışına tanıklık ederiz. Romanın kahramanı öksüz Jane Eyre’in kimliğini bulmaya çalışması, karmaşık ahlaki boyutları olan tercihleri ve duygu durumu ayrıntılı bir şekilde anlatılır. Farklı zamanlarda birkaç kez okumaktan sıkılmayacağınız türden bir romandır.
4. Büyük Umutlar (Great Expectations, Charles Dickens, 1861)
Büyük Umutlar tam anlamıyla mükemmel bir İngiliz romanı olarak görülür. Bazı eleştirmenler de Charles Dickens’i gelmiş geçmiş en büyük İngiliz romancısı, Büyük Umutlar’ı da onun en iyi eseri olarak değerlendirir. Klasik Dickens’te aradığınız her şeyi burada bulabilirsiniz. Sevimli ve kusurlu karakterleriyle, kendi döneminin (hem de günümüzün) politikalarını eleştiren ana hikaye etrafında, dönemin ahlak anlayışını ve kültürünü de eleştiren alt hikayeler yanında bir de aşk hikayesi içeren muhteşem bir anlatım.
3. Mrs Dalloway (Virginia Woolf, 1925)
Virgina Woolf’un dördüncü romanı Mrs Dalloway, insan benliğini oluşturan bilincin derinliklerine inme bakımından büyük bir eser olarak görülür. Time dergisi kitap eleştirmeni Lev Grossman “modern çağda insan olmanın en iyi anlatımı” olarak tanımlıyor bu romanı.
2. Deniz Feneri (To the Lighthouse, Virginia Woolf, 1927)
New York Times gazetesinin kitap eki eleştirmeni Roxana Robinson Woolf’un bu romanını “incelikle yazılmış, güzel, şaşırtıcı derecede zeki ve tümüyle özgün” bir kitap olarak tanımlıyor. Kimi eleştirmenler de onu, her okunduğunda yeni zenginlikleri keşfedilecek bir ‘ihtiyatlı modernizmin şaheseri’ olarak görüyor. Zaman, özlem, kayıp, sanatsal hırs ve bilinç gibi insan benliğini oluşturan özellikler üzerinde duruyor.
1. Middlemarch (George Eliot, 1874)
Romanın dili, karakterlerin ve ilişkilerin derinlikli anlatımı Eliot’un bu romanını listede ilk sıraya yerleştirdi. Yazar, duygusal ayrıntıları büyük sosyal dönüşümlerle birleştirerek ustaca anlatmakta çok başarılıdır. Wall Street Journal gazetesinden Sam Sacks’a göre Middlemarch “İngilizce dilinde yazılmış gelmiş geçmiş en büyük sosyal ve psikolojik roman”dır. Bazı eleştirmenler de onu büyük karakterlerin, büyük fikir ve ideallerin romanı olarak tanımlar. 1819’da doğan yazarın gerçek adı Mary Ann Evans’tır. O çağda kadın yazarların daha çok romantik eserler kaleme aldığı düşünüldüğü için Evans, eserlerinin ciddiye alınmasını sağlamak amacıyla bir erkek adını mahlası olarak kullanmıştır.
Kaynak: BBC TÜRKÇE