Gün Titreşimi ( Numeroloji ) : 13 / 4
Günün Rehber Kartı ( Taroloji ) : Ölüm
Güneş : Yay
Ay : Boğa ( 15:40 itibariyle ) ( 04:06 boşlukta )
Günün Yöneticisi : Satürn
Ay boşlukta uyanıyoruz güne! Ta ta ta taam! Boşlukta diye gevşeyemiyoruz tabii; zira Ay hala koç etkisinde… Direksiyon hakimiyetine dikkat! Düzenleyici Mars kovada, bir başına buyruk haller… Bir ukala, atar modlar… Diyojen Diyojen tavırlar… Sakinleşebileceğiniz anlar yaratın! Gece uyumadan önce bir melisa çayı içmiş, uyumadan bir- iki saat önce pek bir şey yememiş, suyunuza karanfil, kabuk tarçın, taze zencefil atıp bir süre bekleterek onu içmiş olun… Güne de yayabilirsiniz bunu… Sabah kalkın yirmi dakika da olsa bir yürüyüş yapın, açın müziği iki dökün kurtlarınızı, camı açıp derin derin nefesler alın… Bunlar basit şeyler, bununla birlikte hayat kurtarır, emin olun… Hayat birkaç dakika içinde neyi yapmaktan vazgeçip neyi yapmayı seçmiş olmamızla özetlenebilir aslında biliyor musunuz? ‘’zeki, çevik ve ahlaklı’’ olma gerçeğini çok iyi anlamak gerekiyor.
Gün enerjisine Merkür- Neptün sekstili hakim! Sanatsal yaratıcılık ve artistik ifadeler kazandırabilir bize bu açı! Daha derin bir algıdan söz edebiliriz. Ha kanatsız uçmaya kalkanlarımız olursa motorun su kaynatacağından bahsetmek isterim! Sakin sakin… Hazmede hazmede… Midemize oturmasın! Ay boğada, her lokmasıyla aşk yaşamalı insan! O bedenine, senin ona yüklediğin enerjiyle katılıyor! Bunu anlamalı ve her hecenin değerini bilerek, anına yüreğini katmalı! Bu her şeye yayılmalı…
Güneş- Satürn kavuşumu kendini gösteriyor. Işık ve karanlık bir tek noktada buluşuyor. Ufku hayal edin… Ne güzel bir harmonidir oradan size gülümseyen değil mi? Bizim için böyle; zira biz göğün altında denizin uzaya döküldüğü büyük bir boşluk olmadığını biliyoruz… Yeryüzünün ‘’küre’’ şeklinde olduğunu ve ilerledikçe ufkun da bizimle birlikte ilerleyeceğini… Kadim hikayesiyle baksaydık? Ufukta kaybolup tam zıttı yönde yeniden doğan güneşi nasıl yorumlardık? Denizin derinliklerine gömülen güneş şimdi o suların içinden çıkarak yükseliyor! Büyük ihtimalle orada su fokur fokur kaynıyor, bu gelen sıcaklık da buna işaret olsa gerek… Bu basit ve sade bakış bize ‘’arketipsel’’ bir gerçekliği aralar. Güneş ‘’karanlık’’ sulara gömüldüğünde aslında insan da kendi karanlığının derinliklerine iner ve orada mutlaka bugüne yeni bir boyut kazandıracak bir şeyle buluşur. ‘’batan güneş’’ ‘’ölüm’’ü temsil eder. ‘’ Ölmeden önce ölünüz. ‘’ü duymuşsunuzdur. Burada ‘’kendi karanlığının derinliklerine inmek’’ dediğimiz durumla karşı karşıya kalırız ve bilincimizin, biliçdışına doğru tavrı takınabilmesi gerekir. Aksi ‘’kayboluş’’tur. Bize buna ‘’ölü olmak’’ deriz. ‘’yaşayan ölü’’ de diyebiliriz ki kutsal metinlerde ‘’ölüler diyarı’’ denir yeryüzüne… Bizler öyle olmadığını hatırlatmak için gelenleriz… Karanlığın ışığını yakıp onda saklı olanı yaşama kazandırmak… İşte ‘’yol’’ budur. O yoldaki ışıksa, ona aşkla çıkan yüreğiniz… ‘’sevgi’’( nötr ) olduğunuzda hayatı ‘’oku’’yabilirsiniz. Değilse günden güne sadece daha da körleşirsiniz( yargılar, kemikleşmiş inançlar, sınırlayıcı düşünce yapıları ). ‘’yol’’u ve ‘’yolcu’’yu ciddiye alma zamanı! Derin nefesler alın ve tüm bu yaşamın neyi hatırlatmak için planlanmış olduğunu anlamaya çalışın; zira her şey göründüğü gibi olmayabilir ve aslında her şey o kadar basit ve sadedir.
Akşam saatlerinde Venüs ile bir kare gösteriyor kendini! Dengeyi koruyarak gerçekten ifade etmek istediğimiz şeyin ne olduğunu anlamaya ihtiyacımız var. Kendinizi besleyin! Size iyi geleceğine emin olduğunuz şeyle besleyin! Ruh da beden de ihtiyaç duyduğunun ne olduğunu bilir. Bizim sadece biraz sessizleşip onu duyabilecek hassasiyeti yakalayabilmemiz gerekir.
Gün titreşimi bugünün önemli bir zamanın kapılarını açmakta olduğundan bahsediyor. Derin derin nefesler…( Nefes önemli azizim! ) Varsın ‘’ölüm’’ rüzgarlarını estirsin! Ne de olsa ‘’doğum’’a gebedir sessizliği ve ‘’nefes’’ gücünü hatırlayıp ‘’yarın’’ı var edebilmeli! Rehber kartımız ‘’ölüm’’ Martin Luther’in ‘’ Ölümden korkan hiç kimse özgür değildir. ‘’ sözünü hatırlatıyor. Bitişler başlangıçları yaratır ve insan güne başlarken bile dünün dünde kaldığını, bugünün aynı ışık olmadığını hatırlamalıdır. Şimdinin gözleriyle görebilmemiz dileklerimle…
Sizi seviyorum,
Hüseyin Akdağ
Bireysel Doğum Haritası Analiziniz için bizimle iletişime geçebilirsiniz :
0212 274 08 47 / 0544 798 52 07