Sevginin bir rastlantı sonucu olmadığını; gökyüzü altında toprağa vurulan hançerin izlerini, mart ayında düşen karda, ölü şehirlerde, rüzgarın hışmını..
Çıplak bırakılan soyulan dağların içinden geçerek gördüm. Dağları aşıp ovaya indiğimde, mimozaların göz kırptığını gördüm ve sustum..
Yol boyunca sessizce yürüdüm bitkiler, çiçekler, ağaçlar, kuşlar, kedi, köpek ne varsa yeniden sevişiyor ve doğum sancısı çekiyordu.
Nehirlerin sesi,güneşin tekrar doğuşu bunlar umut vericiydi. Bizim hayata bakışımız, çevremiz ile olan ilişkimiz, duygularımız dahil doğadan ayrı olmadığımızı ama aynı zamanda çoğunlukla doğadan uzak kaldığımız….Kendi parçamızı; hırslara, talana, aç gözlülüğe teslim ettiğimizde gösteriyordu.
Bizler sorumluyuz, bizler izin verdiğimiz için azgın insanlar kepçeleri ve hançerlerini her seferinde doğa ananın kalbine saplamışlardı…
Ve bizler şimdi susmalıyız.. Doğa ana doğum yapıyor. Mimozalar açmaya başladı.
Her birimiz sevgi ağı ile bir birimize bağlı olmalıyız. Yaşam çiçeği gibi
Öyle ki hiç bir hançer o ağı yırtacak gücü bulamamalı….Bizler ve gelecek nesiller için şimdi susmalı ve Mayıs’ta eski sen değil özgür bir sen olarak kapından başlamalısın…
Karanlık korku ile gelir, hırsla gelir, savaşla gelir, nefret ile gelir …
Işık karanlığı def edecektir.
Doğa ana sessizce doğum yapıyor ve bizler de kendi içimize dönüp yeni bir bilince,kendini bilen insana doğmalıyız ki ışık insanı olalım.
Evde kalan büyük kitleler farkında olmasalar da büyük bir adım ve dönüşüm içinde kendilerine sormaya başladı.
Sormayan insanlar tekrar sevginin ne olduğunu, özgürlüğün kıymetini ve tabiki atalarının kıymetini daha iyi anlayacaktır umarım.!! Zira toprak ATA demektir.
Bizler bu dünyayı bahçe yapmaya geldik
Gül sizin elinizde ve kalplerinizde. Bahçeyi güzelleştirmek ve unutmuş olduğunuz az ile yetinmek ve üretmek ve dahası içinizdeki her birinizde olan bilgeliği çıkartıp dünyayı güzelleştirmek için şimdi ve şuan sizin elinizde, Mutlu olmak için çok şeye ihtiyacımız olmadığını tekrar hatırlamanızı istiyorum.
Eski eşyalar gibi, eski benliklerinizi artık bir kenara koyun hatta onu unutun.. Sizi düşüren aşağı çeken negatif insanları da, değişmek istemeyenleri de bir çırpıda sayfanızdan, hatta sosyal medya adreslerinizden temizleyin.
Korkunun olduğu yerde sevgi olmaz.
Kimler sizi korkutuyorsa onları da çıkartın veya bunun bir ilüzyon olduğunu kabul edin. ne olursa olsun gerçek Zafer korkunun üzerine gitmek ve durmamaktır. Değişimi onların istediği değil, olması gereken oluyor zira değişimi her birimiz bekliyorduk ve bunu seçmiştik..
Her gün bir şey üretin, her gün güzel bir düşünce bahçeye ekin. Karanlık kaçarken kendini göstermek ister…Ona artık enerji vermeyin
Bu gezegen sizler ve gençler için yeni bir bilince uyanıyor ve bu doğumu izleyin..
Gerçek temizliğin ruhsal bedenimizde olduğunu ve her hücremizin yeniden doğmasına niyet ederek kucaklayın..
Ve unutmayın bizler dönüşürsek toplum dönüşür. Bizler dönüşerek bizden ve bizden sonraki çocukları onurlandırmış oluruz.
Tüm atalarımızın ve ruhsal rehberlerimizin bu dönüşümde bizler olmasını onların ışığının tüm evrene bilinç, sevgi ve şifa vermesini niyet eder her birimizi mor ve beyaz ışıkla kalplerimizi, bedenimizi, auramızı ve tüm gezegeni ışık ile sarmasını canı gönülden isterim..
Merhametin kıymetini tüm insanlığın öğrenmesi adına sevgi ve saygılarımla…