Atatürk, 11 Eylül 1933 Pazartesi günü, Çankaya’da Ankara’ya gelen Yunanistan Başbakanı Çaldaris, Dışişleri Bakanı Maximos ve Ekonomi Bakanı Pesmazoğlu’nu huzurlarına kabul ederek görüşmüş, akşam saatlerinde Ankara’dan İstanbul’a dönmüştür.
Atatürk, 11 Eylül tarihinde Ankara’dan ayrılıp özel treniyle İstanbul’a yol aldığı sırada Ankara’da Türk-Yunan delegeleri bir dostluk paktı için görüşme halindedir. Atatürk, bu görüşmeler hakkındaki izlenim ve duygularını, yoldan Başbakan İsmet İnönü’ye çektiği telgrafla belirtmiştir:
“…Başbakan İsmet Paşa Hazretleri’ne, Saygıdeğer konuklarımızın huzurlarıyla geçirmekte olduğumuz dostluk ve kardeşlik anlarınıza gıpta ederim. Sizi içten çalışmanızda yalnız bırakırken bugünkü buluşmanın bende yarattığı tatlı izlenimleri teyit ederim. İnsanlığın huzur ve mutluluğu için bütün ulusların bizim gibi gerçek dost olmasını dilerim. Değerli konuklarımıza ve Ankara Türk dostluğunun ciddi ve gerçek duygularını göstermekte olduklarına emin olduğum bütün arkadaşlarıma selam. Gazi Mustafa Kemal”
12 Eylül 1933 Salı, Atatürk bugün Ankara’dan İstanbul’a dönmüştür.
Bu konuda gazetelerin verdiği bilgi şudur:
…”Geçen Perşembe günü Ankara’ya giden Cumhurbaşkanı, saat 15.00’te özel trenle yeniden İstanbul’a dönmüştür. Atatürk, şehir sınırında Vali Muhittin (Üstündağ) Bey tarafından, Haydarpaşa Garı’nda da Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Kâzım (Özalp) Paşa, Sağlık Bakanı ve Milli Eğitim Bakan Vekili Refik (Saydam), eski Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip, Bern Büyükelçimiz Cemal Hüsnü (Taray), Ruşen Eşref (Ünaydın), İstanbul Vali Yardımcısı Ali Rıza Beyler ve birçok milletvekili tarafından karşılanmıştır.
Atatürk vagondan indikten sonra kendisini karşılayanların ellerini sıkarak iltifat etmiştir.
Atatürk’ün İstanbul’a geleceğini haber alarak istasyonu dolduran büyük bir kalabalık Büyük Önder’i çılgınca alkışlayarak sevgi gösterilerinde bulunmuştur. Daha sonra Atatürk, yanındaki kişilerle birlikte Haydarpaşa’dan Sakarya motoruna binerek Dolmabahçe Sarayı’na gitmiştir. Sakarya motoru Dolmabahçe’ye giderken orada demirli bulunan Eli Yunan kruvazörü top atarak Atatürk’ü selamlamıştır. Atatürk bütün gününü sarayda geçirmiştir.”
Türk-Yunan Dostluk Anlaşması’nın 14 Eylül 1933 günü Ankara’da imzalanması üzerine Atatürk, İstanbul’dan Başbakan İsmet (İnönü) Paşa’ya, Yunan devlet ve hükümet başkanlarıyla diğer ilgililere telgraf çekmiştir. Dört telgrafın da tarihi 15 Eylül 1933’dür (!). Bu telgrafları aşağıya sıralıyoruz:
Türk-Yunan Antlaşması Üzerine İnönü’ye Telgraf:
“…Başbakan İsmet Paşa Hazretleri’ne Ankara
Elen ve Türkiye Cumhuriyeti arasında Pacted’entente Cordiale’in imza edilmiş olmasından çok memnun oldum. Bu pacte iki milletin karşılıklı büyük çıkarlarını güçlendiren kardeşlik gelişme alanına enginlik veren kıymetli bir belgedir. İki taraf için kalpten arzu edilen feyzi vermesini diler ve hükümetimizi kutlarım. Gazi Mustafa Kemal.”
