Türkiye 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimlere hazırlanıyor. 20 Şubat itibarıyla tüm siyasi partiler seçim kurullarına listelerini teslim ederek resmi adaylarını belirlediler. Gerek partilerin gerekse de açık kaynaklardan tespit edilebilen ve partilerin ilgili yerlerden gösterdikleri belediye başkan kadın adayların sayısı ’’262’yi bulmaktadır.
Türkiye’de ilk çok partili yerel seçim 1930 yılında Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ‘ün direktifleri doğrultusunda Türk Kadınlarına Belediye Seçimlerine seçme ve seçilme hakkı verilerek yapılmıştır. Türk Kadınlarına Belediye Seçimlerine seçme ve seçilme hakkı verilmesi yurt dışındaki kadın cemiyetlerinin ilgisini çekmiş ve Türkiye’deki gelişmeler ilgiyle izlenmeye başlanmıştır.
Bilindiği gibi dünyada ilk defa ABD’de temelleri atılan “Dünya Kadınlar Birliği”, 1791’de “Kadın ve Yurttaş Hakları Bildirgesi’ni yayımlamış olan Olympe de Gouges 1793’te var olan siyasi ortam içerisinde politikayla ilgilendiği gerekçesiyle ve diğer kadınlara ibret olması için idam(!) edilmiştir.
1848 yılında New York’ta Amerikalı bir grup tarafından Kadın Hakları Bildirgesi hazırlanmış, 1857’de ise 8 Mart günü kadın işçiler bir yürüyüş yapmışlardır. Kadınlar XIX. Yüzyılın sonlarına doğru çeşitli fuarlarda konferanslar, sergiler düzenleyerek seslerini Dünya’ya duyurmaya çalışmışlardır. Nihayet 1902’de Washington’da Uluslararası Kadınlar Birliği’nin temelleri atılmış, Berlin Kongresinde kuruluşu tamamlanmıştır.
Uluslararası Kadınlar Birliği Nizamnamesinin ikinci maddesinde Birliğin amaçları ortaya konmuştur. Birlik her üç yılda bir kongre düzenlemiş, üç ayda bir dergi yayımlamış, amaçlarına ulaşmak için de komisyonlar halinde çalışmalar yapmıştır. Bu komisyonlar;
-Kadınların Seçimlere Katılabilmesi ve Siyasi Haklarını Elde Etmesi Komisyonu,
-Ahlakta Eşitlik ve Kadın Ticareti ile Mücadele Komisyonu,
-Kadının Hukuki Durumu Komisyonu,
-Milletler Cemiyeti ve Barış Komisyonu ile Kadın ve Erkeklere İş Denkliği Komisyonlarıdır.
Uluslararası Kadınlar Birliği, üçüncü Konferansı’nı Kopenhag’ta toplamıştır. Bu Konferans’ta ABD’de kadın işçilerin 8 Mart 1957’de yaptıkları yürüyüş ’’Emekçi Dünya Kadınlar Günü” olarak belirlenmiş, JusSuffragi adlı bir derginin çıkarılması kararı alınmış ve kadınların seçme ve seçilme hakkının verilmesi önemli tartışma konularından birisi olmuştur.
Uluslararası Kadınlar Birliği sonraları Amsterdam (1908), Londra (1909), Stockholm (1911) ve Budapeşte’de (1913) kongreler düzenlemiş, 1913-1920 yılları arasında savaş nedeni ile kongreler yapılamamıştır. Birliğin 6-12 Haziran 1920’de Cenevre’de düzenlenen VII. Kongresinde Türkiye’yi Kıbrıslı Mustafa Paşa’nın kızı Azize Hanım temsil etmiştir.
Uluslararası Kadınlar Birliği, 1923’te Roma’da, 1926 yılında Paris’te Kongreler toplanmıştır.
Uluslararası Kadınlar Birliği’nin 1926 yılındaki Kongresine on üç yeni birlik katılmıştır ki bunlardan biri de Cumhuriyetin ilk kadın cemiyeti olan Türk Kadın Birliği’dir. Bu cemiyet İstiklal Harbi sırasında kurulan Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti’nin dağılmasından sonra ortaya çıkmış, Cumhuriyetin ilk yıllarında inkılap hareketlerini destekleyen faaliyetlerde bulunmuştur. Türk Kadın Birliği Cemiyeti Nezihe Muhittin başkanlığında 1924 yılında kurulmuş daha sonra cemiyet başkanlığına Latife Bekir Işık seçilmiştir.
