Atatürk’ün Yahudilik ve Masonluk bağlantısı arayışları

Atatürk, 10 Ekim 1935 tarihinde Ankara’da Çankaya Köşkü’nde Doktor Mim Kemal Öke ‘ye hitaben;

-…”Mason Cemiyeti’nin faaliyetini inkılaplara muarız gördüğüm için kapatılmasını elzem gördüm. Bu dakikadan itibaren bu cemiyeti ölmüş biliniz ve bir daha diriltmeye teşebbüs etmeyiniz!” demişti.

Gazeteci, tarih araştırmacısı, akademisyen, yazarlarımızdan 11 Eylül 1929, Kadıhanı/Konya doğumlu Orhan Eşref Koloğlu, Atatürk’ün Yahudilik ve Masonluk bağlantısı arayışını sürdüren kalemşorlar için şunları kaydeder:

(…)”Dinci-Milliyetçi kesimden Atatürk’ yöneltilmiş bir eleştiri de Yahudilik ve Masonlukla ilgilidir.

Aslında kendileri bir görüş üretmeyen, Batıdaki Anti-Siyonist çevrelerin görüşlerini aktarmaktan ileri gidemeyen bu kesim, Uluslararası Yahudi-Mason komplosu temasını Türkiye’nin gündemine sokmuştur.

Osmanlı tarihinde önce Rumlara, onların 1821’de ayaklanması üzerine Ermenilere, bunların da 1880’lerden itibaren terörist eylemlere başlamaları üzerine Yahudilere “Milleti Sadaka” deyimi kullanılmıştır. Bu sonunculara deyimin yerleşmesine yetecek kadar bir süre geçmeden, Birinci Dünya Savaşı sonucunda, Yahudi sorunu Türklerin sorunu olmaktan çıkmıştır. Burada sorulacak soru, Osmanlı Devleti’nde gerçekten bir Yahudi sorunu olup olmadığıdır.

19. yüzyılın sonuna varıldığında Osmanlı toprakları Yahudilerin dört yüz yıl önceki gibi hâlâ tek sığınağı olmaya devam ediyordu. Çoğunlukla Selanik’te yerleşmiş, imparatorluğun her tarafına da yayılmış, ticaretle meşgul, ayaklanma gibi eğilimleri bulunmayan bir cemaatti. Osmanlı da olduğu gibi diğer Avrupa ülkelerinde de bulundukları toplumla bütünleşmeye çalışan, ama kişiliklerini kaybetmemeye de özen gösteren bir yapıdaydılar.
20. yüzyılın son çeyreğinde Fransa’da, Rusya’da, Romanya’da Yahudi düşmanı akımlar başlayıp hudut dışı edilmelerine girişinceye kovulanlara bir yurt arama çabaları hızlandı. 1890’lar da Siyonist akım böyle başladı ve hedefine Filistin’i koydu.

Siyonist Hareket Osmanlı Yahudileri arasında da iltifat görmedi. Aksine devlete sadık davrandılar. Akımlarının Abdülhamit’e büyük zorluklar çıkartacak kadar da az olmamıştır. İttihatçılar biraz daha fazla sıkıntı çekti. Ancak kabul gerekir ki gerçek Siyonizm sorunu Arapların başına patladı. Osmanlı’ya karşı işbirliği yaptıkları İngiltere’nin Filistin’i Yahudilere peşkeş çekmesi karşısında yıllardır hâlâ devam eden bunalımın içine düştüler. Bütün sorunlarının Yahudilerden doğduğunu İslam’a komplo yaptıkları temasını aralıksız işlediler. Siyonizm yanına Masonluğu da koyup ikisinin kurbanı olduklarını yaydılar. Arap milliyetçileri İngiltere’ye karşı Nazi Almanya’sının desteğini aradıklarında onların Anti-Siyonist ve Anti-Mason olmasının etkisiyle bu tutkuları daha da arttı.

İttihat ve Terakki’nin Selanik merkezli olması, meclise dört Yahudi kökenli milletvekilinin seçilmesi önceleri önemsenmezken Dünya Savaşı kaybedilince, Arap-Alman kampanyalarının da etkisiyle, bizim dinci-milliyetçi kesim de aynı propagandayı benimsedi, hem de savaşta Arapların İngilizlerle işbirliği yapmış olduğunu unutarak. İttihatçılar aslı olmadığı şekilde Yahudilikle suçlandı. Masonluğu da, bu kurumu yabancı çevrelerin güdümüne girmemesi için milli bir nitelikte kontrole almak için benimsedikleri unutuldu. İmparatorluğu Siyonist-Mason işbirliğinin yıktığı türü bir safsata ağızlara sakız edildi.

