Sevgili okuyucularım sizlere bu yazımda 21 (yirmi bir) yaşında profesyonel bale hayatına başlayan yurdumuzun ilk bale sanatçısı Meriç Sümen’in çok değişik bir yönünü 62 (altmış iki ) yaşında başlayıp 65( Altmış beş) yaşına kadar geçen ve şimdiye kadar hiç söz konusu olmayan Devlet Opera ve Baleleri Genel müdürlük döneminden bahsedeceğim. Yalnız Meriç Sümen hakkında yeterli bilgisi olmayan okuyucularımın benim yazımı okumadan önce internet ortamına girerek 2013 yılında hazırlanan ve 45 (kırkbeş) dakika süren TUTKU isimli belgeseli ya da 2015 yılında yayınlanan Dansa Aşık Bir Kuğu isimli kitabı okumalarını tavsiye ederim. (Ayrıca kendisi yirmi beş yaşındayken İŞ BANKASI tarafından çekilen ve yapılan anlaşmaya göre ancak ölümünden sonra yayınlanacak bir belgeseli daha varmış. İş Bankası arşivlerinde titizlikle saklanıyormuş.)
Cumhurbaşkanının Ahmet Necdet Sezer, Başbakanın Recep Tayyip Erdoğan ve Kültür Bakanının Atilla Koç olduğu 2005 yılında değerli sanatçımıza İstanbul’da ikamet ettiği zamanlarda Ankara’dan Kültür Bakanlığı Devlet Opera ve Balesi o zamanki Genel Müdürü Remzi Buharalı’dan bir telefon gelmiş. R.Buharalı ‘’ Sizi İstanbul Devlet Opera ve Balesinde müdür olarak görmek istiyoruz.’’ demiş. Daha sonra dönemin Kültür Bakanlığı müsteşarı Mustafa İsen ‘’ Meriç Hanım sizin aktif bale hayatınız bittiği için sizden böyle bir görev rica ediyoruz .’’ demiş. Sonra Mustafa İsen İstanbul’a gelmiş ve Yerebatan Sarnıcı civarında Kültür Bakanlığına ait bir binada toplantı yapılmış ve müsteşar Mustafa İsen ‘’ Sizin bürokrasi olarak daha yukarıda olmanızı istiyoruz. Sizi de aramızda bizlerle birlikte görmek istiyoruz’’ demiş. Sevgili Meriç Sümen özellikle çocuklarım dediği balet ve balerinler ve İ.D.O.B. sine faydalı olmak için 2005 yılı Haziran ayında görevi kabul etmiş. İstanbul Devlet Opera ve Balesi görevinin üçüncü haftasında müsteşar Mustafa İsen kendisini telefonla arayarak görüşmek üzere randevu talep etmiş ve İstanbul’da buluşmuşlar. ‘’ Sayın Kültür Bakanımızın bir ricası var. Sizi GENEL MÜDÜR yapmak istiyor’’ demiş. Meriç Sümen bu teklifi alınca çok şaşırmış. Eşi ÖNANÇ KANAN annesi ve tüm ailesi İstanbul’da yaşadıkları için, oğlunun eşinin ve annesinin onayını aldıktan sonra Bakan Atilla Koç’la görüşmeye Ankara’ya gitmiş. Bakan Atilla Koç’la buluşmuşlar. Bakan ; ‘’ 1961 yılı başladığınız sahne hayatında bugüne kadar ne rapor almışınız ne de bir ceza. Bu makam sizin hakkınız ben size yöneticilik konusunda yardımcı olurum idarecilik tecrübesini bu şekilde kazanırsınız.’’ demiş. Meriç Sümen opera ve balenin daha yaygın hale getirilmesi hem sanatçıların (Opera –Bale) özlük haklarının daha iyi olması hem de kurumlara katılacak genç sanatçılara faydalı olurum diye görevi kabul etmiş.