Latife Bekir Hanım, Cemiyetin kadınlara siyasi hak tanınması isteğinden vazgeçmediğini her fırsatta dile getirmiş, Cemiyetin daha çok hayır işlerine ağırlık verdiğini söylemiştir.
1926 yılında Nezihe Muhittin, “Dünya Kadınlar Kongresine” katılmıştır. Buradaki temaslarından sonra Avrupa Kadın Dernekleri Birliği’nden Nezihe Muhittin’in başkanı olduğu Birliğin, Uluslararası Birliğe üye olması gerektiği belirtilmiştir. Türk Kadın Birliği de “Türklerin her zaman barışçı olduğu gene de savaş ve barış kararlarının hükümete ait bir karar olduğu” cevabını vermiştir. Bunun üzerine dernek ön koşuldan vazgeçerek Türk Kadın Birliği’ni Uluslararası Birliğe kabul etmiştir. Ancak ,1926 yılında Paris’te düzenlenen kongreye Türk Kadın Birliği delege gönderememiştir.
1930 yılında ise Türk Kadınlarına Belediye Seçimlerine seçme ve seçilme hakkı verilmesi yurt dışındaki kadın cemiyetlerinin ilgisini çekmiş ve Türkiye’deki gelişmeler ilgiyle izlenmeye başlanmıştır. 18 Mart 1933 tarihinde Marsilya’da toplanan ara Kongre’ye Seniha Rauf ve Lamia Tevfik Hanımlar katılmışlardır. Kongre’deki faaliyetlerini rapor halinde Türk Birliği’ne sunmuşlar ve raporda on ikinci kongrenin İstanbul’da toplanmasını teklif ettiklerini belirtmişlerdir.
XII. Uluslararası Kadınlar Kongresi, Uluslararası Kadınlar Birliği ile Türk Kadın Birliği’nin iş birliği sayesinde Türkiye’de toplanmıştır. Türkiye’de toplanmasının nedeni, Türk kadının seçme ve seçilme hakkını kazanması ve bunun uluslararası alana yansıması olmuştur.
Bilindiği üzere 1935 Türkiye genel seçimleri 8 Şubat 1935 tarihinde 5. Dönem TBMM milletvekillerini belirlemek için yapılan genel seçimlerdir. 5 Aralık 1934 tarihinde yapılan ve kadınlara milletvekili seçilme hakkı veren Anayasa değişikliği sonrasında yapılan ilk milletvekili seçimlerinde 383 erkek, 18 kadın milletvekili seçilmiştir. Bu on sekiz Türk kadın milletvekilinin Meclis’in çalışmalarında ne ölçüde katkıda bulundukları ve kararlarında ne denli etkili oldukları da resmi tutanaklarda sabittir. Ayrıca kişisel tutumları da övünç vesilesi ile sabittir.
Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal ATATÜRK, aslında o günlerin 16 Milyon nüfuslu Türkiye’si için 40 kadın aday istemiş (yani her 400.000. Nüfusa karşılık bir kadın aday) fikrini dönemin İçişleri Bakanı Şükrü Kaya’ya kendi özel başlıklı kâğıdına yazdığı “Seçimlerde Halk Fırkası adına aday gösterilecek kırk kadın isminin tespiti” notu ile iletmiştir.
Seçimlerden çıkan sonuca göre bu sayının nasıl 18’e indiğini Bakan Kaya şöyle açıklamıştır: …”ATATÜRK, Büyük Millet Meclisi’ne kadınların kırk sandalye ile katılmasını arzu ediyordu. Özel notu ile bu arzusunu tekrarlıyordu. Biz hükümet olarak bu sayıyı fazla bulduk. İlk olarak dengeli bir rakamı tercih ettik. ATATÜRK ‘ün bir özelliği de, hükümetin tercihlerine değer vermesiydi. İyi hatırlıyorum; Bu tercihimizi kendisine hükümet adına arz ettiğim zaman üzüntüsü her halinden belli oluyordu. Fakat ısrar etmedi. Hatta bir espiri bile yaptı:
-Gelecek seçimlerde kadınlar, sayıları oranında Meclis’e girip, kendi kabinelerini kurduklarında, bakalım! Sen bakan olabilecek misin?- dedi.
