19. Yüzyılda Mezopotamya kazılarıyla Avrupa zengin olup, insanlık gerçek tarihiyle yüzleşiyorken bundan yaklaşık bir asır sonra ülkemize bir güneş doğdu, Atatürk. Ulu önderimiz.
Kurtuluş Savaşı devam ediyorken 9 Mayıs 1920’de Maarif Vekâletine bağlı bir “Asar’ı Antika” Müdürlüğünün kurulmasını istemiş, sonradan burası “Kültür Müdürlüğü” olarak değişmiştir.
Çok geç kalınmış bu yarışta Milli Hükümet kontrolünde ülkemizin birçok yerinde arkeolojik çalışmalar başlamıştır. Sümer isminin tanınması ve yaşatılması amaçlı Sümerbank 1933’te kurulmuş, Arkeoloji eğitimi alması için devlet bursuyla yurtdışına ilk öğrenciler yollanmıştır.
Atatürk, Reşit Galip aracılığıyla Sedat Alp’in “Hititoloji” eğitimi almasını istemiş, Berlin Üniversitesinde 1936-1940 arası eğitim alan Sedat Alp Modern Türkiye’nin ilk Hititolog’u olmuştur. Aynı şekilde dünyaca ünlü bilim insanlarımızdan Ekrem Akurgal ve Halet Çambel de Atatürk’ün yurt dışına arkeoloji eğitimi için yolladığı öğrencilerdendir.
Atatürk sadece yurt dışına öğrenci göndermekle yetinmemiş, 15 Nisan 1931’de kurulan Türk Tarih Kurumu’nun tüzüğüne bir madde ekletmiştir: “Türk tarihini aydınlatmaya yarayacak vesaik ve malzemeyi elde etmek için icap eden yerlere taharri, hafr ve keşif heyetleri göndermek.”
Sonraki süreçte Sedat Alp’in tavsiyesiyle Benno Landsberder gibi Dünyaca ünlü Sümerologları ülkeye davet edip Muazzez İlmiye Çığ, Mebrure Tosun gibi Sümerologların yetişmesine vesile olmuştur.
Kaynak: Sümerin Göksel Ataları Anunnakiler