Atatürk, Başbakan İsmet İnönü’den sonra Yunan Cumhurbaşkanı AleksandrZaimis’e de aşağıdaki telgrafı çekmiştir.
Yunan Cumhurbaşkanı’na Telgraf:
“…Yunan Cumhurbaşkanı Aleksandr Zaimis, Memleketimiz arasında yeni bir “d’ententeCordiale’in”a yeni bir ışık vermek suretiyle Yakın Doğu’da barış davasına hizmet edecek olan bu tarihi olayın bütün önemini kavramış olan zatıelilerine en hararetli kutlamalarımı sunarım. Bu münasebetle gerek zatıdevletlerine ve kahraman Elen ulusuna takdirlerimi ve derin sevgimi gösterebildiğimden dolayı mutluyum. Gazi Mustafa Kemal.”
Atatürk, Yunan devlet ricalinin telgraflarına da İstanbul’dan şu telgrafla karşılık vermiştir:
Yunan Ricalinin Telgraflarına Cevap:
“…Pacted’entente’ı imza ederken, lütfen güzel duygularla beni hatırladığınızdan dolayı özel olarak teşekkür eder; bu dostluk eserini gerçekleştirmek konusundaki çalışmalarınızdan dolayı sizi kutlarım. İki ulusun sıkı ve içten bir biçimde yakınlaşmasının ortak idealimiz olduğu kesindir. Bu ideali her münasebette ortaya koymak, iki ulusun gerçek dostluğunu göstermeye neden olur. İşaret buyurulduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti milletler arasında dostluk ve barış düşüncesinin gelişmesi ve doğrulanması bakımından kendine düşen görevini ciddi ve içten bir biçimde daima yerine getirmekten geri kalmayacaktır. Bu vesile ile Yunanistan’ın kuvvet ve mutluluğu hakkında içten dileklerimi açığa vurmakla mutluyum. Gazi Mustafa Kemal.”
Atatürk bir de Türk-Yunan Paktı’nın imzalanması üzerine kendisine tebrik telgrafı çeken Yunanistan Başbakanı General Kondilis’in telgrafını cevaplandırmıştır. İstanbul’dan çekilen bu tarihi telgraf metni Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri eserinin genelge ve telgrafları kapsayan IV. cildinde de yoktur (!). Telgraf metni şusur:
Yunan Başvekilinin Pakt Hakkındaki Teline Cevap:
…”Atina’da Başbakan VekiliKondilis Hazretleri’ne, Telgrafınızın içerdiği çok dokunaklı ve duygulu sözler beni derin bir biçimde duygulandırdı. Bundan dolayı zat-ı âlinize ve Elen Bakanlar Kurulu’nun diğer seçkin üyelerine teşekkür ederim. Türk-Yunan Pacted’ententeCordiale, çok doğru olarak işaret buyurduğunuz gibi, Yakın Doğu için barış ve huzur vasıtasıdır. Böylece yalnız ülkemizin kendi ihtiyaçlarına karşılık düşmekle kalmayacak, aynı zamanda görevlerinin bilincinde her devlet adamı tarafından en fazla kutsanması ve inatla savunulması gereken ve davaların en yükseği olan barış davasına hizmet ederek bu bölgedeki bütün ulusların çıkarlarına da faydalı olacaktır. Dolayısıyla ülkelerimiz sözü edilen antlaşmayı görüşmek ve iyi bir sonuca ulaştırmakla ve en iyi bir biçimde esinlenmişlerdir. Kendilerini hararetle kutlamak isterim. Bununla birlikte bu antlaşma, önemi ne kadar büyük olursa olsun gelişmekten bir an bile geri kalmayacaktır. Buna inanıyorum ve kaderinde yazılı hedefe doğru yürüyecek olan Türk-Yunan evriminde bence ancak bir aşama oluşturur. Yüksek takdirlerimin ve sevgi duygularımın kabulünü arkadaşlarınıza iletmenizi zat-ı âlilerinizden rica ederim.
Gazi Mustafa Kemal.”
***Bu yazı www.sechaber.com.tr için yazılmıştır. Bu yazının kaynak gösterilmeden kopyalanması ve kullanılması “5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası“na göre suçtur.