XII. Uluslarası Kadınlar Kongresi’nin Türkiye’de toplanmasının nedeni, Türk kadının seçme ve seçilme hakkını kazanması ve bunun uluslararası alana yansıması olmuştur. Batı ülkelerin birçoğunda kadınların siyasi hakları sınırlı iken Türkiye Cumhuriyeti’nde kadının seçme ve seçilme hakkını elde etmesi, Dünya hareketleri için de örnek gösterilecek bir gelişmedir. Kongreye katılan delegeler sık sık bu noktayı vurgulamışlardır. Türk Hükümeti’nin kongreye maddi destek sağlayacak olması da ekonomik açıdan zor zamanlar geçiren Uluslararası Kadınlar Birliği için önemlidir. Kongre, ilk kez Müslüman bir ülkede toplanmış ve ilk defa o ülkenin hükümeti tarafından maddi açıdan desteklenmiştir. Türk hükümeti, Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal ATATÜRK döneminde yapılan yeniliklerin ve Türk kadınının geçirdiği değişimin Dünya’ya ve Dünya Kadınlarına duyurulması açısından kongreye özel bir önem vermiş, Türkiye’nin tanıtımı için kongreyi desteklemiştir.
Türkiye’de, Uluslararası Kadınlar Birliği Kongresi’nin toplanma tarihi yaklaştıkça hazırlıklar hız kazanmıştır.
Uluslararası Kadınlar Birliği, 1935 yılı Türkçesiyle Arsıulusal Kadınlar Birliği, Türk Kadın Birliği merkez heyeti ile Pera Palas’ta bir araya gelmiş, 18-24 Nisan 1935 tarihleri arasında Yıldız Sarayı’nda başlayacak kongre programını kararlaştırmışlardır. Kongrenin ev sahibeliğini Türk Kadın Birliği üstlenmiş, yönetim kurulu organizasyonlarda görevlendirilecek üyeleri için Pera Palas’ta çalışma ofisi kurmuş ve kongre boyunca otellerden Yıldız Sarayı’na otobüs seferleri düzenlemiştir. Nisan ayı boyunca gazeteler ve dergilerde çıkan yazılarda, kongreye ve kadın sorunlarına geniş bir yer ayırılmıştır. Yayın organlarının “Feminizim Kongresi”, “Arsıulusal Kadın Kurultayı”, “Arsıulusal Kadınlık Kongresi”, “Arsıulusal Kadın Birliği”, “Uluslararası Kadınlar Birliği”, “Uluslararası Birlik” gibi değişik başlıklarla adlandırdıkları bu kongreyi, Batı basını da yakından takip etmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Türk Kadın Birliği tarafından Türkiye’nin tanıtımı için kongreye birçok kolaylık sağlanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti konsoloslukları kongreye katılacak delegelere ücretsiz vize vermiş, kongrede yabancı dil bilen kadınlar ve genç kızlar görevlendirilmiştir. Türkiye Turing ve Otomobil Kulübü Kongre’de bulunmak üzere şehre gelen delegeler için süslü bir karton içinde Türkiye ile ilgili bilgi veren propaganda broşürleri hazırlamış ve broşürler gelen delegelere dağıtılmıştır. Ayrıca Yıldız Sarayı’nda kongre nedeniyle Kadın Sergisi’nde hazırlanarak Türk Kadın Sanatı, Dünya Kadınlarına tanıtılmıştır.
İstanbul’da toplanacak Uluslararası Kadınlar Birliği Kongresi için bastırılacak posta pulları hakkında 28 Şubat 1935’te kanun tasarısı hazırlanmış, konu TBMM’de görüşülmüş ve Türkiye Cumhuriyeti adına pulların, Uluslararası Kadınlar Birliği tarafından bastırılması ve 1935 yılına kadar bu pulların geçerli olması kararlaştırılmıştır. Hatıra pulları İsviçre’de bastırılmış ve 18 Nisan’da kongre hatırası olarak piyasaya çıkarılmıştır. XII. Uluslararası Kadınlar Birliği anısına, on beş puldan oluşan bir seri çıkarılmıştır. Pulların üzerinde Fransızca olarak XII. Uluslararası Sufrajeler Kongresi İstanbul, 1935 ifadesi yazılmıştır. Pullar, 20 paradan 100 kuruşa kadar değişik değerlerde basılmıştır. Pulların üzerinde Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal ATATÜRK ‘ün fraklı, profilden bir resmi, kongre pulları arasında en yüksek değere sahip olan 100 kuruşun üzerinde yer almıştır. Nobel ödülü alan kadınların ve kadın hareketlerinin öncüleri, ilk defa pul koleksiyonunda yer almış, Avrupa gazeteleri bu pulların özgünlüğünden övgüyle söz etmiştir.
