Merhaba Sevgili Seç Haber okurları,
Sizlere ulaşmanın sevinci ile ilk yazımda bir kitap tanıtımında bulunmak istiyorum.
Ömür Dugan – Sporda Cam Tavan Sendromu
Ömür Dugan ile 2013 yılında TVF Pro BeachTour Heybeliada Etabı’nda tanışmıştım. Anlatacak o kadar çok şeyi vardı ki bilgi ve donanımı ile de kendini dinletiyordu. 1981 yılında İzmir’de doğmuş ama ilkokulu ABD, ortaokulu Belçika ve liseyi İzmir Bornova Lisesi’nde tamamlayarak aslında o zamanlardan hayatın kendisine uluslararası alanlarda bol seyahatli bir kariyer çizdiğinin farkında değildi belki de.
Halen TUBİTAK bursu ile doktora sonrası araştırmasını yapmak üzere ABD’de West Virginia Üniversitesi’nde çalışmalarına devam ediyor. Ve yaklaşık üç ay kadar da orada bulunmaya devam edecek.
Ülkemizde çocuk istismarı ve kadına karşı şiddetin en üst seviyede gündemi işgal ettiği bir ortamda aydın bir Türk kadını; iş dünyası ve sosyal yaşamda hemcinslerine ışık tutabilmek, akademisyenliğinin verdiği donanım ve Türkiye’de kadın olmanın getirdiği zorlukları bire bir yaşayan biri olarak özellikle iş yaşamında aynı isimle birçok çalışmanın yapıldığı Cam Tavan Sendromu konusunun spordaki yansımalarını kitap haline getirdi.
Voleybolun içinden gelen aile bireylerimizin voleybolun dışındaki hayatlarını sizlerle paylaşmak ve Uluslararası Plaj Voleybolu Hakemi Dr. Ömür Dugan’ın yazdığı ‘Sporda Cam Tavan Sendromu’ adlı kitabı tanıtmak istedim.
İlgi ile okuyacağınızı düşünüyorum.
Dr. Ömür Dugan’a sitemize yaptığı samimi ve sıcak paylaşımları için kendisine teşekkür ederken, akademik kariyerinde başarılar diliyorum.
Savaş Eskigülek
Sporda Cam Tavan Sendromu
Sporun hakemlik, antrenörlük ve yöneticilik gibi çeşitli alanlarında kadınların yeterli sayılarda temsil edilmediği, görünmez engeller ile karşılaştığı, yeterli destek görmediği ve erkekler ile eşit koşullarda mücadele edemediği açık bir şekilde ortadadır. Bu konunun nedenleri üzerine her geçen gün artan sayıda çalışmalar yapılıyor olması, spor örgütlerinde kadınların gelecekte eşit ve görünür olabilmesi için oldukça önemlidir.
“Cam Tavan” kavramı, kariyer basamaklarında ilerlemekte olan azınlık grupların (din, dil, renk, cinsel tercih, cinsiyet vb), bu süreçte karşılaştıkları engelleri tasvir etmek üzere kullanılmış olan çarpıcı bir metafor olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu kavram ile ilk tanıştığımda kendim ile bağdaştırdığım o kadar çok nokta buldum ki, alanda yapılmış tüm yabancı literatürü heyecanla okuyarak bir cevap aradım… Ancak anladım ki bu olgu toplumsal bir sorun ve kaynağı ile etkileşim kurmadığım takdirde, ne yaşayacağımı ve neler ile karşılaşacağımı hiç bir zaman anlayamayacaktım. Bu nedenle doktora araştırmam surecinde, cam tavanı aşmış olduğunu düşündüğüm, sayıca çok az olan bu kadınlar ile röportaj yaparak bilimsel bir yöntem çerçevesinde bu konuya bir ışık tutmaya çalıştım” .
Size şu anda yüzümde tebessüm oluşmasına neden olan ancak yıllarca nedenini anlayamadığım ve bana acı veren bir örneği anlatmak istiyorum:
Voleybol hakem camiamızdan kişiler mutlaka bu vereceğim örneği hatırlayacaktır. Bir hakem seminerinde o zamanın federasyon başkanının bir ara boşluğunu yakalayarak “Başkanım, ben uluslararası hakem olmak istiyorum, ülkemizi Olimpiyatlarda temsil edebileceğime inanıyorum’ dedim. O da bana; ‘Yeterliliklerin var mı? Ve ‘bunu ne kadar istiyorsun’ diye sordu? O zamanın gençliği ve heyecanı ile başladım anlatmaya “Üç dil biliyorum, voleybol oynadım yıllarca, sosyal ilişkilerim iyidir, İzmir’de yapılan ücretsiz turnuvalara mutlaka gönüllü giderim, spor yönetimi alanında yüksek ihtisas yapıyorum, olimpiyatlarda ülkemi temsil etmek en büyük hayalim” dedim. Bana göre yeterli nicelik ve niteliklerim vardı, sadece destek arıyordum. Bana aynen su ifadeyi kullanarak dedi ki “Bana şu an bunları anlattın, teşekkür ederim, ancak seminer sonunda 500 kişinin önünde bu talebini dile getirebilirsen, sana destek olurum”… O kadar mutlu olmuştum ki, ne vardı ki 500 değil 5000 kişi olsa bu neyi değiştirirdi, kendime güvenen 25 yaşında genç bir ulusal hakemdim. Seminer sonunda söz isteyerek kendimi ifade ettim….
