9 temmuz Pazar sabahı 17 derecede Oğlak – Yengeç hattında dolunay yaşayacağız. Güneş Yengeç’te, Ay Oğlak’ta birbirleriyle karşıt açı yapacaklar. Dolunayda Güneş ve Ay birbirinin tam karşısında konumlanır, yani 180 derecelik açı yaparlar. Bu da şu demek, irademiz ve duygularımız arasında tenis topu gibi gidip gelebiliriz. Güçlü olan maçı alır gibi düşünebiliriz durumu… Güneş irademizi temsil ederken, Ay da duygularımızı, sezgilerimizi temsil eder. İçimizde irademiz ile duygularımız arasında gelgitler yaşadığımızı düşünürsek, dolunay zamanlarında neden bu kadar gerildiğimizi anlamamız pek de zor olmaz aslında. Çok yüksek etkilerde derin depresif haller bile yaşayabiliriz. Dolunayların etkisi genelde 3 gün önce başlar ve sonrasında 3 gün daha devam eder.
Dolunay zamanlarında fiziksel olarak hepimiz etkileniyoruz. Denizlerde, o kocaman su kütlelerinde nasıl ki gelgitler oluyorsa, vücudumuzun ¾’ünün sudan oluştuğunu düşünürsek bizim vücudumuzdaki etkilerinin kaçınılmaz olduğu da şüphesiz. Sevgili Öner Döşer hocamın da yazdığı gibi dünya negatif iyon yüklü, ama dolunay zamanlarında Ay Dünya’ya Güneş’in enerjisini direkt yansıttığından, dünya pozitif iyonlarla yüklenir ki bu değişim bizlerin bünyesinde mutlaka hissedilir. Kendimizi yatkınlığımıza bağlı olarak ya yorgun, ya depresif, ya da agresif hissettiğimiz günler yaşarız. Astroloji bilgisi takipçisi değilsek eğer bu hallerimizi anlayamadığımız sıkıntılı durumlarımız olarak yorumlarız. Aslında durum apaçık gökyüzü kaynaklıdır… Gece gökyüzüne baktığımızda o pırıl pırıl ay bize derki sakin olun size sadece biraz enerji yüklüyorum…
Dolunay dönemleri aslında yeniay dönemlerinin tamamlanma dönemleri gibi de düşünülebilir. Yeniay dönemlerinde nasıl ki yeni başlangıçlar yapmayı uygun buluyorsak, dolunay zamanları da başlangıçlarımızın sonuçlarını almaya başladığımız dönemlerdir.
Gelelim Oğlak-Yengeç hattında yaşayacağımız dolunaya… Standart bir dolunay olsaydı eğer derdik ki bu dolunay da kontrollü, disiplinli, ölçülü olmakla sezgisel, hissel olmak arasında bocalayacağımız veya ailemiz ve iş hayatımız arasında kalacağımız bir süreç yaşayacağız… Ama bu dolunay biraz daha sert etkiler yaşayacağımız bir dolunay olacak. Hatta bu yılın belki de en sert dolunay dönemini yaşayacağız. Çünkü gökyüzünün iki zorlu gezegeni de bu dolunayda devreye giriyor. Yengeç’te olan Güneş’in yanında Mars’ı, Oğlak’ta olan Ay’ın yanında ise Plüton’u kavuşumda görüyoruz. Dolayısıyla bu iki zorlu, enerjisi yüksek gezegen de birbirine karşıt konumda yerleşmiş. Gerginliğin seviyesini tezahür edebiliriz herhalde…
Üstelik bu iki karşıt gezegen Jüpiter’e de kare açı yapıyor ki bu da ortaya bir T-kare açı kalıbı çıkarıyor. Apex de yani sahnede Jüpiter’i görüyoruz, o da Terazi de… Yani öncü burçlarda oluşan bir T kare var gökyüzünde… Mealine gelince öncelikle öncü burçta yaşanması duruma aksiyon katıyor. Her halükarda hareket edeceğiz, hangi yöne gidersek gidelim, durağan olmamız mümkün değil bu kadar yüksek enerjide. Eğer gezegenlerin olumsuz enerjisine kapılırsak etkilerini kötücül olarak yaşayabiliriz, mesela Mars kavga, dövüş, agresyon yaratmaya müsaitken, Plüton da bel altı vurma, şiddet, obsesyon hatta tecavüz olaylarını yaratabilir. Huysuz, toleranssız olabilirsiniz, küçük olayları büyütebilirsiniz. Tüm bu kargaşanın ve