Hayat defterindeki bazı sayfaların anlamsızlığını aldığımız son nefesteki birkaç saniyede düşünür müyüz acaba? Kitap değildir hayat. Gidip bir kitapçıdan en beğendiğini satın alır gibi alamazsın yaşamını. Satır satır yazarsın ve bazen o kadar gereksiz şeylerle doldurursun ki ,bir bakmışsın son sayfaya gelmişsin. Aceleyle bir şeyler karalamaya çalışırsın en okunmasız ve zamansız yazınla…
Çoğu defterin hiçbir sayfasında kenar süsü yoktur, bir çiçek resmi bile! Simsiyahtır defterler beyaz sayfalara inat. Mutsuzluklar, umut eksiklikleri, karabasanlar o deftere kalın uçlarla yazılmıştır ki alttaki birkaç sayfa daha gölgelenir yeni oluşan pembe tomurcukların üzerine. Aklın oyun parkında oynayan çocukluğunuza sorsanız çoktan yırtıp atmıştı o sayfaları..
Bazısı hiç açılmamış gibidir defterlerin. İtinayla saklar, zamanın gözünden korur, bin kat çaputa sararsınız. Bilmezsiniz yaşadığınızı beynin kıvrımları arasına sıkışmış nefes aldığını zannederken. Gelmeler ve gitmeler döngüsünde lunaparktaki salıncaklarda asılı kalmıştır yaşam.
En çok yıpranmış defterleri severim ben. Dersine iyi çalışmış, sınıfını geçmiş yaşamlardır bunlar. Tüm yarattığı zorluklara rağmen defterinin bütünlüğünü bozmamış, vazgeçmemiş ruhlar…
Kendi içinde kutlamalar yapılmış satırlar vardır bu defterlerde, minik bir şarap lekesi iziyle belli olan.. Bazen hüzünler ,acılar takılıverir hızla geçerken solmaya yüz tutmuş sayfalardan. İşte tam vazgeçme anlarıdır bunlar eğer deneyimi ruhumuza kazımamışsak .Hala yara varsa kabuğunun altında.
Yazdığımızı bilsek de bu senaryoyu yeni oyuncular çağırmak isteriz bizim yerimize deftere birkaç satır eklesin diye. En ihtişamlı bölümleri yazıp oynamamak niye?
Kendi yaşamımızın defterini cebimizde taşıdığımızı bilseydik neler yapardık? Hangi satırlar dökülürdü kalemimizden. Her sayfasını düşlerimizle süsler, renkli kalemlerimizle dünyamızı ve kendimizi şekillendirirdik.
Hiç yazabilir miydik dönüp bize deneyimletileceğini bildiğimiz kin, nefret, kıskançlık gibi duyguları satırlarımıza?Kim karanlık bir resim cizmek isterdi defterinin en aydınlık sayfasına?
Aşk yazardık,dostluğu, sevgiyi, en güzel şeylerin bolluğunu…Ve eminim ki hepimiz çöpten adam çizebilenlerimiz bile yaşam defterlerinde birer Leonardo da Vinci’ ye dönüşecekler.
Bugün size yeni bir defter ve kalemler almanızı öneriyorum. Bu defter yalnızca sizin. Sayfalar şimdilik boş…
Hayatınızı yazmaya başlayın. An itibariyle, şu an doğmuş gibi bu yeryüzüne…