BALIK BURCUNDA DOLUNAY : ROMANTİZM, AŞK, HAYALLER, MERHAMET, SPRİTUELİZM VE ALDANMALAR
6 Eylül çarşamba sabahı saat 10.03 de Eylül Dolunayı Balık Burcunda gerçekleşiyor. Bu Dolunay anında, Ay 13 derece balıkta iken Güneş 13 derece başakta yükselip birbirlerine her dolunayda olduğu gibi karşıt açı yapacaklar. Bu durum bizim yine duygularımız ve irademiz arasında kalacağımızı ve dolayısıyla gerginlikler yaşayacağımızı ifade ediyor. Dolunay etkisi Dolunay’dan 3 gün önce ve 3 gün sonra olarak süregeliyor. Dolunay’ın yükseleni ise Terazi burcunda, yani aslında baktığımızda yumuşak,uyumlu bir enerji ile giriş yaptığı görülüyor. Yükselen yöneticisi aslandaki Venüs bizde biraz fark edilme, kendimizi gösterme isteği uyandırıp aynı zamanda bizi asil, kaliteli ve saygın ilişkiler arayışına yönlendirecektir. Bu durum Venüs kişisel haritalarımızda hangi alana düşüyorsa veya hangi gezegenimizle açı yapıyorsa daha çok orada kendini gösterecektir. Ama değişkenler bu kadarla bitmiyor tabiî ki. Bu Dolunay’da yine önemli detaylar görüyoruz.
Öncelikle Ay ile Neptün kavuşumunun Güneş’e karşıt açı yaptığını görüyoruz. Bu ara biraz gerçeklerden kaçma, aşırı teslimiyet, aşırı merhamet hissedip, bazı durumları görmezden gelip aldanabiliriz. İçsel olarak da bu duyguları yaşarken, irademiz de bizi aşırı detaycı, mükemmelci, rasyonel olmaya zorlayabilir. Bu iki kutup arasında gidip gelebiliriz ki zaten dolunayın anlamı da budur. Yalnızca his ve irademiz arasında kalmayı düşünmeyelim, hayatımızdaki tüm zıtlıkların tezahürünü deneyimleyebiliriz Dolunay dönemlerinde. Ay’ın Güneş’in enerjisini tam kapasitesi ile Dünya’ya aktardığını düşünürsek üzerimizdeki yüksek enerjinin gerginlik olarak ortaya çıkmasını da doğal bir süreç olarak görebiliriz. Özetle bir parça yüksek doz enerjiye maruz kalıyoruz. Yine bu Dolunay’da umutlarımızda, hayallerimizde ve aşk hayatımızda karışıklıklar, aldanmalar, zayıflıklar hissedebiliriz ama bence hiç acele etmeyin. Neptün’ün doğası bu; karıştırır, yanıltır, dağıtır, sakin kalmakta fayda var. Elbette ki tam da bu noktada zaten yükselmiş olan sezgilerimize kulak verip sağlam durabiliriz. Etrafımıza ve kendimize karşı net olmaya çalışalım, sözü dolandırmadan konuşalım. Sakince, kendimizi dinleyeceğimiz zamanlar yaşamak, meditasyon yapmak bu dağınıklığa iyi gelecektir, unutmayalım ki; Neptün gerçekleri farklı algılamamıza sebep olabilir…
Ay – Neptün kavuşumunun tam karşısındaki Başak’taki Güneş bu dağınıklığı toparlamamıza da yardımcı olacaktır. Çünkü Başak hayata pratik ve akılcı bakar. Bu süreçte aldanışlara, umutsuzluklara prim vermeyelim yeter ki…
Yine Neptün etkisi spritüelliğimizi, inançlarımıza olan bağlılığımızı biraz artırabilir, daha çok dua etme ihtiyacı hissedebiliriz, evrenle bütünleşmek isteyebiliriz, ruhumuz genişlemek isteyebilir. Olumsuz yönü olarak ise balıktaki Neptün bağımlılık ihtiyacı yaratabilir. Sakinleştiricilere veya alkole veya herhangi bir alışkanlık yapan maddeye eğilim gösterebiliriz, özellikle bu konuya dikkat etmemiz gerekiyor.
Bu arada iyi bir haberi de verelim, retrodaki Merkür 5 eylül itibari ile düz hareketine geçti. Retro etkisi belki birkaç gün daha sürebilir, hatırlamakta fayda var. Düz harekete geçişinin yanı sıra Merkür bu Dolunay’da tam da 21 Ağustos’taki Güneş tutulmasının derecesi olan 28 derece aslan burcunda yükseliyor. Zihnimizin daha hızlı çalışacağı, konuşurken kendimizi daha cesur daha atak daha kendinden emin hissedeceğimiz bir süreç yaşayacağız ki ben yine de biraz ağırdan alıp düşünerek konuşalım derim. İki gün önce aynı dereceden Mars geçti ve Merkür ile burç dışından olsa da an itibari ile kavuşumda. Agresif söylemlere ve yanlış anlaşılmalara sebebiyet verebilir. Ama cesur düşüncelerimize, fikirlerimize sahip çıkalım, onları dikkate alalım, çünkü tutulma ile başlayan hedeflerimize giden yolda bu fikirler, düşünceler bize destek verecekler, yolumuzda ilerlememize yardımcı olacaklar.
Her Dolunay yazımda olduğu gibi bir kez daha Dolunay ritüelimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bir mum yakıyor, Ay’ı görebileceğim bir yerde oturuyor ve 2 ayrı liste yapıyorum. Listenin birinde hayatımda bırakmak istediklerimi diğerine ise kazanmak istediklerimi imgeleyerek yazıyorum, tabiî ki en önemli kısmı ise tüm bunları yazarken benim ve bütünün hayrına olmasını niyet ediyorum. Yaptığımız istediğimiz şeyler egomuza ait, egomuzdan daha önemlisi ise evrenin dengesi, o yüzden bu niyeti etmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Daha sonra bu kağıtları sırayla yakıyor ve küllerini su ile karıştırıyor ve en sonunda ise toprağa döküyorum.
Muhteşem Dolunay manzarasının keyfini çıkarmanız dileğiyle…
Her ne oluyorsa olması gerektiği gibi oluyor…
Sorularınız için bana mail adresimden ulaşabilirsiniz.
Sevgiyle sağlıkla pozitifte kalalım…