Astrolog Emine Gücek hemen herkesin en çok ilgisini çeken konulardan birini anlattı. Kim diyebilir ki “ben hiç merak etmedim onları” Sanıyoruz ki hiçkimse… İşte Amazonlarla ilgili merak edilen her şey…
Zaman tünelinde, Anadolu coğrafyasının kuzeydoğusuna gidelim gelin sizlerle. Bu topraklarda yaşamış, savaşlar yapmış kahramanlığı dillere destan olmuş Amazonlar karşılayacak bizi.
Amazon sözcüğünü etimolojik olarak incelediğimizde Anadolu’da çok eskiden kullanılmış bir dile ait kelimedir. Bazıları oklarını ve yaylarını daha iyi çekebilmek için kadınların daha çocukken sağ memesini kestikleri için memesiz demek olan A-mazon kelimesinin kullanıldığını söyler. Bazı araştırmacılara göre ise bu sözcük memesiz değil erkekçe savaştıkları için “güçlü, kuvvetli göğüslü ve memeli” anlamına geldiğini söyler.
Amazonlar kendilerine erkeler tarafından dokunulamayan kadınlardır. Ancak çoğalmak amacıyla erkeklerle birlikte olan kadınlardır.
Mitolojiye göre Amazonlar savaş tanrısı Ares ile perilerin en barışseveri olan uyum tanrıçası Harmonia’nın birlikteliğinden doğma kızlarıdır.
Efsaneye göre Amazonlar erkekleri köle diye kullanırlarmış. Ancak günlerden bir gün ülkelerine gelen bir yolcu, yeryüzünde Zeus adı verilen bir babanın olduğunu duyunca erkekler böbürlenmeye başlamışlar.”Biz babayız asıl tohum bizde, kadınlar ise sadece tarladan ibaret” diyerek Ana Tanrıçaya başkaldırmışlar. Amazonlar ise gizlice bir toplantı yapmışlar ve egemenliklerini gerekirse silahla koruma kararı almışlar. Şımaran erkekleri gece uyurken kılıçtan geçirmişler ve yurtlarına erkeklerin girmesini yasaklamışlar. Erkekleri sadece çoğalma amaçlı kullanmak için komşu kabilelerle bir anlaşma yapmışlar. Her ilkbaharda tarlalar sürülüp tohumlar saçıldıktan sonra Amazonlar komşu kabilelerin delikanlılarını kabul edip toprağın saban izleri üzerinde erkeklerle birlikte olurlarmış. Doğan kız çocuklarını alıkoyar, erkekleri ise komşu kabilelere verirlermiş. Savaşarak Anadolu’nu birçok noktasını ele geçirmişlerdir. Troya savaşları sırasında Amazonlar Anadolu’nun savunucusu olarak Akha’lara karşı Troya’nın imdadına koşmuşlardır. Karadeniz’de Argo gemisiyle Altın Post’u aramaya giden denizciler Amazonlardan korktukları için Karadeniz kıyılarından sessizce geçmişlerdir.
Herakles’e verilen on iki güç görevden biri de Amazon Kraliçesi Hlppolyta’nın kuşağını almaktır. Hera’nın bir oyunuyla Herakles Hippolyta’yı öldürmüştür
Amazonlar hakkında bu topraklarda ve dünya mitlerinde anlatılan başka efsaneler de vardır. Bunlardan en geçerli olanı Amazonlar’ın Hitit savaşçı kadın papazlarından olduklarıdır. Amazon’lar Ephesos’taki ünlü Artemis tapınağı ile de ilişkilidirler. Dünyanın yedi harikasından biri olan bu tapınağı Amazon’ların yaptığı ya da orada rahibelik ettikleri anlatılır. Anadolu’nun ana tanrıçası Kibele ile sıkı sıkıya ilişkili oldukları da bilinmektedir.
Karadeniz’de Thermodon (Terme) çayının kıyısında Themiskyra şehrini kurmuşlar ve orada oturmaktadırlar. Bu şehir bugünkü Fatsa yakınlarındadır.
Amazon’ların tarih öncesi çağlarda Batı Anadolu’ya yayıldıktan sonra Yunanistan’a dek sokuldukları ve Atina önünde savaştıklan anlaşılmaktadır. İzmir ve Efes antk kentlerinin kurucuları da Amazonlardır. Bir tanrıça sayılan Myrina’nın Lesbos (Midilli) adasına göçüp oranın başkenti Mytilene’yi de kurduğu söylenir.
Dünya denilen gezegenin büyülü ruhuna sahip olan bu topraklar, bereketli hilalin tam orta yerinde var olmuş ve birçok uygarlığa anne olmuştur. Ünlü şair Ahmet Arif’in de dizelerinde dile getirdiği güneşin bahçesini bekleyen bu Ulu Ana Nuh’a beşikler, hamaklar vermiş, dil, din, ırk ayırmaksızın şefkatli kollarını tüm insanlığa açmıştır.”
Yurdunun her köşesi sizi ayrı bir yaşanmışlıkla karşılar bu toprakların, yüreğinizle dinlerseniz size anlatacağı çok şey var çağların süzgecinden geçmiş bu yaşlı, bilge Ana’nın.
Gel, gel, ne olursan ol yine gel, İster kâfir, ister Mecusi, ister puta tapan ol yine gel, Bizim dergâhımız, ümitsizlik dergâhı değildir, Yüz kere, bin kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel. Diyenlerin yurdudur Anadolu…
Kaynak: http://astrolojiada.com/