Terör bir toplumun mevcut düzenini bozarak o toplumunda kargaşa ortamı oluşturmayı amaçlar. Mısır şurubu da insanın genel vücut düzenini bozarak vücudun işleyişini bozmaktadır. Mısır şurubuna bağlı sorunların son zamanlarda görülmeye başlanması mısır şurubu kullanımının artmasıyla ilgilidir.
Gıda güvenliği konusu son zamanlarda uluslararası toplumu ilgilendiren en önemli konulardan birisi haline gelmiştir. Gelişmiş toplumlarla gelişmemiş toplumlar arasında sadece gelir dağılımı farkı yoktur. İki toplum arasında bilinç farkı da önemli farklılıklar arasında yer almaktadır. İnsan sağlığında beslenmenin çok önemli yeri bulunmaktadır. Gelişmiş toplumlarla gelişmemiş toplumlar arasında beslenme konusundaki duyarlılık çok farklıdır. Ölümlerin %70’nin beslenme ile ilgili olduğu düşünüldüğünde gelişmiş toplumlarda hayatta kalma süresinin fazla olmasının nedeni daha kolay anlaşılabilir.
Şeker insanın günlük tükettiği gıdalar içerisinde önemli bir yere sahiptir. Şekerli gıdaların giderek yaygınlaşmasıyla şekeri daha ucuz elde ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Aslında şekerli gıdalar temel ihtiyaç maddesi yerine keyif verici madde durumuna dönüşmektedir. Günlük kullanımı hızla yaygınlaşan şekeri daha ucuz yollardan elde etmek için yapay yollarda mısır şurubu üretilmektedir. Mısır şurubunun özelliklerine bakarsak insan sağlığının nasıl bir tehlikede olduğunu daha iyi anlayabiliriz.
Yüksek Fruktozlu Mısır Şurubu
Mısır nişastası maddesinin enzimler aracılığıyla daha küçük parçalara ayrılmasıyla elde edilen çay şekerine alternatif bir tatlandırıcı olarak üretilen maddeye yüksek fruktozlu mısır şurubu denir. Bu madde çay şekerinden daha ucuz elde edilmektedir. Böylece bazı gıdalarda istenilen düzeyde tatlandırıcı olarak kullanılmaktadır. Günlük hayatta oldukça yaygın tüketimi olan ve ticari değeri yüksek, gazlı ve meyveli içecekler başta olmak üzere çikolata, kek, şekerleme, reçel, marmelat, bisküvi, bebek maması ve tatlandırıcı jöle gibi birçok üründe yaygın olarak kullanılmaktadır.
Aslında fruktoz basit şeker olarak meyvelerin bünyesinde bulunmaktadır. Fruktozun yani mısır şurubunun sağlık üzerinde zararlı olabilecek etkisi çok azdır. Yüksek fruktozlu mısır şurubu ise işlenerek elde edilen tatlandırıcıdır. Bu tatlandırıcıdaki nişastada bulunan şeker doğal olarak elde edilmemektedir. Doğal olmayan ürünlerin sağlımızı nasıl tehdit ettiği gerçeğinde yola çıkarak yüksek fruktozlu mısır şurubunun da aynı derecede zararlı etkilerinin olduğu daha kolay anlaşılmalıdır.
Fruktozun sindirimi ve emilmesi şekerdeki glikozdan farklıdır. Frutoz glikoz taşıyıcılarla bağırsaklardan emilmekte daha sonra da kan damarlarına dağıtılmaktadır. Şekerdeki glikozun aksine fruktozun emilmesi içindeki moleküllerin daha küçük parçalara ayrılmasını gerektirmez. Böylece ayrılmayan ya da parçalanmayan fruktoz, karaciğere aşırı şekilde depolanmaktadır. Fruktoz karaciğerde karbonhidrat mekanizmasını önemli derecede etkilemektedir. Vücuda alınılan az miktarda fruktoz eklenmesi, karaciğerde glikojen depolanmasını ve üretimini artırmakta böylece şeker hastalarında sorunlar çıkarmaktadır. Aşırı fruktoz karaciğerde yağ birikimini artırmaktadır. Karaciğerdeki yağ birikmesi birçok kronik hastalığın tetikleyicisidir.
Normal şekerdeki glikoz doyum hissine katkıda bulunur. Böylece fazla tüketimi engellenir. Fruktoz ise doyum hissini etkilemediği için kilo alma ve şişmanlığa neden olmaktadır.
Yüksek kan basıncı olan hastalarda fruktoz tüketimi bu hastalıkları daha riskli hale getirmektedir. Son yıllarda artış gösteren gut hastalığında yüksek fruktozlu mısır şurubu ürünlerinin tüketilmesinin etkisi vardır.