Her iki konunun tamamen dışında olduğu, üstelik Mason cemiyetlerini kapattırdığı bilindiği halde aynı çevreler son yıllarda Atatürk’ü de aynı komplonun araçlarından ilan etmeye çalıştılar. Almanya’dan kaçan Anti-Nazi ve bazısı Yahudi bilim adamlarının üniversitelerimizde görevlendirilmesini devrimlerin Yahudi kökenli olduğunun kanıtı olarak ileri sürdüler. Sadece zavallılıklarını belgeleyen bir iddia.”(Bakınız: Orhan Koloğlu, “Kim Bu Mustafa Kemal”, Sf:247-249, Boyut Kitapları, ISBN 975-521-089-X)

Tayfun Er, “Erguvaniler / Türkiye’de İktidar Doğanlar” adlı eserinde Orhan Koloğlu’na yer vermiştir. Orhan Koloğlu için, (…)”Onun yazdığı her şeye temkinli hatta kuşkuyla yaklaşılması gereken biridir; Orhan Koloğlu’nun ikinci eşi Alman olup, ilk eşi İsmail Hakkı Okday’ın kardeşinin torunu olan Semra Hanımdır. İsmail Hakkı Okday, son sadrazam Tevfik Paşa’nın oğlu ve Bülent Ecevit’in annesinin teyzesi Ferhande Hanımın eşidir. Doğan Koloğlu’nun oğlu, Milliyet’in yazarı ve Bulutsuzluk Özlemi’nin klavyecisi Sina Koloğlu’dur. Bülent Ecevit Başbakan olunca ısrarla TC Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürü olarak Orhan Koloğlu’nu yani Doğan Koloğlu’nu seçmiştir. Ailenin bir başka tanınmış ismi Sohban Koloğlu, Erler Film’in yani Türker İnanoğlu’nun sanat yönetmeniydi.”

11 Temmuz 2018 günü gözaltına alınan Adnan Oktar ya da bilinen adıyla (Harun Yahya), “Yahudilik ve Masonluk” adlı eserinde; (…)” Mason hakimiyetinde olan ve dini inançları gereği başlarını örten Müslüman hanımların alınmadığı okullara örnek olarak Mimar Sinan Üniversitesini verebiliriz. Açık saçıklığıyla ve her türlü halleriyle meşhur olan Mimar Sinan Üniversitesi’nde Allahü Teâlâ’nın emirlerini uygulayan Müslüman kızlar okula alınmıyor. Emir Yüksek yerden geliyor. Okulda Masonlar en yüksek makamlara lâyık görülüyor; mesela Rektörlük gibi;

Üniversitelerde Öğretim Görevlisi Masonlar:

Ercüment Tarcan: Mimar Sinan Üniversitesi

Muhteşem Giray:Mimar Sinan Üniversitesi eski rektörü. İdeal locası dahili muhafızı.

Kerim Silivrili: Mimar Sinan Üniversitesi rektör yardımcısı.

Haluk Sezgin: Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık FakültesiRöleve ve Restorasyon Anabilimdalı öğretim görevlisi.

Ercüment Bigat: Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğretim görevlisi.

Zühtü Müridoğlu: Mimar Sinan Üniversitesi Heykel Bölümünde öğretim görevlisi. Ülkü Locasından.

Nuri Doğan: Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Endüstri Tasarımı Bölümü Öğretim görevlisi.

Prof. Abdullah Türkmen: İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Çelik ve Ahşap Yapılar Kürsüsü Profesörü. Kültür Locasından.

Adnan Ergenli: Eski Yıldız Teknik Okulu Müdürü. İstanbul Teknik Üniversitesinde ve Teknik Okuldaki Masonların yardımı ile müdür olmuştur.

Prof. Adnan Sokullu: İstanbul Üniversitesi, Fen Fakültesi Fizik Profesörü. Kardeşlik Locasından.

Ali Rıza Korap: Kuleli Askeri Lisesi Öğretmenlerinden. Kültür Locasından.

Ali Teoman: Galatasaray Lisesi eski müdürlerinden. Kültür Locasından.

Doç. Dr. Ayhan Arıtamur: İstanbul Tıp FakültesiOrtopedi Kliniği Doçentlerinden. Mason biraderlerinin yardımı ile çok kısa zamanda Doçent olmuştur. Hocası Prof. Cevat Alpsoy tarafından Mason yapılmıştır.