Ayrıca Posta ve Telgraf İdaresi tarafından Yıldız Sarayı’nın Merasim Köşk’ünde Posta ve Telgraf Merkezi kurulmuştur.
Uluslararası Kadınlar Birliği birinci başkanvekili Madam Schreiber, 2 Nisan 1935’te İstanbul’a gelen ilk delege olup, Birliğin başlıca amacının barış ve silahsızlanma için çalışmak olduğunu ifade etmiştir. XII. Uluslararası Kadınlar Kongresine katılacak üyeler, 7 Nisan’dan itibaren İstanbul’a gelmeye başlamıştır. Basın, kongreye büyük ilgi göstermiş, Nisan ayının başından kongre bitene kadar gazetelerde kongre ile ilgili geniş haberler yer almıştır. Kongrede konuşmalar İngilizce, Fransızca ve Almanca dillerinde yapılmıştır.
İstanbul’a gelen delegeler arasında Uluslararası Kadınlar Birliği’nin ikinci başkan vekili Rosa Manus da yer almaktadır. Manus, kongreye katılımın fazla olacağını, daha önce kongrelerde bulunmayan Hindistan, Irak ve Suriye’den delegelerin ilk kez bu kongreye katılacaklarını ve bundan duydukları memnuniyeti ifade ettikten sonra, daha önceleri kongrenin her üç yılda bir toplandığını, ekonomik kriz nedeniyle bu sürenin altı yıla çıkacağını söylemiştir. Kongrede evli kadının tabiyeti, uluslararası barış, ekonomik kriz, silahsızlanma konuları üzerinde duracağını söylemiştir.
İkinci başkan vekili Rosa Manus’un demecinden de anlaşılacağı üzere Kongrenin ana temasını “Kadın Sorunları” ve “Barış” konuları oluşturmaktadır. Kongreye iki yüzün üzerinde delege katılmıştır. Kongreye katılan delegeler, ülkelerinde değişik deneklerde çalışan, eğitimli, itibarlı ve varlıklı ailelere mensup kadınlardır. Uluslararası Kadınlar Birliği’nin düzenlediği kongreler içinde İstanbul Kongresi, en geniş katılımlı olanıdır. O sıralarda Avrupa karanlık bir döneme girerken, ülkeler silahlanmaya başlamış, buna karşın Anglosakson Dünya barışın savunmasını üstlenmiştir. Kongrede savaş ve silahlanma aleyhinde de hararetli konuşmalar yapılmış, kongre Batı Bloku ülkelerin adeta sözcülüğünü yapmıştır.
Basında “Kongreye 30 ülkeden 200 milyonu temsilen 210 delegenin katıldığı” haberleri yer alsa da kongreye Hollanda, Amerika, İsviçre, Avustralya, Mısır, Hindistan, Bulgaristan, Çekoslovakya, Yeni Zellanda, Romanya, Fransa, Norveç, Yugoslavya, Portekiz, Jameika, İran, Polonya, Yunanistan, Estonya, Suriye, Danimarka, El-Cezire, Lehistan, Belçika, Bermüd Adaları, Finlandiya, İngiltere, İrlanda, İsveç, İtalya, Lüksenburg, Macaristan, Serendib ve Uruguay’dan temsilciler katılmıştır.
Estonya başta olmak üzere bazı ülkeler kongreye resmi olarak değil, dost aza olarak katılmışlardır.
Seylanlı kadınlar kongreye bir mektup göndermişlerdir. Özellikle Türkiye’deki Müslüman kadınların kendilerine yardım etmelerini istemişler ve Dünya Kadınları lehine alınacak kararları destekleyeceklerini belirtmişlerdir.
