İstiklal Marşımızı orkestraya bir ermeni vatandaşımızın uyarladığını işitmişizdir.1954’te musiki hayatının 60’ncı yılını Beyoğlu Atlas Sineması’nda bir jübile ile kutlayan, 1875 İstanbul doğumlu Edgar Manas, 1964’de İstanbul’da ölmüş ve Pangaltı’ndaki Ermeni Katolik Mezarlığında toprağa verilmişti.
Ulu Önderimiz Atatürk, Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı “İstiklal Marşı” için demiştir ki:
-…”Bu marş, bizim inkılabımızın ruhunu anlatır… İstiklal Marşı’nda davamızı anlatması bakımından büyük manası olan mısralar vardır. En beğendiğim yeri şu mısralardır: ‘Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet, hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklal.’ Benim bu milletten asla unutmamasını istediğim mısralar işte bunlardır… Bu demektir ki
Efendiler Türk’ün hürriyetine dokunulamaz!”
İstiklal Marşı’nın 12 Mart 1921 tarihinde kabulünden bir gün sonra Meclis Başkanvekili Adnan Bey (Adıvar), marşın bestesi için yarışma açılması gerektiğine dair bir takrir verir. Maarif Vekâleti, Hâkimiyeti Milliye gazetesinin 17 Mart 1921 tarihli sayısında bu defa da marşın bestesi için bir yarışma duyurusu ilan eder:
(…)“Matbuat ve İstihbarat Müdüriyetinden Burdur mebusu şair-i muhterem Mehmet Akif Bey tarafından yazılıp Büyük Millet Meclisi’nce kabul ve gazetelerde ilan edilen İstiklal Marşı’nın bestesi Maarif Vekâletince müsabakaya konulmuştur. Notanın mayıs ortasına kadar gönderilmesi ve kabul edilecek beste için beş yüz lira mükâfat-ı nakdiye verileceği ilan olunur.”
Marşın ilk gayrı resmi bestesi Ali Rıfat Bey tarafından bestelenir ve 1 Nisan 1921 tarihinde Kadıköy Apollon Tiyatrosu’nda çalınır.
Yarışmaya yirmi dört eser katılır; hatta bestelerden biri de Prag Konservatuarı’nda görevli olan Bedri Bey’e aittir.
Marşın bestelenmesi konusu 1 Kasım 1921 tarihinde Meclis’te görüşülür. Görüşmelerde Meclis’ten, marşın İstanbul’da özel bir heyet tarafından bestelenmesi için izin istenir. Konunun Maarif Encümeni’nde görüşülmesi talep edilir. Bolu Vekili Tunalı Hilmi Bey bestenin de güfte gibi seçilmesinin uygun olduğunu dile getirir.
Ancak, resmi bestenin seçimi konusunda 1922 yılı ortalarına kadar herhangi bir gelişme kaydedilemez. Maarif Vekili olarak Hamdullah Suphi Bey’in yerine atanan Mehmet Vehbi Bey, 9 Haziran 1922 tarihinde Meclis’e bir tezkere verir ve İstiklal Marşı’nın yurtdışında bestelenmesi konusunu gündeme getirir.
Milli Mücadele’nin sürdüğü zor ve çalkantılı dönemlerde İstiklal Marşı’nın bestelenmesi gecikir. İstiklal Marşı’nın bestelenmesi konusu, ancak 12 Şubat 1923 tarihinde İstanbul Maarif Müdürlüğü’ne gönderilir. Müdürlük, üyelerinin çoğunluğu makamsal müzik eğitimi almış olan bir komisyon kurar ve Marşın bestesi için bir yarışma açar. Komisyon, 19 Temmuz 1923 tarihinde yarışmaya katılan elli beş beste içerisinden Ali Rıfat Bey’in (Çağatay) eserini tavsiyeye uygungörür ve eseri notları ile birlikte Ankara’ya gönderir. Komisyon aynı zamanda Rauf Yekta Bey, Zati (Arca) Bey, Kazım (Uz) Bey ve Dr. Suphi (Ezgi) Bey’in bestelerini de beğenmiştir.
Mehmet Akif’in şiiri İstiklal Marşı’nın güftesi olarak, Meclis’in oylaması sonucu alınan kesin bir kararla belirlenmiştir. Ancak, Ali Rıfat Bey’in bestesi kesin değil, tavsiye niteliğindedir. Bu durum, başkanlığını Divan Müziği besteleri yapan kanuni Ziya Paşa’nın yaptığı komisyonca seçilen bestenin milli duyguları tetikleyecek coşkudan yoksun olması ile açıklanmıştır. Beste yeterince enerjik bulunmamaktadır ve icra edildiği bakanlıklar, okullar gibi kurumlardan itirazlar gelmektedir. Her ne kadar resmi olarak kabul edilmemişse de, yasal süreç tamamlandığından ve bir komisyonca tavsiye edilmiş olduğundan, Ali Rıfat Bey’in eseri 1930’lara kadar İstiklal Marşı’nın bestesi olarak çalınmıştır.
Bu arada, saraya bağlı MuzikayıHümayun’un şefi olan Osman Zeki (Üngör) Bey de İstiklal Marşı için bir beste yapmıştır. Osman Zeki Bey, İstiklal Mahkemeleri hâkimlerinin de katıldığı, İstanbul’daki yardım konserlerinde İstiklal Marşı’nı kendi bestesi ile icra eder. Osman Zeki Bey’in bestesi duyulunca, Hükümet kendisini kadrosu ile beraber Ankara’ya davet eder. Ankara’da göreve başlayan Osman Zeki Bey 1924-1934 tarihleri arasında Riyaset-i Cumhur Musiki Heyeti Şefliği görevini yürütecektir.
6 Nisan 1924 tarihli bir belge ile Osman Zeki Bey’in idaresinde bulunan orkestra, Riyaset-i Cumhur Musikiyyesi olarak resmileşmiştir. 14 Mayıs 1924 tarihli, Türkiye Reis-i Cumhuru Gazi Mustafa Kemal imzalı bir başka belge ile de Osman Zeki Bey’in, orkestranın kurulması hususundaki çalışmaları takdir edilir ve kendisine İstiklal Marşı bestesi yarışmasında takdir edilen 500 liralık bir ödüle eş miktarda para ödülü verilmesi uygun görülür.
İstiklal Marşı 1924’ten 1930’a kadar Ali Rıfat Çağatay’ın bestesi ile çalınmıştır. Ancak 1930’da yeni bir emirle, o tarihte Cumhurbaşkanlığı Orkestrası şefi olan Osman Zeki Bey’in bestesi İstiklal Marşı’nın resmi bestesi olarak kabul edilir.
Toplamda dokuz dörtlük ve bir beşlikten oluşan marşın armonisini Edgar Manas, bando düzenlemesini ise İhsan Servet Künçer yapmıştır. İstiklal Marşı’nın sadece ilk iki dörtlüğü bestelenmiştir ve icra edilmektedir.
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet, Hakkıdır, hakka tapan milletimin istiklal.