Ayhan Çilesiz: İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesinde asistanlık yapmıştır. Kardeşlik Locasına mensuptur.

Prof. Dr. Bedii Şehsuvaroğlu: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıp Tarihi Kürsüsü eski profesörlerinden. Atatürk’ün doktorluğunu yapmıştır (!).

Prof. Dr. Bülent Tarcan: Çapa Tıp Fakültesi II. Cerrahi Kürsüsünde çalışmaktadır. Tıp Fakültesi Nöropsikiatri Kliniğinde Beyin Cerrahi Seksiyonu Profesörüdür. Faal Masondur.

Ord. Prof. Fahri Arel: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim üyesi. Hürriyet Locasından.

Doç. Dr. Cemal Öner: Narkozitör. Haydarpaşa Numune Hastanesinde çalışıyor. Masonluğundan istifa ederek üniversiteye dışardan müracaat ederek çok çabuk doçent olmuştur. İstanbul ve civarı Memur Hekimler Sendikasında iki devre başkan olarak idare heyetinde çalışmıştır. Erenler Locasından.

Cemil Sena Ongun: Felsefe öğretmeni ve yazar. Ankara ve İstanbul liselerinde öğretmenlik yaptı. Kültür Locasında. “Hz. Muhammed’in Felsefesi” isimli kitabında İslam’ın hükümlerine saldırmaktadır.

Prof. Cevat Alpsoy:  İstanbul Tıp Fakültesi Ortopedi Kliniği profesörlerinden. Erenler Locasından.

Cevat Memduh Altar: Güzel Sanatlar eski genel müdürü. Erenler Locasından.

Cezmi Berktin: Öğretmen. Milli Eğitim Bakanlığı müfettişliği, Amerika’da öğrenci müfettişliği, kültürel dış münasebetler müdürlüğü yaptı.

Danyal Akbel: Beden Terbiyesi eski Genel Müdürü.

Ekrem Azak: Eski Yıldız Teknik Okul Müdür Muavini. Ülke Locasından.

Prof. Emin Bura: Ankara Tıp Fakültesi profesörlerinden.

Prof. Enver Ziya Karal: Ankara Üniversitesi, Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesinde, Tarih Kürsüsü profesörlerinden Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu Üyesi. Ankara Yükseliş Locasından.

Ergun Bozkurt: Ege Üniversitesi öğretim üyesi.

Faik Reşit Unat: Eski öğretmenlerden. Milli Eğitim Bakanlığının çeşitli kademelerinde çalışmıştır. Locada üstatlık yapmıştır.

Feridun Mustafa Hendek: Avukat, öğretmen. Ankara Polis Akademisinde ve Askeri Veteriner Akademisinde vazife aldı. Uyanış Locasından.

Prof. Fikret Karaca: İstanbul Tıp Fakültesi Çapa II. Cerrahi Kliniğinde profesör. Masonluk faaliyetlerine hiç ara vermemiştir. Profesörlüğü hak edemediği halde (lisan bilmediği için) Masonlarca profesörlük unvanı verilmiş. Ülkü Locasından.

Dr. Fikri Şenocak: Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde K.B.B. Hastalıkları Mütehassısı. Dışarıdan üniversiteye müracaat ederek doçent oldu. 1962 yılında Ülke Locasına girmiştir.

Halil Bedii Yönetken: Opera ve Konservatuar öğretmenlerinden. Milli Eğitim Bakanlığında muhtelif görevlerde bulunmuştur.

Prof. Halit Kemal Elbir: İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi profesörlerinden.

Prof. Hamdi Peynircioğlu: İstanbul Teknik Üniversitesi profesörlerinden. Kardeşlik Locasından.

Prof. Hazım Atıf Kuyucak: Maliye Profesörü. En büyük yerli ve yabancı şirketlerin hukuk ve maliye müşavirliklerinden 33. Dereceli Mason. Maşrıkıâzamlık yaptı. 11 kişiden müteşekkil Yüksek Masonlar Derneği üyesi.

Doç. GazenferZenbilci: İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliğinden. Ülke Locasından.

Ord. Prof. Kemali Söylemezoğlu: İstanbul Teknik Üniversitesinden. Kardeşlik Locasından.

İbrahim Enver Altınlı: İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Tatbiki Jeoloji Enstitüleri Direktörlüğü yapmıştır. Kültür Locasındandır.

Prof. İhsan Özdoğan: İstanbul Teknik Üniversitesi profesörlerinden. Ülke Locasından.