Türkiye’yi kongrede on ikisi asil, on biri yedek olmak üzere yirmi üç delege temsil etmiş, 1935 seçimleri ile meclise giren ilk kadın milletvekillerinin hepsi kongreye katılmıştır. Türk Kadın Birliği üyelerinden Latife Bekir, Lamia Refik, Seniha Rauf, Efzayiş Suat, Nermin Muvaffak, Necile Tevfik, Dr. Pakize Ahmet, Leman Fuad, Safiye Hüseyin, Nebahat Hamid, Faika Nahid ve Mihri Pektaş kongreye katılmışlardır.
Mısır, Hindistan ve Avusturalya delegeleri, Türk Kadın Birliği üyeleri tarafından karşılanmış, kongrede Jamaika kadınlarını Una M. Marson temsil etmiş, kongrenin tek siyahi kadını olması açısından da dikkat çekmiştir.
18 Nisan 1935’te Kongre Yıldız Sarayı’nda çalışmalarına başlamıştır.
Son Posta gazetesinde “Dünya Kadınları Toplandı, Kongre bu sabah Yıldız’da açıldı”, Cumhuriyet Gazetesinde “18 Nisan 1935’te Uluslararası Kadın Birliği 12. Feminizm Kongresi İstanbul’da toplandı”, “Dünya Kadınları bugün Yıldız Saray’ında toplanıyorlar” ve “Feminizm Kongresi 200 milyon kadının mümessilleri İstanbul’da toplanıyorlar”, Kurun gazetesinde “Dünya Kadınlar Birliği Kongresi başlıyor”, Akşam’da “Kongre bu sabah açıldı” başlıkları ile kongrenin çalışmalara başladığı duyurulmuştur.
Kongre açılışına delegelerin birçoğu geleneksel kıyafetleri ile katılmıştır. Delegelerin pek çoğu siyah ve koyu renkli, pek azı da açık renkli kıyafetler giymiştir. Romen, Hint, Mısır gibi değişik ülkelerden gelen delegeler, ulusal kıyafetleri ile kongreye katılmışlardır. Büyük kürsünün arkasına iki uzun Türk Bayrağı’nın arasında üzerinde “Justice” (Adalet) yazan suffragette bayrağı asılmıştır. Kürsünün üstünde de orta kısımda iki Türk Bayrağı arasına beyaz zemin üzerine sarı ipekle işlemeli Arsıulusal Kadınlar Birliği Sancağı konulmuştur.
Kongre sabah onda başlamış, dinleyicilerin sayısı fazla olunca salona sığmamış, katılımcıların çoğu kongreyi hoparlörlerden dinlemiştir. Kongrenin resmi açılış konuşmasını Madam Corbett Ashby yapmıştır. Kongre açılışında Uluslararası Kadınlar Birliği’nin kurucusu olan Carrie Chapman Catt’in telgrafı okunmuştur. Uluslararası Kadınlar Birliği Başkanı Corbett Ashby, kongrenin açılış konuşmasında kadınların, kadınlığın serbest ve tam gelişimini istediklerini, gelişmelere engel olan geleneklerle mücadele edeceklerini, erkek ve kadın için serbest ve eşit eğitim hakkı, kanun önünde eşitlik, mesleki ve ekonomik özgürlük konularına değinmiştir. Kadınların barışın sağlanmasına yönelik güçlerini birleştireceklerinden söz etmiştir.
Madam Ashby’nin konuşmasının ardından söz, İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı Muhittin Üstündağ’a verilmiştir. Vali konuşmasında, Türkiye Cumhuriyeti devletinin hukuk önünde kadın ve erkeklerin eşitliğini sağladığını söylemiştir. Vali Üstündağ, kadınları toplumsal ve siyasi alana teşvik etmenin, aynı zamanda barışa da katkı sağlayacağına dikkat çekmiş, kadın hakları konusunda bütün etkinlikleri canı gönülden destekleyen Cumhuriyet hükümetinin, bu alanda çalışan seçkin kadınları ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirmiştir. Daha sonra kürsüye Latife Bekir Hanım gelmiş, konuşmasını Fransızca olarak yapmıştır. Konuşmasında, ’’Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal ATATÜRK sayesinde Türk Kadınının hak ettiği konuma geldiğine’’ vurgu yapmıştır.
