Neden insanlar hocalara, büyücülere gitmeyi, işlerini bu tür yollarla görmeyi bu kadar meraklı hiç düşündünüz mü? Yaptığım bir çok araştırmadan yola çıkarak şunu demeliyim ki ; insan kolay yolu sever.
Hayatının sorumluluğunu alıp yüzleşmek yerine kendisinden daha yetenekli olduğunu düşündüğü kimseye sorununu devreder.Daha önceki yazılarımda da anlattığım gibi insanlığın varoluşundan bugüne doğayı çeşitli ruhların yönettiğine ve bunlarla irtibat kurabilen özel insanlar ( büyücüler ) olduğuna hep inanılmış. Bu ilkel inanış zaman içerisinde dinlerin yaygınlaşılmasıyla form değiştirsede devam etmiştir. Tabiattaki bir takım ruhların yerini melek, şeytan, cin, peri gibi varlıklar almış bu varlıklar kullanılarak ritüeller yapılmıştır.
İyi ya da kötü fark etmeksizin diyorum ki insanoğlunun çeşitli ruhani varlıkları kullanmasına ihtiyacı yoktur. Sistem çok net kurulmuş. İstediğini çeker ve yaşarsın. Böyle büyük bir mucize verilmiş insan başka varlıklarla ancak köleliğini ilan eder. Elindeki mutlak gücü ret edip başka enerjilere kendini bağlarsa evren o kişinin enerjisini, varlığını yok sayar. Öyle ki artık sürekli başka varlıklardan medet umar hale gelir.
Gerçekte mutlak yaratıcı inancı bu tarz başka kaynaklardan medet içermez. Kimler büyü yaptırır ? Bunun duygusal sebepleri nelerdir.? Her hangi bir sorunuyla baş edemeyeceğine bu durum karşısında aciz, çaresiz olduğuna inan kişi çözümü bu tür yollarda aramasına şaşırmamak gerekir.Kişilerin yaşadığı ortam,aldığı kültür, genetik yapılarındaki bilgi aktarımı hepsi buna sebeptir. Herhangi bir problemde başaramayacağına inanan ,sorumluluklarına sahip çıkıp mücadele etme yerine kendince en kestirme olduğunu düşündüğü bu tür yollara başvurur.Özetle aslında kendine güvenmeme, başarısızlık korkusu, acizlik ,kendini önemsememe duyguları yatar.
Hasina Koç