Doç. İsmail Cebesoy: İstanbul Tıp Fakültesi Radyoterapi Enstitüsünde doçent. Birkaç defa doçentlik imtihanında başarısız oldu. 1962-63 senelerinde Ahenk Locasına müracaatla Mason olduktan sonra, imtihanı kazanarak doçent olmuştur.

Prof. İsmet Çetin Yalçın: İstanbul Tıp Fakültesi Fizik Tedavi Enstitüsünde 27 Mayıs hareketinden sonra direktörlük yapmıştır. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Fizik Tedavi Kürsüsünü kurmuştur. Müsavat Locasındandır. Direktör bulunduğu sırada Mason Dr. Nihat Dilşen için diğer kürsüde kadro vermiştir.

Ord. Prof. Kâzım İsmail Gürkan: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Cerrahi Kürsüsü Bölüm Şefliği yaptı. Masonluğu sayesinde çok genç olmasına rağmen üniversite rektörlüğü yapmıştır.

Prof. Kâzım Köylü: Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Profesörü.

Prof. Kemâl Özden: Teknik Üniversitede Betonarme Kürsüsü profesörlerinden. Kültür Locasından.

Prof. Kerim Erim: Fen Fakültesi profesörlerinden. Hürriyet Locasından.

Prof. Lâmi Eser: Eskiİstanbul Teknik Üniversitesi Teknik Okulu Müdürü. Müsavat Locasından.

Prof. Lütfi Biran: İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi profesörlerinden.

Doç. Mansur Sayın: Üniversiteye dışarıdan müracaatla Kadın Hastalıkları Doçenti olmuştur. 27 dereceli Masondur. Yarbay iken ordudan ayrılmıştır. Haseki Belediye Hastanesi Baştabipliği yapmıştır.

Doç. Metin Hotinli: İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesinde doçent.

Prof. Metin Özbek: İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöropsikiatri Kliniği profesörüdür.

Doç. Muhlis Tuzlacı: Tıp Fakültesi Tedavi Kliniği Röntgen Mütehassısı. Doçent olduktan sonra yeni kurulan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyoloji Kürsüsüne direktör olarak tayin edilmiştir.

Prof. Mukbil Gökdoğan: İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi profesörlerinden 27 Mayıs’tan sonra Bayındırlık Bakanlığı’na getirildi. 1948 yılından beri Türkiye’de Birleşmiş Milletler Gönüllü Eğitim Merkezi üyesi Beynelmilel Lions ve Rotary Kulüpleri âzası 33 dereceli Masonlardan. İstiklal Locasından.

Prof. Mustafa İnan: İstanbul Teknik Üniversitesi profesörlerinden.Yüksek Defne Locasına Mensup.

Prof. Mustafa Santur: İstanbul Teknik Üniversitesi profesörlerinden. Bir ara dekanlık yaptı. İstiklal Areopajı Üst Loca üyesidir.

Prof. Mustafa Hakkı Nalçacı: Emekli Kimya profesörlerinden. Yüksek Defne Locasına Mensup.

Prof. Hulki Eren: İstanbul Teknik Üniversitesi profesörlerinden. Yüksek dereceli Masondur. İdeal Locasından.

Doç. Muzaffer Cev: İstanbul Tıp Fakültesi öğretim üyesi.

Mübin Başar: Ülke Locasından. Eminönü Vergi Dairesi Başkanlığı yaptı.

Münir Raşit Öymen: Felsefe öğretmeni. Pedagoji Cemiyeti Genel Sekreterliği yaptı. Ülke Locasından.

Prof. Nezih Eldem: İ.T.Ü. Mimarlık Fakültesi Profesörlerinden.

Prof. Necmettin Polvan: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Kliniği Direktörü.

Doç. Nevzat Öke: 1960 yılında Mason oldu. Dışardan doçentliğe müracaat etti. 1962 yılında Mason biraderleri tarafından Çapa Tıp Fakültesi Cildiye Kliniğine doçent olarak atandı.

Doç. Nihat Dilşen: İstanbul Tıp Fakültesi Üçüncü Kliniğinde doçent.

Nurettin Boyman: Çeşitli öğretim kademelerinde bulundu. Yüksek Denizcilik Okulunda müdürlük yaptı.

Prof. Ömer Özek: İstanbul Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Enstitüsü Profesörü. Dindar neşriyatı verdiği bilirkişi raporları ile mahkûm eden Prof. Çetin Özek’in babası. Gerçek Aeropajı üyelerinden 27. Dereceye kadar yükselmiştir. 1963 yılında Yüksek Defne Tekemmül Mahfili II.’nci Nazırlığı yapmıştır.