Devlet Opera ve Balelerine 10 (on) senedir kadro verilmiyormuş. Zamanın Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’la kıran kırana yaptığı mücadele sonucu 320 (üç yüz yirmi) adet kadro almış. Artık Meriç Sümen çok yoğun bir şekilde çalışıyor, toplantıdan toplantıya koşuyor. Onun yönetiminde Türkiye’nin altı operasında Operalar Baleler sergileniyor, seyirci alabildiğine çoğalıyormuş. Karşılıklı konuşmamızda ‘’ Yalnız Antalya Opera ve Balesinin durumu farklıydı. Doğru dürüst salonları yoktu. Kültür Parkta çok zor şartlar altında çalışıyorlardı. Kaba inşaat halinde olan ve belediyenin kullanmadığı bir bina vardı . Binada gerekli incelemeleri yaptıktan sonra bizim kullanabileceğimiz düşüncesine vardım. Bakan Atilla Koç’un da görüşünü ve onayını aldıktan sonra Antalya Belediyesinden binayı aldık. Bu benim için unutulmaz bir anıdır .’’dedi değerli sanatçımız. Ankara Devlet Opera ve Balesinin seyircisinin temsillere yoğun ilgisini ve salon sıkıntısını gören genel müdürümüz; ünlü opera sanatçımız LEYLÂ GENCER ‘in ismini verdiği bir salonu da sanatseverlerin hizmetine sunmuştur.
Değerli okuyucularım bulaşıcı hastalık (covit19) nedeniyle bu röportajı telefon yardımıyla yaptım. Yaklaşık bir saat süren görüşmemizde sorularıma büyük bir sıcakkanlılıkla cevap verdi sanatçımız. Çok yakından tanıdığım eşinin hastalığına rağmen hastane randevuları arasında bana yer ayırdı . Bazı yazılmasını istemediği tüm soruların cevabını kendisinden aldım. Bu arada 1981 yılında dönemin Cumhurbaşkanı (Kenan Evren) ‘den DEVLET SANATÇISI ünvanını alan tek balerindir. Ayrıca genel müdürlüğünden önce SÜLEYMAN DEMİREL ‘in başbakanlığı zamanında kendisinin büyük katkısıyla devlet sanatçılarının maaşlarına performansına göre teşvik ikramiyesi verilmesini sağlamıştır değerli balerinimiz.
Karşılıklı yaptığımız konuşmada kendisine Opera ve Balelerin yönetiminin nasıl olmasını istersiniz? diye sorduğumda dünyanın birçok yerinde olduğu gibi, bütçeleri aynı yönetimleri ayrı olan bir sistemin en ideal olduğunu söyledi. Modern balenin yönetiminin, bütçesinin tamamen klasik bale topluluklarından ayrı olarak düşünülmesi, klasik bale eğitiminden farklı bir eğitim gördükten sonra sanatçıların profesyonel hayata atılmalarının ideal olacağını ifade etti.
Atilla Koç’tan sonra onun yerine gelen Kültür Bakanı Ertuğrul Günay döneminde bakanın tüm ısrarlarına rağmen sağlık nedenleriyle emekliliğini istemiş, yaş haddinin dolmasını beklemeden emekli olmuş Meriç Sümen.
Türk Bale tarihine, sanatına; Opera ve Bale tarihine de yöneticiliğiyle iz bırakan MERİÇ SÜMEN; ileri yaşına rağmen hâlâ çok sevdiği çocuklarım dediği, çok yetenekli bulduğu balet ve balerinlere bilgilerini aktarmaktan çok mutlu. Ayrıca konuşmamızın son bölümünde tüm sanatçı arkadaşlarına, opera -bale hayranı seyircilerine sevgilerini yazmamı rica etti. Bana da iletmek kaldı.
Kendisine ve ailesine sağlıklar diliyor, çok çok teşekkür ediyorum.
COŞKUN NEHİR
www.coskunnehir.com.tr