Yüksek fruktozlu mısır şurubunun son yıllarda kullanımının yaygınlaşmasına bağlı olarak bu katkı maddesinin sağlık üzerindeki etkileri daha sık araştırma konusu haline gelmiştir. Yapılan araştırmalara göre bu madde en çok obezite hastalığına neden olmaktadır. Vücuda alınan normal şekerin bir bölümü daha sonra kullanılmak üzere enerji olarak depolanmaktadır. Ancak aşırı fruktoz vücutta doğrudan yağ olarak depolanmaktadır. Bu durumda aşırı şişmanlık olan obeziteye neden olmaktadır. Ülkemizde gelişim çağındaki çocuklarda görülen obezitenin yaygınlaşmasında aşırı fruktoz tüketimi etkilidir. Kandaki yağ seviyesinin artmasında normal şekere göre yüksek fruktozlu mısır şurubunun etkisi daha fazladır. Fruktoz tüketiminin yaygınlaşmasıyla dolaylı olarak kalp ve damar hastalıkları, yüksek tansiyon ve kolesterol gibi hastalıklarda ciddi artışlar gözlenmektedir. Üstelik bu hastalıkların orta yaş üstü hastalıkları olduğu kabul edilirse, çocuklarda bile görülmeye başlaması durumun vahametini ortaya çıkarmaktadır.
Yüksek fruktozlu mısır şurubunun içerisinde az da olsa cıva tespit edilmiştir. Civanın insan bünyesinde çok ciddi hasar yaptığı bilinmektedir. Vücuda alınan civanın artması ya da birikmesine bağlı ciddi kanser vakalarının olduğu bilinmektedir.
Arıcılık yapanlar arılarına belli oranda şekerli sıvılardan vermektedirler. Fruktozun normal şekerden daha ucuza elde edilmeyle arıcılar çoğunlukla şekeri fruktozdan elde etmektedirler. Arılarda son yıllarda büyük kitlesel ölümler gerçekleşmektedir. Bu kitlesel arı ölümlerinde yüksek fruktozlu mısır şurubunun etkisi bulunmaktadır.
Değerlendirme
Yüksek fruktozlu mısır şurubu ucuz elde edilmesi, şekerden daha tatlı olması, taşınmasının ve kullanılmasının daha kolay olması gibi nedenlerle ticari kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki yüksek fruktozlu mısır şurubu ürünleri doyma hissini yavaşlattığından şişmanlığa neden olur. İnsülin salgısı düşük olduğundan kanda daha uzun süreli kalır ve kanın insülin seviyesini bozarak şeker hastalığına neden olur. Ürünlerin lezzet ve tüketim kalitesini etkilediğinden aşırı gıda tüketimine neden olmaktadır. Ucuz üretilmesi nedeniyle de piyasada haksız rekabete neden olmaktadır.
Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi yüksek fruktozlu mısır şurubu ürünlerinin kullanımında gelişmiş ülkelerle gelişmemiş ülkeler arasında ciddi anlayış farklılıkları bulunmaktadır. Gelişmiş ülkelerde yüksek fruktozlu mısır şurubu ürünlerinin ithalatına ciddi kısıtlamalar öngören kota uygulamaları yaygınlaşmaktadır. Yine bu ülkelerde içinde mısır şurubu bulunan ürünler, sigarada olduğu gibi uyarıcı etiketlerle satılmaktadır. Gelişmiş ülkelerde yüksek fruktozlu mısır şurubu ürünlerini sağlık üzerinde etkileri konusunda da araştırma faaliyetleri yaygınlaşmaktadır.
Sonuç
Yüksek fruktozlu mısır şurubu ile şeker, yapay yollarla elde edilmektedir. Bu özelliğiyle yapay ya da sentetik uyuşturucu olan bonzaiye benzemektedir. Fruktozlu ürünler insan sağlığı üzerinde ciddi riskler oluşturmaya başlamıştır. İlerde daha büyük sorunlar çıkaracağı günümüzdeki kullanımının yaygınlaşmasından anlaşabilmektedir.
Küreselleşmenin sınır tanıma hale gelmesiyle tarım politikaların artık ülkelerin iç meselesi olmaktan çıkmıştır. Çünkü tarımsal gıda ürünleri çok kısa zamanda dünyanın her yerine kolayca yayılabilmektedir. Günümüz dünyasının en önemli sorunu gıda beslenme sorunudur. Dünya da güvenlikten sağlığa kadar birçok sorunu temelinde gıda faktörü yatmaktadır. En temel hak insanın yaşama hakkıdır. Yaşama hakkının önemli parçası beslenmedir. Bu ne denli uluslararası platformlarda beslenme konusu mercek altına alınmalıdır.
Tarımı sadece büyük güçlerin çıkarları için üretim aracı olmaktan kurtarmalıyız. Bu gün devler, güya insanları korumak adına silahlanmaya trilyonlarca dolar ödenek ayırmaktadır. Hâlbuki bu ödeneğin çok az bir kısmıyla dünyadaki gıda beslenme sorumları halledilebilir. En başta yapılması gereken iş sağlıklı gıda üretimini güvence altına almaktır. Dünya kaynakları sağlıklı ve organik üretim için yeterlidir. Yetersiz olan kaynak büyük güçlerin daha fazla kazanma hırsları için olan kaynaktır.
Hakan TUNÇ