Bir süredir astroloji ile ilgili yazılar yazıyorum, danışmanlıklar yapıyorum. İnsanlara astrolojinin ne olduğunu ne olmadığını anlatmaya çalışıyorum. Ama geçen hafta yakın bir arkadaşımla yaptığım bir astroloji sohbeti üzerine hala astrolojinin geniş bir kesimde doğru anlaşılamadığı kanısına vardım. Üzerine belki onlarca sayfa yazılabilecek bu konuyu bilgim ve sezgim yettiğince, konuyu biraz genişleterek ama çok da dağıtmadan anlatalım istedim.
Astroloji genel olarak bilindiği üzre burçlar ve gezegenler değildir. Astroloji kadim bir ilimdir. Kendi sembolizması ve kendisine ait ayrı bir lisanı vardır. Tam olarak tarihi net bilinmese de bilinen ilk medeniyet olan Sümerler’den bu yana, en az 5000 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu kadim yazılı kaynaklardan anlayabiliyoruz.
Bildiğimiz kadarı ile ilk Hermes tarafından Mezopotamya’da insanlığa kazandırılmıştır. Tarih boyunca aslında bu kadim bilgiler inisiyelere verilmişti, yani her isteyen astroloji ilmini öğrenme lüksüne sahip değildi. Çünkü bu bilgileri taşımak, yorumlamak, öğretmek aslında oldukça sorumluluk isteyen çok önemli bir konu. Sonuçta bir doktor nasıl ki bedeninize fiziki olarak dokunuyorsa, biz de insanlara ruhsal ve psikolojik olarak dokunuyoruz. İçinde insanın olduğu bir konuda yorum yaparken ve bilgiyi aktarırken maksimum seviyede dikkatli olmak gerektiğine inanıyorum.
Astroloji ile ilgili bilinen ilk yazılı kaynak ise 2. Yüzyılda Cladius Ptolemy tarafından yazılmış olan ve hala geçerliliğini ve değerini koruyan Tetrabiblos dur. Ptolemy bu dönemde çalışmış olduğu meşhur İskenderiye kütüphanesindeki astroloji parşömenlerini toparlayıp bu geniş ve kadim kaynağı yazmıştır, ne de iyi yapmış. Çünkü bu kitap yaklaşık 1500 yıl boyunca adeta astrolojinin kutsal kitabı olmuştur.
Astrolojinin bir önemli Hermetik mottosu vardır ki aslında bilginin kozmik derinliğini daha fazla tartışmaya mahal vermeden gösterir ; ‘’Yukarıda ne varsa aşağıda da o vardır ‘’ (As above so below) Makrokozmoz nasıl ise mikrokozmoz da onun aynısıdır, oradaki enerji ve bilgiler bir şekilde, belki bir gün tanımlayabileceğimiz bir formatta bu dünyaya da sirayet eder… Fiziki olarak incelendiğinde bu yansımaların kuantlarımızda dahi aynı olduğunu gösteren bilimsel ispatlar da kuantum fiziğinde mevcuttur.
Peki astrolojiyi nasıl tanımlayalım?
Bir kere şöyle bir tanımımız asla yok … Astroloji kehanettir, bir çeşit faldır… veya astroloji mutlak kaderdir, biz de ona mecbur kalan bir çeşit oyuncularız, bir nevi kader kurbanlığı… Veya astroloji bizi yöneten bir sistemdir… Hayır bunların hiç biri değil…
Ama şu da değil; biz astrolojiyi yönetebiliriz, onun kölesi olmak durumunda değiliz…
Bana göre astroloji durmaksızın çalışan kozmik saatin sembolik olarak çizilmiş, tanımlanmış halidir. Yaşadığımız bu boyuta uygun tanımlarsak , astroloji gezegen ve yıldızların, gök cisimlerinin ve bazı hesaplanan göksel noktaların hareketlerinin, yeryüzündeki olaylar, koşullar, durumlar, insanlar ve de hayatları üzerindeki etkilerini, bağlantılarını araştıran, verilere dayalı bir yorum bilimidir.
Astroloji çoklu olasılığa dayanır. Veriler birkaç anlama gelebilir, yorum farkları çoğunlukla buradan doğar. Altında ciddi bir matematik yatar. Yorumun başarısı ise yorumlayan kişinin bilgisine ve nereden baktığına paralel olarak değişir. Astroloji fizik kimya gibi pozitif bilim dallarından çok farklı olmasına rağmen, başlı başına bir teknik çalışmadır. Örneğin gezegenlerin döngüleri ile fiziksel olayların arasındaki bağları araştırır.
Yine en çok sorulan ve kafa karıştıran konuya geri dönelim:
Astroloji bizim mutlak kaderimiz midir? Bizi yıldızlar mı yönetiyor?
Öncelikle bu konuların derinliğini anlamak lazım. İnsanlık tarihi boyunca felsefeciler bu soruların cevaplarını, varlığın tanımını ve anahtarını bulmaya çalışmışlardır. Yaşam nedir, ölüm nedir? Kader nedir? Özgür irade nedir, var mıdır yok mudur? O halde biz sadece oyuncular mıyız, kuklalar mıyız? Yoksa tüm evren sadece bana mı hizmet ediyor? Ne istersem o mu oluyor?
Aslında hepimiz biliyoruz ki varoluşta bir büyük bir plan var. Büyük planın ne olduğunu ise bu yaşamın içinde yaşarken kesin olarak gören, duyan, bilen yok. Belki de yaşam dediğimiz şey, gönüllü olarak katıldığımız bir simülasyon…
Yüksek bir teknolojinin simülasyon oyunundan başka bir şey değil. Bir tuş ile girip bir tuş ile çıkabiliyoruz, kim bilir. Sorular daha da artırılabilir ancak ben dağılmadan astroloji ile ilgili olan kısmına dönmek istiyorum.