Başkandan destek sözü aldım… Başarmıştım. Ancak hakemliğimin o noktadan sonra hızlı bir düşüşe geçeceğinin farkında bile değildim…
Hakem arkadaşlarımdan birkaçı tebrik ederek cesaretimden dolayı kutladılar. Bazıları ise ortak alanlarda olduğumuz zamanlarda alaycı bir ifade ile bana bakarak yanımdan kalktılar, ne olduğunu gerçekten anlamamıştım. Federasyon Başkanımız bana destek olmaya çalıştı bir süre, ama takdir edersiniz ki toplumsal ve örgütsel etmenler cam tavanın en yüksek engelleri. Hiçbir zaman cevabını bilemediğim bir takım görünmez engellerle hakemliğime son verildi. İki yıl kadar ara verdim… Sonra bir takım gelişmeler oldu, yeni federasyon başkanı sağ olsun beni destekledi, Otuz beşimden sonra uluslararası hakem oldum. Bu yaştan sonra hakemlik anlamında çok da hedefi olamıyor insanın… Uluslararası kursa katıldığınız diğer ülkelerin gençlerini görünce, pırıl pırıl 20-25’li yaşlarda…
Benim amacım bundan sonra genç kadınlara ışık tutabilmek, bu engelleri ortaya koymak ve insanların farkındalığını bu noktada arttırmak. Toplumumuzda erkekler yeterli nicelik ve niteliklere sahip olmasalar bile kendilerine yüksek makam ve mevkileri fütursuzca hak görebiliyorlar. Kadınlar ise zor şartlarda kendilerini geliştirerek, bırakın hak talep etmeyi destek görmek istediklerinde, maalesef bu hiç de hoş karşılanmıyor. Bir takım toplumsal ve örgütsel etmenler tarafından kırmızı kartın ne olduğunu bile anlamadan görüyorsunuz. Bu anlattığım örnek Cam Tavan’ın sadece küçücük bir kısmı.
Kadınların rolleri, toplumda üstlendikleri görevler, kadın cinsi ile bağdaşan ön yargılar, kalıplar, spor örgütlerinin erkek egemen yapıları, erkeklerin yönetim kademelerindeki sayısal üstünlükleri, mobbing vb. birçok cam tavan engeli literatürde mevcut.
…
Kitap hakkında bilgi vermem gerekirse; Bu kitap doktora kapsamında tamamladığım iki farklı araştırma sonuçlarını sunmak için hazırlandı.
1.Bölüm spor örgütlerinde çalışan kişilerin “kadın çalışanlara” yönelik tutumlarını anlamaya yöneliktir. Bu kapsamda üç büyük spor kulübü (Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray), üç federasyon (Futbol, Voleybol, Basketbol) ve Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Genel Müdürlüğü personeline gönüllülük esasına dayalı olarak anket uygulanmıştır. Toplamda 557 spor örgütü çalışanının verdiği yanıtlar, 1. araştırmanın temelini oluşturmuştur.
Kadınların önündeki kariyer engelleri, her meslek türünde ve her sektörde, hem özel hem de kamu alanında varlığını hala sürdürmektedir. Kadının işyerinde cam tavanı kırabilmesi için ise, birçok yasal düzenlemenin yapılması gerekmektedir. Biliyorum ki kadına karşı yapılan fizyolojik ve psikolojik şiddetin halen yüksek olduğu ülkemizde, kadınların kariyer gelişiminden söz etmek biraz ütopik karşılanabilir. Ancak her kadın kendine düşen görevi, elinden geldiği kadar yaparak bu anlamda toplumu bilinçlendirmeye çalışmalıdır. Sadece kadınlar değil bu konunun bilincinde olan erkek meslektaşlarımız da katkı sağlamalıdır. Bu anlamda bu araştırma kitabımın tanıtımı için katkı sağlayan değerli arkadaşım Savaş Eskigülek’e de çok teşekkür ederim.
Dr. Ömür Dugan