Süreyya Gündeş: İstanbul Mühendisler Birliği Başkanı. Sevgi Locasından.

Prof. Süleyman Barda: İ.Ü. İktisat Fakültesinde profesör. Selânikli.

Prof. Rasim Adasal: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Hastalıkları Profesörü. Locasında sık sık konfernslar verir. 30. Derecedendir. Bir ara inanış mahfilinin üstadı muhteremliğini de yapmıştır.

Prof. Reşat Garan: İstanbul Tıp Fakültesi Tedavi Kliniği Profesörü. Müsavat Locasındandır.

Ruşen Eşref Ünaydın: Edebiyatçı T.D.K. uzmanlarından.

Sacit Öncel: Işık Lisesi’nde 20 sene müdürlük yapmıştır.

Safa Erkün: Tatbiki Güzel Sanatlar Okulu Müdürü. Birlik Locasından.

Saffet Rona: Kültür Locasından.

Prof. Sahir Erman: İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuk Profesörü.

Sait Turan: İstanbul Üniversitesi eski genel sekreteri. Erenler Locasından.

Prof. Salih Murat Uzdilek: İ.T.Ü. Fizik profesörlerinden. Sebat Locasından.

Prof. Sami Gurun: Ankara Tıp Fakültesi profesörü.

Prof. Selâhattin Tandar: Eczacılık Fakültesi profesörlerinden. CHP İl İdare Heyetinde bulundu. 1964 yılında yüksek birlik mahfilinde tekris edildi. 9. Dereceli Mason.

Prof. Suphi Artunkal: İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Tedavi Kliniğinde profesör. Yüksek Birlik Locasından.

Prof. Tulû Baytın: İ.T.Ü Profesörlerinden.Yüksek Akasya Locasından.

Prof. Vehbi Eralp: Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünde

Prof. Yavuz Abadan: Siyasal Bilgiler Fakültesi profesörlerinden. Bilgi Locasından.

Doç. Yıldırım Kılkış: İktisat Fakültesi İşletme İktisadi Enstitüsü doçentlerinden. Ahenk Locasındandır.

Prof. Yılmaz Altuğ: İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Devletler Hukuku profesörlerinden. Ahenk Locasındandır.

Prof. Ziya Umur: İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Roma Hukuku Kürsüsü profesörü. Fazilet Locasından.

Prof. Dr. İbrahim Yasa, Faik Sabri Duran, Mustafa Zühdü İnan, Mümtaz Tarhan, Şefik İnan, Recai Ergüder, Ali Esat Birol, Ali Fuat Berkman, Necip Berksan, Rahmin Duman, Şemsi Gök, Zahit İmre, Hüsnü Kişnişçi, Hami Koçaş, Çetin Özek, Metin Sandalcı, Salah Sun, Raşit Taşdur, Süheyl Ünver, Suavi Topçuoğlu, Bedii Şehsuvaroğlu, İhsan Abidin, Selahattin Tandal, Ekrem Göksu, Şerif Ekrem Egeli, Necmi Ayanoğlu, Saim Bostancı, Necmi Günhan, Orhan Tan, Necdet Akabay, Selahattin Doğulu, Fethi Tezok, Sabih Battal Gazi, Halit Özkut, Selman Göktürk, Besim Ethem, Tecer Öcal, Gündüz Özdeş, Hazım Atıf Kuyucak, Muhlis Efe, Süreyya Alsaç General, Kamil Sokullu General, Cahit Öncü, İlhan Lüten(Bakınız: Genişletilmiş 5. Baskı Sf: 289-292)”

Unutulmamalıdır ki, Mason Locası, İsmet Paşa’nın Reisi Cumhurluğu döneminde Kanun-u Mahsusla Localar faaliyete geçene kadar aldığı ani bir kararla 5 Şubat 1948 yılında Türkiye Mason Derneği’nin kurulması ile ATATÜRK ‘ün emri ile kapatılan Mason Locaları, İNÖNÜ ‘nün emri ve Celal BAYAR ‘ın desteği ile tekrar faaliyete girmiştir.

Masonlar açtıkları davalarda Halkevlerine devredilen tüm mal varlıklarını tekrar ele geçirdiler. 5 Şubat 1948 tarihinde “Türkiye Mason Derneği” ismi de İstanbul Valiliğine yapılan başvuru kabul edildi ve Masonlar, bu tarihten sonra resmen faaliyete başladılar. Locaların 13 yıl aradan sonra açılması, uyku döneminde olan Masonlar tarafından sevinçle karşılanmıştır.

Yine unutulmamalıdır ki Ulu Önderiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk: