Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım 1857 yılında doğmuş, çocukluğu ve ilk gençlik yılları Langaza’da geçmişti. Ailesi, soy olarak Anadolu’dan Rumeli’ye geçmiş Yörüklerdendi ve Varyemezoğulları olarak tanınıyordu.
Zübeyde Hanım 14 yaşlarında iken 1871 yılında Ali Rıza Efendi ile evlendi. Ailenin, Atatürk’ün doğumundan evvel Fatma, Ahmet ve Ömer adlı üç çocukları dünyaya gelmişse de bunlar hastalık nedeniyle ölmüşlerdi.
Atatürk’ün en küçük kardeşi Naciye de genç kız iken ölmüştü.
Bu surette ailenin Mustafa ve Makbule olmak üzere iki çocukları hayatta kaldı. Zübeyde Hanım 66 yıllık bir ömür sürerek 14 Ocak 1923 yılında hakkın rahmetine kavuşurken, 15 Ocak günü öğleden sonra İzmir – Karşıyaka’da törenle toprağa verilmiştir.
Başyaver Salih Bozok, Atatürk’e, 15 Ocak 1923 günü annesi Zübeyde Hanım’ın vefatını telgrafla bildirmiştir. Atatürk, Başyaver Salih Bozok’un telgrafına şu yanıtı vermiştir:
-…”Verdiğiniz elim haber, beni çok müteessir etti. Merhumenin uygun bir şekilde cenaze törenini yaptırınız. Cenab-ı Hak, millete hayat ve selamet versin”
Prof. Dr. Haydar Baş, “Hoş geldin Atatürk” adlı icmal yayıncılık tarafından Kasım 2017’de yayımlanan eserinin 107-112 sayfalarında “Molla Zübeyde Hanım’ın Vasiyeti” başlığı altında şu bilgileri kaydeder;
—“Molla Zübeyde, belki de çok az Müslümanın düşünebileceği bir hassasiyetle malının taksimini yapmıştır.
Bu yazılı vasiyetidir.
Molla Zübeyde ölmeden evvel yanında bulunan Latife Hanım’a yazılı vasiyetinin dışında bir vasiyet bırakmıştır.
Zübeyde Hanım son saatlerinde yanında bulunan Latife Hanım’a ayrıca bir vasiyet yazdırmıştır. Latife Hanım ölüm haberini ilk önce İzmir Valisi Mustafa Abdülhalik (Renda)’ya bildirmiş, vali de büyük bir cenaze töreni hazırlatmıştı.
Latife Hanım ilk gece İzmir’in tanınmış hafızlarından tam 33 kişiyi çağırarak sabaha kadar hatim yaptırmış ve hatim duası üç gün sürmüştür.
Latife Hanım, siyah bir manto giymiş, siyah peçe örtmüş, cenaze alayına katılmak istemişti fakat ailesinin ve din adamlarının “İslam’da kadın cenazeye katılmaz” diyerek engel olmaları üzerine bir faytona binerek cenazeyi arkadan takip etmiştir.
Latife Hanım, kabirde yüzlerce gümüş mecidiye sadaka dağıtmış, kırkında Mevlid okutmuş, 52’nci gecesinde de aşure yaparak fakire fukaraya dağıttığı gibi, hatimler indirerek bu mübarek kadına karşı duyduğu sevgi ve şükran borcunu ödemiştir.
(…) Atatürk, 19 Ocak 1923 günü İzmit’ten Bilecik’e gelmiş ve burada annesi Zübeyde Hanım’ın vefatı nedeniyle Latife Hanım’a başsağlığı dileklerini ileten telgraf çekmiştir:
-…”Acıma bütün iştirakinizle iştirak edeceğinize tamamen eminin. Annemin son saatlerini, sizin şefkatli bakım ve dikkatiniz altında geçirmiş olması cidden beni çok avutuyor. Çok teşekkür ederim.”
Aşağıda Molla olarak vasıflandırılan Zübeyde Hanım’ın bıraktığı vasiyet yer almaktadır:
Dersaadet’te Beşiktaş’ta Akaretler’de 76 numaralı hanede mukim Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin validesi, ben Zübeyde emvâl-i mevcudemin sülüsünü bi’t-tefrik bercevhiâti sarf ve vakfedilmesini vasiyet eylerim:
1-Vefatımda teçhiz ve tekfin ve kabir ile dedegân ve tehlilhân Efendiler ile, makbere götürülmek mesârifi ve defnin üçüncü günü akşamı huffâz ve hâcegân ve akraba ve ehibbâ ve komşulardan münasip görülecek zevât-ı sal hun davet edilerek akşam yemeği it’amettirildikten sonra; hatm-i Kur’ânzımmındaeczâ-i şerife tilâvet ettirilecek ve duayı müteakip huffâz ve hâcegânahediyetten münasip miktarda tevzi edilmek üzere ve işbu hususâtın cümlesi için 450 lira evrâk-ı nakdiyye tahsis eyledim.
2- Vefatımda Beşiktaş’ta kâin Yahya Efendi haziresinde defnedileceğim.
3- Yahudiden mühtediye Hayriye Hanım nam kadına ve mumâileyhânın vefatı halinde oğluna 10 lira verilecektir.
4- Evlâd-ı mâneviyyem makamında hizmetçi Ayşe nam kıza gelinlik cehiz için keza 100 lira verilecektir.
