Kader nedir? Değiştirmek mümkün mü? Kadere inanmak bize iyi mi geliyor yoksa teslimiyetçi bir duyguyla yeterince çaba sarf etmekten mi kaçıyoruz? İşte tüm bunlara cevap Şems TERLAN’dan geliyor… “Biz insanoğlu kaderi değiştirme gücüne sahibiz” diyen Terlan’ın bu yazısını bir solukta okuyacaksınız:
Evet yanlış duymadınız, bu güce sahibiz çünkü biz Tanrı’nın birer parçasıyız, hem de kusursuz ve mükemmel bir parçası!
Öyle ya, kusursuz ve mükemmel olan bir güç kendi özellikleriyle örtüşmeyen bir varlık yaratabilir mi?
Bu kadar kusursuz ve mükemmel donanımda varlıklarsak kaderimizi de değiştirme gücüne de sahibiz demektir.
Ama yine de inanmayanlar varsa aşağıda yazdığım dokuz somut cümle bunu o kişilere kanıtlayacaktır.
Bakın bakalım, yazdıklarım size uygun geliyor mu? Eğer aşağıdaki cümlelere tek tek itiraz edemiyorsanız bu bütününe de itiraz edemeyeceğiniz anlamına gelir ki bu da yapacağınız kabullerle ve kendinize izin vererek kaderinizi değiştirmeye aday olduğunuzu gösterir:
– İnandıklarımız gerçek olmayabilir ama neye inanıyorsak gerçek odur!
– Dünya yüzünde olan her olay nötrdür. Onları negatif ya da pozitif yapan bizim bakış açılarımız ve onlara yüklediğimiz anlamlardır.
– Yani bir şeyin varlığı ya da yokluğu herkese göre aynıdır (objektif, nesnel, mutlak) ancak taşıdığı değerler kişiden kişiye göre değişir (subjektif, öznel, göreceli).
– Yani hayatımızın akışını dünyada olup bitenlerden çok onların bizim için ne gibi anlamlar taşıdığı belirler.
– Dönüşümümüz içinde bulunduğumuz ya da karşılaştığımız durumları sorun olarak değil, birer sonuç olarak gördüğümüz anda başlar.
– Biz sonuçları değil sebepleri değiştirme gücüne sahip varlıklarız.
– Bu anlamda karşılaştığımız olaylar kaderimiz, onlara verdiğimiz tepkiler -ya da özgür seçimler yapabilme, kararlar alabilme, bazen de sükunet içinde eylemsiz ama gözlemci olarak kalabilme yeteneği- irademizdir.
– Tepki veren şartlanmış zihindir; o yapabileceklerimizin sonlu ve sınırlı olduğuna inandırılmıştır. Özgür seçimleri yapan, kararları alan, gerektiğinde eylemsiz ve gözlemci kalan ise bilinçli zihindir; o şu anda sahip olduklarımızdan hatta hayal edebileceklerimizden de fazla sayıda hatta sonsuz ve sınırsız sayıda olanağa sahip olduğumuzu bilir.
– Yani bizi olduğumuzdan daha ileriye, öteye götürecek olan, bir anlamda da kaderimizi değiştirecek olan tepkisel zihinden bilinçli zihne geçmenin yolunu öğrenmektir.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum…
Şems Terlan