gerginliğin içinde bir adalet arayışı, adil birliktelikler, adil dürüst ilişki beklentisi ortaya çıkabilir. Ama JÜpiter’in Mars ve Plüton’a dokunuşu onların etkilerini de abartma olasılığı veriyor. Enerjinin yüksek olduğu bilincini taşırsak eminim ki bu yüksek enerjiyi olumlu kullanma şansımız da olacaktır. Dolunay haritasındaki Venüs –Merkür sekstili yumuşak , keyifli bir tarzda iletişim kurabileceğimizin haberini de veriyor, sevginizi ve aşkınızı ifade edebilirsiniz, mesela buna odaklanabilirsiniz…
Ayrıca Neptün ve Plüton sekstil açısı da Plüton’un enerjisininin hayallerimizi gerçekleştirmek için değişim ve dönüşüm yolları bulmamıza destek verdiğini gösterebilir. Balık’taki Kiron ve Yengeç’teki Mars üçgen açısı ise Mars’ın enerjisini ruhsal konularda şifa vermeye veya almaya, ya da yardım kuruluşlarında veya bireysel olarak ihtiyacı olanlara yardımcı olmaya yönlendirebilir. Farkındalık ve bilgiyle zorlukların içinden pozitif çıkış noktaları bulabiliriz, zorlu durumları faydalı bir şekilde çalıştırabiliriz. İşlerimize odaklanmak istiyorsak bu enerjiyi bu konuya yönlendirmeye çalışabiliriz.
Çünkü dilerseniz duygularınızı bir kenarda bırakıp iş ve kariyer alanınıza da odaklanabilirsiniz. Mesela cesaret gerektiren konularda daha atak ve cesur olabilirsiniz, risk alabilir, daha çok çalışabilirsiniz, bunun için ihtiyacınız olan enerji gökyüzünden gönderiliyor ne de olsa… Kavga yerine mücadele edebilirsiniz veya kavgayı sadece tartışma formatına getirebilirsiniz. Bu yüzden ilişkilerinize çok dikkat ediniz, çünkü bu gergin enerjiler ilişkilerde sorun yaşama potansiyelini yükseltmektedir, kontrolümüzü kaybetmemeye çalışalım.
Ayrıca negatifte hissettiğiniz kişi ve durumlardan uzak kalmaya çalışmak da akılcı bir davranış olacaktır. Spor yapmayı sevenler mutlaka sporu artırmalı ki bu yüklü enerji bir şekilde boşaltılsın. Mesela doğada yürüyüş yapabilirsiniz, hatta toprağa basıp kendinizi bol bol topraklayabilirsiniz, ağaçlara dokunabilirsiniz, denizde yüzüp yine negatif enerjiden arınabilirsiniz. Spor sevmiyorsanız yapmaktan hoşlandığınız herhangi bir şeye odaklanabilirsiniz, yeter ki enerjinizi bir şekilde harcayın.
Kısacası bu Dolunay hepimizi harekete geçirecek, değişime, dönüşüme, aksiyona hazır ve açık olmakta fayda var… Bu süreci farkındalıkla geçirelim…
Ben bir kez daha Dolunay ritüelimi sizlere hatırlatmak istiyorum…
Bir mum yakıyor, Ay’ı görebileceğim bir yerde oturuyor ve 2 ayrı liste yapıyorum. Listenin birinde hayatımda bırakmak istediklerimi diğerine ise kazanmak istediklerimi imgeleyerek yazıyorum, tabiî ki en önemli kısmı ise tüm bunları yazarken benim ve bütünün hayrına olmasını niyet ediyorum. Yaptığımız istediğimiz şeyler egomuza ait, egomuzdan daha önemlisi ise evrenin dengesi, o yüzden bu niyeti etmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Daha sonra bu kağıtları sırayla yakıyor ve küllerini su ile karıştırıyor ve en sonunda ise toprağa döküyorum.
Aslında tekrar hatırlamamız gereken hiçbir durumun tesadüf olmadığıdır… Bu gezegenler bu konuma gelip böyle bir enerji yaratıyorlarsa, bu durumun mutlaka bir sebebi vardır. Ne olması gerekiyorsa o oluyor.
Muhteşem dolunay manzarasının keyfini çıkarmanız dileğiyle…
Sorularınız için bana mail adresimden ulaşabilirsiniz.
[email protected]
Sevgiyle sağlıkla pozitifte kalalım…