Latife Bekir Işık’ın konuşmasından sonra, kongre başkanının teklifi üzerine Cumhurbaşkanı Atatürk’e bir tebrik telgrafı çekilmesine karar verilmiştir. Tebrik telgrafına Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal ATATÜRK : “Bana yollamış olduğunuz cemilekâr sözler için size teşekkür ederim. Siyasi ve içtimai hakların kadın tarafından istimalinin beşeriyetin saadeti ve prestiji nokta-i nazarından elzem olduğuna eminim. Kongre mesaisinin feyizli neticelere ulaşmasını dilerim” şeklinde cevap vermiştir.
Kongre, komisyonların kurulmasıyla çalışmalarını sürdürmüştür. Belediye tarafından katılımcılara akşam yemeği verilmiştir. Uluslararası Kadınlar Kongresi’nin oturumları 19 Nisan’da başlamıştır. Türk Kadın Birliği delegelere Dolmabahçe’de davet vermiştir.
Kongredeki oturumlarda; kadın ve erkeğin birlikte çalışma zorunluluğu, eşit işe eşit ücret verilmesi, kadın ve erkek için aynı sorumluluğun istenmesi, evli kadının tek bir kimliğe sahip olması, hukuki evlilik konularına değinilmiştir. Bu konularda kongreye sunulan istekler kabul edilmiştir. Kongrede kadınlığın barış için çalışması, çocuk ve kadınlarda beyaz ırk ticaretine son verilmesi, kadının meta gibi muamele gördüğü bütün adetlerin kaldırılması, birden fazla evliliğe karşı çıkılması ve bunun protesto edilmesi, Müslüman memleketlerdeki hükümetlere de bu durumun kanuni bir şekilde düzenlenmesinin tavsiye edilmesi kararları alınmıştır.
Uluslararası Kadınlar Birliği’ne katılmak isteyen İran, İtalya, Arap Birliği, Hindistan ve Filistin Kadın Cemiyetleri(!) Birliğe kabul edilmiştir. Ayrıca kongre Doğu ve Batı kadınlarının adalet ve eşitlik prensiplerinde birleşmelerini kabul etmiştir. Kongrenin tek erkek temsilcisi M. Maurette, Uluslararası İş Bürosu Müdür yardımcısıdır. Maurette, Kadın Kuruluşları ile Uluslararası İş Bürosu arasında yapılacak ortak çalışmalardan söz etmiştir. Kongrede konuşma yapan her delege, Türkiye’deki kadın hakları hareketinin gelişiminden ve Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal ATATÜRK ’ten övgü ile söz etmiştir.
21 Nisan Akşamı Tepebaşı Şehir Tiyatrosu’nda bir miting düzenlenmiştir. Mitingin konusu kadının vatandaşlık hakları ve ödevleridir. 22 Nisan’da Üniversite Konferans salonunda ikinci bir miting daha yapılmıştır. Mitingde, Dünya Savaşının üzerinden epeyce bir zaman geçmesine rağmen dünyanın hala barışa kavuşmadığı, barışın sağlanması için sürekli çalışmalar yapılması gerektiğine dikkat çekilmiştir. Türk kadın delegeler de bu mitingde konuşmalar yapmıştır. Kongredeki görüşmelerden sonra evli kadınlara da çalışma hakkı verilmesi ve iktisadi problemlere karşı kadının durumuna yönelik öne sürülen teklifler kabul edilmiştir.
Uluslararası Birlik, 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı nedeniyle Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal ATATÜRK ’e telgraf çekilmesini kararlaştırmıştır. Telgrafta: “Ankara’da Cumur Reisi Atatürk’e, Arsıulusal 12inci Kadınlar Kongresi, ulusal bayram münasebetiyle size ve Türk ulusuna bütün tebriklerini ve en iyi dileklerini bildirir” mesajı yer almıştır.