5- Selanik’te biraderim müteveffa Hasan Ağa’nın mahdumu Abdurrahman’a 30 lira verilecektir.
6- Yetim Abdürrahim’e 25 lira verilecektir.
7- Vaktiyle hizmetimde bulunup hal-i gaybubette bulunan Vasfiye namındaki hizmetçim buldurularak yedine 20 lira verilecektir.
8- Perverdem Afife ile oğlu Hakkı’nın sünneti için 15 lira verilecektir.
9- Daima akmak üzere şehrin münasip bir mahallinde bir çeşme yaptırılıp suyu isâle edilmek ve ara sıra tamirine sarf olunmak üzere 475 lira tahsis eyledim.
10- Her Cuma günü namazından bir saat evvel bed ile ezan okununcaya kadar münasip bir cami-i şerife cemaate mukabil cehren iki cüz-i şerif kıraat ettirilerek mukabilinde tilâvet eyleyen hâfız efendiye nemasından verilmek üzere 490 lirayı ve 9’ncu maddenin ahkâmı için usul-ü dairesinde mehâkim-i şer’iyyede vakfiyesini tescil ettirmeye ve mütevelli tayinine ve dilediği şahsı mütevelli kılmaya mezun eyledim.
11- Kefâret-i savm ve salât ve zünub için ve Kurban Bayramının birinci günü 5 adet kurban kesilmek ve lahmı talebeye eklettirilmek ve hatm-i Kur’an olunmak üzere bir defaya mahsus olarak Darüleytam’a 200 lira hediye ve teberru edilecektir.
12- Vasiyetnamede gösterilen mevadd için tahsis eylediğim cem’an 1800 (lira) miktarındaki evrâk-ı nakdiyye işbu meblağ müddet-i hayatımda benim olmak, ba’de’l-vefat vasiyetim mucibince sarfolunmak ve Osmanlı Bankası’nda hıfzedilmek üzere namına hesâb-ı câri suretiyle tevdi edilmek üzere Selanik Başşehbenderi Kâmil Beyefendiye teslim eyledim. Mumaileyhin bir mahalle azimet ve gaybubeti halinde işbu meblağ, malumatım tahtında intihâb ve irse olunacak diğer emin bir zât namına kezalık bank-ı mezkürahesab-ı câri üzerine tevdi edilecektir.
13-Selanik’te Mithat Paşa Mekteb-i Sanayi karşısında kâin ma’a selamlık bir bâb büyük hanem ile aynı hane köşesinde kâin teyzemden alınan iki bâb hanemi Mustafa Kemal Paşa’ya ve gene büyük hanem köşesinde Ayşe Molla’dan alınan bir bâb hane ile Ahmet Subaşı mahallesinde kâin bir iki cem’ân iki bâb hanemi kerimem Makbule Hanım’a tefrik ve tahsis eyledim. Bundan maada nezdimde mevcut nukûdumdanmiktâr-ı münâsibini hayatımda kerimem mumâileyhâya bildirdiğimden oğlum Paşa’ya bir sene mukaddem kerimem Makbule Hanım’la müştereken tahrir ve memhüren irsal eylediğimiz hususâtın mezkûr mektupla mestur olduğu vechile hükmü bâki iş’âratımızvechilemevcuduvâki olduğu müşarünileyh Paşa Hazretlerine bildirilmesini vasiyet eylerim.
İşbu vasiyetname muhteviyatı olan mevadd ve hususâtıntamamiyleicrâ ve tatbikini Selanik Başşehbenderi Kâmil Beyefendi ile mezkûr Şehbendername kâtibi Cemal Bey’i vekil ve vâsi-i muhtârintihâb ve tayin ettim. Bilcümle hususâtın tatbik ve icra olunduğunu nâtık olmak üzere vekâbilü’l- istihsâl olan mahallerden vesâikimukâbilindeteberruâtta bulunduklarına dair oğlum Mustafa Kemal Paşa’ya müfredatlı cetvel ile hesap vermeye mecburdurlar.
14- İşbu vasiyetname tarihinden mukaddem tanzim olunmuş diğer bir vasiyetname zuhur edecek olursa hükmü mefsuh ve gayr-i muteber olacaktır.
15- İşbu vasiyetname, biri nezdimde hıfz olunmak ve diğeri Kâmil ve Cemal Bey’lerde bulunmak üzere iki nüsha olarak tanzim ve teati edilmiştir.
Mustafa Kemal Paşa Hazretleri’nin validesi Zübeyde.
16- İşbu vasiyetname, muvacehemizde tanzim ve meâli kıraat olunarak tefhim olunduktan ve tamami ile ikrar eyledikten sonra kendi mühür ve parmağını vaz’eylediğini dünya ve ahiret şahidi sıfatıyla tasdik eyleriz.
25 Kanunusani 338/Şuhudü’l-hal
(imzalar)”
Prof. Dr. Utkan Kocatürk:
-…”25 Ocak 1922 günü, Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın İstanbul’da vasiyetnamesini yazdırdığını, iki nüsha olarak hazırlanan vasiyetnamenin aslını bir yazı ile Atatürk’e göndermiştir,” demektedir.
Eksiklikler benim fazlalıklar daha önce emek verenlerindir. Bir baka yazımda görüşmek üzere esen kalınız efendim.