Astroloji bizi yönetiyor mu? Gezegenler ve yıldızlar bizi yönetiyor mu?
Buradaki kader şudur; ben İstanbul’dan Ankara’ya gideceğim… Özgür iradem ise bu yolu nasıl tamamlayacağımdır, istersem özel arabamla, E5 den veya TEM’ den, ya da trenle, belki otobüsle, ya da uçakla… Ama kişisel potansiyellerimiz dahilinde… Astroloji ise bize vaat edileni anlatmaya çalışır. Potansiyellerimizi gösterir. Onları nasıl çalıştırabileceğimize dair rehberlik eder, bir nevi yol haritasıdır. Elbetteki öngörü yöntemleri ile yine potansiyel olabilecekleri olasılık olarak söyleyebilsek de asla mutlak olacakları söyleme gibi bir şansı yoktur.
İlk beş gezegen kişisel gezegenlerdir, onlar özgür irademizi kullanabildiğimiz araçlarımızdır. Toplumsal ve ağır gezegenler üzerinde pek fazla hareket edemeyiz çünkü onlar yavaş hareket ettiklerinden geniş zaman dilimlerini ve geniş kitleleri, hatta jenerasyonları etkilerler. Doğu astrolojisinden batıya geçen bir de ay düğümleri ve sabit yıldızlar vardır ki, onlar başlı başına anlatılacak ayrı konulardır ama onlar irademiz dışında gelişen, kadersel dediğimiz olayları temsil ederler. Biz irade dışı olayları deneyim alanları olarak görüp, olayları değiştiremesek de kişisel alanlarımızda olayları en doğru şekilde yönetme kabiliyetine sahip olduğumuzu bilmeliyiz. Bizim ve bütünün hayrına bir duruma getirmek en doğru yönetim şekli olacaktır.
Bilmemiz gereken bu vaatlerin değiştirelemeyeceğidir. En basiti şöyle düşünün, astroloji olmasın… Siz Ayşe’siniz, Ayşe’nin koşullarında doğmuş, onun hayatınız yaşıyorsunuz. Ama en yakın arkadaşınız Zeynep var… O da kendi doğasında kendi hayatını yaşıyor. Ne siz Zeynep olup onun doğasını, genetiğini, fizik bedenini alabilir ve onun hayatını yaşayabilirsiniz, ne de Zeynep sizin doğanızı , genetiğinizi, fizik bedeninizi alıp sizin hayatınızı yaşayabilir.
Bu bulunduğumuz yaşamın an itibari ile gerçeğidir. Astroloji ise bu yaşamın kozmik şifrelerini, matematiğini barındırır. Bir nevi yazılım gibi düşünebiliriz. Eğer kendi yazılımınız ile senkronize bir şekilde ilerleyip pozitifte kullanırsanız, yaşam kalitenizi artırır, yolculuğunuzu kolaylaştırırsınız. Ama onun olumsuz gölge taraflarından kullanmayı seçerseniz, aynı deneyimleri tekrar tekrar yaşarsınız, ta ki öğrenene kadar. Sistem bize çoklu olasılıkla rehberlik eder. Belki de astrolojiyi anlamaya çalışmaktan önce kader ve özgür irade kavramlarını anlamamız gerekiyor.
Bir de şu var, biz bu astroloji haritasının üzerine çıkabiliriz inancı…
Bundan da şöyle bahsetmek istiyorum. Daha önce de söylediğim gibi maalesef vaat edilen potansiyeller var, bunları değiştiremez ama geliştirebiliriz. Ayşe, Zeynep olmaz ama Ayşe kendisini farkındalıklı bir insan haline getirebilir. Potansiyellerini en doğru ve verimli şekilde kullanıp, deneyim alanlarından maksimum fayda sağlayarak, öğrenmesi gerekenleri öğrenip farkındalıkla geçebilir. Hayat planını en iyi şekilde çalıştırabilir.
İşte o zaman ne olur? Siz haritanızı değiştiremez ama ondan en iyi şekilde faydalanırsınız. Yolunuzu açar belki de tüm yaşanması gerekenleri en iyi şekilde hayrınıza yaşarsınız. Öğrenilmesi gereken öğrenildiğinde o dersin konusu da bitmiştir. Konular öğrenildiğinde ise artık başınıza ne gelirse gelsin, ne yaşarsanız yaşayın farkındalıkla yolunuza devam eder geçer gidersiniz. İyi kötü artık hiçbir deneyimden sarsıcı etkiler almazsınız. İşte bana göre bu durum haritanızı aşmış olma durumunuzdur…
Danışanlarıma ilk cümlem ‘’ astroloji haritasının size en büyük katkısı kendinizi daha iyi tanımanıza yardımcı olmak, farkındalığınızı artırmak ve iyi kullanırsanız da daha kaliteli süreçler yaşamak olacaktır’’ olur. Astroloji fal değildir, hayat yönetim sistemi de değildir, o size çoklu olasılıklar sunar. Vaat edilen hayat planını tanımlayan semboliklerle çalışan kozmik, büyük bir matematiksel sistemdir.
Vaat edilen yaşam planınıza yüksek farkındalıkla en doğru şekilde gitmeniz dileği ile…
Sorularınız ve detaylı astroloji haritanız için bana mail adresimden ulaşabilirsiniz.
Sevgiyle, sağlıkla pozitifte kalalım…