İcra Komitesi Başkanlığına oy birliği ile yeniden Corbett Ashby, Başkan yardımcılığına da Türk Kadın Birliği Başkanı Latife Bekir Işık seçilmiştir. Uluslararası Kadınlar Birliği son oturumunu 24 Nisan’da yapmıştır. Yıldız Sarayı’nın Büyük Salonunda genel kapanış toplantısı C. Ashby başkanlığında yapılmıştır. Son oturumda Kadının Oy Hakkı ve Medeni Eşitliği konuşulmuş, kongrenin Türkiye’de yapılması, Müslüman ülkelerdeki kadınlara örnek olması açısından da önem arz etmiştir. Kongre çalışmalarını tamamlarken, yapılacak değişiklikleri kabul etmiştir. Köleliğin kaldırılması, mülteciler ve bazı konular üzerinde durulmuştur.
Bir dahaki kongrenin nerede yapılacağı konusunda delegeler, Mısır, Brezilya, İngiltere, Fransa, Cezayir gibi ülkeleri teklif etmişlerdir. Bunların değerlendirileceği ve bir sonraki kongre toplanmadan önce toplantı yerinin önceden delegelere duyurulacağı bildirilmiştir. Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal ATATÜRK’e, Başbakan İsmet İnönü’ye, Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras’a, İçişleri Bakanı Şükrü Kaya’ya ve devlet erkânına, İstanbul Valisi’ne, Emniyet Müdürlüğü’ne, zabıta memurlarına, Türk polisine kısacası kongreye ilgi gösteren herkese teşekkür edilmiştir. Latife Bekir Işık ve Seniha Rauf da kongrenin Türkiye’de yapılması teklifini geri çevirmedikleri için kongre üyelerine teşekkür etmişlerdir. Kongre, konuşmaların ardından çalışmalarını tamamlamıştır.
Toplantılar bittikten sonra kongre üyelerinden otuz delege Ashby başkanlığında trenle Ankara’ya gitmiştir. Heyete Türk delegelerden Latife Bekir, Mihri Pektaş, Lamia Refik refakat etmiştir. Ankara’ya giden heyeti tren garında Kadın milletvekilleri, Belediye Başkan Yardımcısı ve Belediye Meclisi kadın üyeleri, Emniyet Müdürü ve Dışişleri Bakanlığı protokol memurları karşılamıştır. Heyet üyelerine şehir gezdirilmiş, İsmet Paşa Enstitüsü, Halkevi ve Ziraat Enstitüleri ziyaret edilmiştir. Kongre üyeleri, Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal ATATÜRK ile görüştükten sonra memleketlerine geri dönmeye başlamışlardır.
Mısır heyetinden Sitti Şaravi Ankara’daki ziyaret sonrasında: “Biz Mısırlılar zaten Atatürk’ü çok sever ve onun açtığı yolda yürümeyi şeref biliriz. Siz Büyük Şefinize Atatürk diyorsunuz. Biz onu Ata Şark diye anarız! Yalnız Türkiye’nin değil bütün şarkın ve bilhassa kardeş Mısır’ın da Atası ve önderidir” demiştir.
18-24 Nisan 1935 tarihleri arasında gerçekleştirilen kongrede, kadın-erkek eşitliğinin toplumda her alanda sağlanması amacıyla çalışmalar yapılmış;
‘’Kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesini engellemek,
Birden fazla kadınla evliliğin önlenmesi,
Ahlakta kadın ve erkek eşitliğinin sağlanması,
Fuhuş ile mücadele,
Kadın ticaretinin yasaklanması,
Kadınların tabiiyeti ile ilgili sorunların çözülmesi,
Boşanmış kadınların durumu ile ilgili düzenlemelerin yapılması,
Yoksulluk ve işsizlikle mücadele, eşit işe eşit ücret verilmesi gibi birçok konuda tespitler yapılmış, sorunların çözümü için kararlar alınmış, Doğu ve Batı kadınları arasında işbirliğinin arttırılması istenmiştir.’’
Kongre, Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal ATATÜRK döneminde kadınlarla ilgili uluslararası alanda yapılan ilk kongre olması, Türk kadınına birçok ülkeden önce seçme ve seçilme hakkının verilmesi ve bunun dünyaya duyurulması açısından önemlidir. Türk Kadın Birliği kongrenin bitmesinden kısa bir süre sonra çalışmalarına son vermiş, 8 Mart 1975’te Birleşmiş Milletler tarafından ‘’8 Mart Dünya Kadınlar Günü’’ olarak ilan edilmiştir. Bu vesile ile Seç Haber ailesi olarak 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyoruz efendim.