Fenerbahçe ve Beşiktaş arasındaki yarış devam ederken Beşiktaş son 3 hafta kala hala önemli bir avantajı elinde tutmakta. Siyah-Beyazlı takım sistemini rakibinden haftalar önce oturttuğu ve skoru bulmakta zorluk çekmediği için 3 puanlık avantajını korumaya devam ediyor. Peki, ne oldu da Fenerbahçe derbi maçları hariç sezonun genelinde kepaze ötesi top oynarken birden bire kaliteli sayılabilecek top oynamaya başladı?
Bu soruyu spor yazarlarına ya da sosyal medya kullanıcılarına sorduğunuz vakit alacağınız cevap ‘’Vitor Pereira çapsızı doğru yolu buldu’’ olacaktır. Lakin bu olaya yüzeysel bakmak, esas sıkıntıları yok saymak ve kendini kandırmaktan başka bir şey değil. Elbette Volkan Şen ve Alper Potuk gibi süratli, dikine oynayabilen oyuncuların takımda hak ettiği süreleri alması ve Nani’nin hapsolduğu kanatlar yerine rakip ceza sahasına daha yakın, forvete dönük bir 10 numara gibi oynaması küçümsenemez ama takımın uyanmasının bana göre temel sebebi özellikle Galatasaray maçında taraftarın hem tribünlerde, hem tesislerde hem de sosyal medyada verdiği tepkidir. Taraftarın vermiş olduğu tepki egolarını ve kaprislerini Fenerbahçe’nin önüne koyan, saha içinde yardımlaşmak yerine birbirlerine afra-tafra yapan futbolcuların silkelenmesini ve kendilerine gelmelerini sağladı.
Bundan 2 hafta önceki Fenerbahçe ile şimdiki Fenerbahçe’yi saha içinde dikkatli izlerseniz sahada gezinen ya da kendi başına top oynamaya çalışan kimse kalmadı. Şu anda bir büyün halinde hareket eden ekipte herkes olması gerektiği gibi işini yapıyor, koşuyor, çabalıyor, yardımlaşıyor. Bu tarz ufak detayların sahaya sürülen ilk 11 ve oyuncu tercihleri ile pek ilgisi yoktur. Gerekli motivasyonu ve konsantrasyonu sağladığınız taktirde sahaya 10 tane kalas bile koysanız Türkiye gibi vasat bir ligde kendi sahanızda taraftarın da desteği ile gerekli skoru alırsınız. Esas olay futbolcuların ruh halinde ve teknik heyet & yönetim kurulunun verebileceği motivasyonda biter.
Futbolcuların geneli cahil ve eğitimsizdir, gaz ile ve ikna kabiliyeti ile çalışır. Vitor Pereira’nın taktisyenliğinden ziyade eleştirilecek en büyük tarafı sezon ortasına kadar tartıştığı ya da transfer teklifleri alan oyuncularını bir türlü motive edememektir. Caner ile yaşanan son polemikte takındığı tavır son derece doğrudur ve takımı net olarak hırslandırmış olduğu aşikar. Ligin bitimine 5 hafta kala saha için coşkusunu ve kazanma arzusunu yakalayan Fenerbahçe’nin kalan 3 haftada puan kaybetmesi yakaladığı hava itibarı ile zor gözüküyor. Fakat Beşiktaş takılacak mı? Bunu zaman gösterecek.
Beşiktaş’ın kalan maçları Fenerbahçe’ye nispeten daha zor ve Beşiktaş başkanı Fikret Orman takımının işlerini hiç kolaylaştırmıyor aksine haftasonu oynayacakları Galatasaray’a sebepsiz yere motive ediyor. ‘’Türkiye’ye şikeyi Galarasaray getirmiştir’’ söylemlerinden sonra zaten taraftarı ile arası açık olan Galatasaray futbol takımının kendini affettirmek adına galip gelmeyi isteyecek olması, bir de Avrupa Kupalarına katılamama cezasını bu sene çekebilmek için ligi beşincilikle bitirmesi gerekirken Fikret Orman’ın açıklamaları bence büyük saçmalık. Sarı – Kırmızılı ekip bilenir ve taraftar desteği ile Beşiktaş’ı yenmeyi başarırsa Fenerbahçe şampiyon olacaktır. Kaldı ki ligin son haftasında Şenol Güneş’in tatlı belası, ligin sürpriz takımı Konyaspor ile deplasmanda karışılacakken Beşiktaş’ı stres dolu 3 haftanın beklediğini düşünüyorum.
Önümüzdeki Pazartesi ligde dengelerin değişeceğini öngörüyor, hepinize iyi haftaları diliyorum.