Hepimiz inansak da inanmasak da burcumuza dair özellikleri ve burç yorumlarımızı gazete veya dergilerden en azından birkaç kez okumuşuzdur. Astroloji deyince de aklımıza ilk gelen zodyağın oniki burcudur. Bu burçlardan doğduğumuz günde güneşin içinde bulunduğu burç bizim burcumuzdur.
Astroloji ile ilgili eğitim almaya başlayana kadar gazete ve dergilerdeki burç yorum ve bilgilerimi zaman zaman takip etsem de, Balık Burcu’nun bana tamamen uymadığını düşündüğüm için yazılanlara pek fazla itimat ettiğimi söyleyemem. Evet, kısmen bazı özellikleri uyuyordu ama bunlar da çok genel davranışlar olabilir diye düşünüyordum. Ancak eğitime başladıktan sonra anladım ki burçlar engin astroloji bilgisinin sadece bir parçasıymış.
Astroloji aslen, Güneş Sistemimiz içindeki gezegenler, yıldızlar ve asteroitlerin, diğer gök cisimlerinin ve hatta bazı kritik göksel noktaların ve olayların; yaşamlarımız ve karakterlerimiz üzerindeki etkilerini tanımlayan ve kendi özel lisanı olan bir sistemdir. Bu sebeple tek bir burç ile bir insanı ve onun hayatını senkronize etmemiz imkânsız bir durumdur.
Astrolojinin asıl bizleri tanımlayan ve çalışan sistemi hepimizin sahip olduğu özel doğum (natal) haritalarımızdır. Doğum haritalarımız, doğduğumuz anda gökyüzünde bulunan tüm gök cisimleri, gezegen, yıldız, asteroit ve noktalarının dünyada bulunduğumuz enlem ve boylamdan bakıldığında bulundukları konumlarını gösterir. Bizleri, yaşamlarımızı ve hatta yaşamlarımızdaki insanları anlatan asıl bu doğum haritalarımızdır.
Bu kişiye özel doğum haritalarımızı aslında bizler için birer yıldız kapısı olarak görüyorum. Yıldız Geçidi filmini birçoğumuz izlemişizdir, hatta aynı konu ve isimde uzun soluklu bir dizi de yapılmıştır. Tıpkı filmdeki yıldız geçidi gibi astroloji haritalarımızı da bizlerin evrene farklı bir sistemden, farklı bir boyuttan bağlandığı birer yıldız kapısı olarak yorumluyorum. Gezegenimizden binlerce, milyonlarca km uzaklıktaki yıldızlar bile bizim varlığımızı farklı bir boyut ve enerji kanalından direkt etkileyebiliyorlar.
Şimdi kendi doğum haritama baktığımda kendimi o dairenin içinde görüyor, tanımlıyor, yorumluyor ve çok daha iyi anlayabiliyorum. Doğum haritası sadece bu kişisel farkındalığı edinmek için bile muhteşem bir araçtır. Bu sebeple bana göre, kişilere indirgendiğinde en büyük vazifesi de geleceği öngörmekten çok kendimizi ve diğer insanları anlamaktır. Bu sayede ilişkilerimizi daha dengeli sürdürebilir, yeteneklerimizin farkına varabilir ve farkındalığımızı artırabiliriz.
Sorularınız için bana mail adresimden ulaşabilirsiniz.
Sevgiyle sağlıkla pozitifte kalalım….
Betül CARKCI
*Yazının her türlü hakkı saklıdır.