Bundan daha iyi nasıl olur? İşte mucizevi soru budur diyor Şems Terlan. Bu sorunun sonuçlarına siz de şaşıracaksınız…Spiritüel gelişimde doğru yolu almak, yolculuğun içinde karşılaşılan zihinsel engellerden kurtulmak ve çok daha fazlası…
Aklınıza takılan soruların yürekle cevabını alabileceğiniz bu önerilere mutlaka uğrayın; çünkü muhtemelen temelli kalacaksınız…
*VAR OLMANIN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ*
Ana hatlarını kavram olarak belirlemediğiniz bir konuyu insanlara derinliğine anlatmanız mümkün değildir çünkü zihin ancak kavramlaştırabildiği bir bilgiyi doğru olarak kabul eder ve hafızaya yerleştirir.
Burada akıl ve mantık devrededir. Ancak bu iki meleke günlük yaşamınızı en sistematik şekilde sürdürmenizin dışında fazla bir işe yaramazlar!
Örneğin var oluşunuzun anlamını bu ikisini kullanarak bulamazsınız!..
İşte spiritüel yolculuğa çıkanları çelişkiye düşüren nokta da bu: İş kendinizi bilmek, keşfetmek, tanımak vs. olduğunda sistemi tersine çevirmek, o zamana kadar yaptığınız ne varsa tersini yapmak zorundasınız!
Yani eğer spiritüel bir olgunluğa erişmek istiyorsanız kavramlara takılmadan, zihni devreden çıkararak ‘an’a gelmekten başka çareniz yoktur çünkü ‘yeni siz’e ancak o zaman geçiş yapabilirsiniz.
Farkındalığınız ancak bu şekilde artar, kısıtlamalar ve sınırlamalar bu şekilde ortadan kalkar ve siz o zaman yaşamla keyifli bir şekilde akmaya başlarsınız.
Ne yaman bir çelişki değil mi? Tabii bir o kadar da keyifli bir süreç; bunu deneyimlemek, üstüne üstlük deneyimlemek isteyen başka kişilere yol göstermek, bu süreci daha da keyifli bir hâle getiriyor.
Kim derdi ki bir gün, var oluşunun anlamını kırk yıl boyunca analitik mühendis kafasıyla sorgulayıp işin içinden çıkamayan ben, ”yok arkadaş, anlaşıldı, sonuca böyle gidilmiyor, işin içinde başka bir iş var; başka bir yol izlemek gerek herhalde!” deyip tüm hayatını baştan sona değiştirsin; yıllarını verdiği ve iyi bir kariyere ulaştığı mesleğini, maaşını, masasını vs. bıraksın, ‘sadece insana hizmet’ etmek üzere bir misyon üstlensin?
Vallahi oldu; bu maya tuttu! Şimdiki hâlimden çok memnunum; her şey o kadar yoluna girdi ki!
Eski hesapları kapattım; yaratımım mucizevi bir şekilde arttı; sadece yaşamanın tadını çıkarıyorum.
”Bundan daha iyi nasıl olur?”
Ve her durumda bu soruyu soruyorum kendime!
Siz de sorun; sonra bakın neler oluyor?
Bana siz ”sipiritüel rehber misiniz?” diye soranlara da ”bilmem, sizce neyim?” diyorum.
Neden mi?
Nedenini şimdi artık siz de biliyorsunuz; kendimi kavramlarla kısıtlamamak için, gerektiğinde ‘her şey’ olabileceğimi hissetmek için…
Bu yolu size de öneriyorum.
Sevgiyle kalın…
*Makalemin başlığını değerli yazı ustası Milan Kundera’nın aynı adlı romanından esinlenerek koydum; onun kimliğinde kalemiyle olsun, fikirleriyle olsun, benim ve başkalarının hayatlarına -bir şekilde- dokunmuş olan herkesi saygıyla anıyorum.