Çocukluk çağında görülen kronik ve tekrarlayıcı baş ağrılarının en sık nedeni migrendir. Migren tipi baş ağrıları ayda 2-4 kez ataklar şeklinde görülür ve 2-48 saat sürer. Erişkinlerde izlenen yarım baş ağrısının aksine çocuklarda genelde yaygın bir baş ağrısı şikayeti vardır. Çocukluk dönemi migrenlerinin nedeni genetiktir.
Memorial Diyarbakır Hastanesi Çocuk Nörolojisi Bölümü’nden Prof. Dr. Ahmet Yaramış, çocuklarda migren hastalığı hakkında bilgi verdi.
Migren ailesel özellik taşır
Migren hastası çocukların yaklaşık %70’inin ailelerinde de (anne, baba, kardeş vs…) migren hastalığı görülmektedir. Bu da hastalığın herediter yani ailesel olduğunu gösterir. Yakın zamana kadar migrenin beyinde bulunan damarların bir şekilde büzülüp genişlemesi sonucu olduğu düşünülse de son zamanlarda ağrıların, beyinde dolaşan bazı kimyasal maddelerin (seratonin gibi) değişiklikleri sonucu beynin fonksiyonun bozulmasına bağlı olduğu bilinmektedir.
Ataklar yaşla birlikte artar
Çocuklarda migren sıklığı yaşla birlikte artış göstermektedir. Çocukluk çağında migrenin sıklığı ortalama %3-10 dolaylarındadır. Ergenlikten öncesi erkek çocuklarında, ergenlik sonrası ise kız çocuklarında daha çok görülmektedir. Yaş büyüdükçe bu oran daha da artar. Örneğin; erişkinlerde migren tipi baş ağrıları erkeklere oranla kadınlarda 3 kat daha fazla izlenmektedir.
Belirtiler yaşa göre değişir
Çok küçük çocuklarda kusma ile birlikte, huzursuzluk ve uyuklama gibi davranış değişiklikleri en sık görülen belirtilerdir. Yaş büyüdükçe çoğu kez yaygın, bazen zonklayıcı tek taraflı baş ağrıları ortaya çıkar. Ağrıya; bulantı, kusma ve ışıktan, sesten aşırı rahatsız olma şikayetleri eşlik eder. Çocukluk çağı migrenin % 80’i aurasız, %20’si de auralı migrendir. Auralı migrende baş ağrısından yaklaşık 10-30 dakika önce bulanık görme, yanıp sönen ışıklar, konuşma bozukluğu, hareket güçsüzlüğü gibi motor bulguların yanında vücutta iğnelenme gibi duyusal hisler oluşabilir.
Yaşam şekli değişimi migreni tetikler
Migrenli çocukların birçoğunda baş ağrısını tetikleyen çevresel faktörler tanımlanmıştır. Bunlar; açlık, stres, uykusuzluk, uyku ritminin bozulması, kafeinli içecekler, seyahat, hava sıcaklıklarının değişimi, hastalık, bazı ilaçların alımı olarak sıralanabilir. Yaşam ritminin bir şekilde değişmesi tetikleyici olabilmektedir.
İlaç tedavisi ile kontrol altına alınabilir
Migrenin tedavisinde altın kural yaşam stilini düzenlemektir. Kişiden kişiye değişiklik gösterse de tetikleyici faktörlerden korunmak gerekir. Migreni ilaçla tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmasa da doktor kontrolünde ve önerisiyle kullanılması önerilen başlıca üç grup ilaç vardır. Birinci grupta akut başlayan baş ağrısı, kusma, bulantı ve huzursuzluk gibi şikayetleri azaltan ilaçlardır. İkinci grupta migren baş ağrılarının uzun sürmesini önleyen veya süreyi kısaltan ilaçlar bulunmaktadır. Son olarak da bir sonraki atağı veya atakları önlemek için; antideprasan, alerji ilaçları ve kalp ritmini düzenleyiciler ile bazı epilepsi ilaçları kullanılmaktadır.
Yayın Tarihi: 11 Ekim 2014