Cevdet TOLGAY, 1932 yılında 30 yaşında iken ATATÜRK ‘ün yaveri olmuş ve Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ‘ün ebedi istirahatlerine çekilinceye kadar kendilerine yaverlik hizmetini sürdürmüştür.
Çok mütevazı bir emekli asker olan Cevdet TOLGAY, kendisi hakkında yazı yazılmasını, adının tartışma konusu olmasını istememektedir. Herhalde kendilerinin bu ricası kabul görmüş olacak ki; “ATATÜRK’ÜN BURSA GENÇLİK NUTKU” yoktur diyerek birçok kez yayınladıkları makalelerde Sayın TOLGAY ‘ın adını kullanmamışlardır.
1901 yılında İstanbul’da doğan Cevdet TOLGAY, Harp Okulunda okumuş, Büyük Taarruzda görev almış, İstiklal Savaşı’ndan 4’üncü Kolordu Süvari Bölüğü’ne atanmıştır. 1932’de yüzbaşıyken Mustafa Kemal Paşa’nın yaverliğine getirilmiş ve bu görevi 6 yıl sürdürmüştür. Daha sonra İsmet İNÖNÜ ve Celal BAYAR ‘a da başyaverlik yapan Sayın TOLGAY, 1951’de emekli olmuş ve 1993’te aramızdan ayrılmıştır.
Geçtiğimiz yıllarda Fransız yönetmen olarak bilinen torun “Ramin MATİN ‘inin yaşadığı bir aşk macerasıyla Cevdet TOLGAY ’ın ismi gündeme gelmişti. Ben de sizlerin huzurlarında kendilerinin aziz ruhlarına hitaben 01.12.1966 yılında ATATÜRK ‘ün hayatta kalan tek yaveri sıfatıyla “BURSA NUTKUNU ATATÜRK SÖYLEDİ; NUTUK YANIMDA SÖYLENDİ, BUGÜN GİBİ HATIRLIYORUM!” dedikleri, Milliyet Gazetesinde yayınlanan röportajını sizinle paylaşmak istiyorum.
—“OCAK AYININ ORTASINDA BİR TETKİK SEYAHATİNDEYDİK. SON MERHALE OLARAK İZMİR’E GELDİK. İZMİR’E VARDIĞIMIZDA TARİH 31 OCAK 1933’TÜ. GAZİ, ŞUBAT’IN İLK ÜÇ GÜNÜ İZMİR’DE DOLAŞTI. TETKİKAT YAPTI. GAZİ’NİN YANINDA, O ZAMANKİ İKTİSAT VEKİLİ CELAL BAYAR’IN BAŞKANLIĞINDA TETKİKLER YAPAN BİR İKTİSAT HEYETİ DE VARDI.
3 ŞUBAT 1933 AKŞAMI, İZMİR KORDONDAKİ KÖŞKTE AKAŞAM YEMEĞİ SIRASINDA BURSA’DAKİ EZAN OLAYI İNTİKAL ETTİ. GAZİ’Yİ BİR HAYLİ ASABİLEŞTİRDİ, ALAKADAR ETTİ. DEVRİMLERİNE KARŞI OLAN HER HAREKET GAZİ’Yİ ŞİDDETLE MUKABELEYE SEVK EDİYORDU. O ZAMAN DEVRİMLER DAHA YENİ İDİ. ATATÜRK SOYADINI DA ALMAMIŞTI. GAZİ MUSTAFA KEMAL PAŞA İDİ.
-…”BURSA’YA BASKIN YAPACAĞIZ!”
İLK TEPKİSİ DE ŞİDDETLE, “BURSA’YA BASKIN YAPACAĞIZ” ŞEKLİNDE OLDU VE HEMEN HAZIRLIK EMRİNİ VERDİ. O GECE İZMİR’DE VERİLEN BALOYA DA GİTMEDİĞİNİ HATIRLIYORUM. HAREKET TARİHİMİZ 4 ŞUBAT 1933 OLUYORDU. SAAT 03.30’DA AFYON’A HAREKET ETTİ. CELAL BAYAR HEYETİ İZMİR’DE KALDI. AFYON’DA ANTALYA GEZİSİNDEN DÖNMEKTE OLAN BAŞVEKİL İSMET PAŞA İLE BULUŞTUK. AFYON’DA İSMET PAŞA’DA TREN’E BİNDİ. GAZİ İLE İSMET PAŞA AYNI TRENDE ESKİŞEHİR’E KADAR ÖZEL OLARAK KONUŞTULAR. TAHMİN EDERİM Kİ, BU MESELEYİ KONUŞTULAR. ESKİŞEHİR’DEN SONRA İSMET PAŞA ANKARA’YA BİZ BİLECİK İSTİKAMETİNE HAREKET ETTİK. SAAT 05.00’DE BİLECİK’E GELDİK. BAZILARI “KARAKÖY” DİYORLAR, BEN NÖBET DEFTERİNE BİLECİK DİYE NOT ETMİŞİM.
İzninizle Sayın TOLGAY tarafından kitap olarak yayınlan “ATATÜRK’ÜN NÖBET DEFETERİ” adlı eserinde “(CEVDET İMZALI) 133 ve 134’üncü sayfalarında tutulan notlara özetle bir göz atalım.
Sayfalarda şu notlar vardır:
–“4 Şubat 1933: Saat 3.30’da İzmir’den ayrılış, Celal BAYAR heyetinden maada diğer zevatla Afyon’a geliş, burada Antalya’dan dönen İsmet Paşa ile buluşma… Bilecik istikametine hareket.
5 Şubat 1933: Bilecik’e varılmış, otomobille hareket edilerek 9.30’da Bursa’ya gelinmiştir.
6 Şubat 1933: Bugün Dâhiliye ve Adliye vekilleri geldiler. Akşam’a kadar Bursa’da meşgul olunduktan sonra Mudanya’ya oradan da Gülcemal’le (VAPUR) İstanbul’a hareket edilmiştir.”
Röportaja kaldığımız yerden devam ediyoruz:
—“SAAT 05.00’DE BEKLEMEDEN BİLECİK’TEN HAREKETLE 9.30’DA BURSA’YA GELDİK. GAZİ GİDER GİTMEZ İŞE EL KOYDU. MEŞGUL OLDU. HADİSE, SANILDIĞI KADAR BÜYÜK MAHİYETTE DEĞİLDİ. FAKAT İLGİLİLER, HADİSENİN TAKİBİNDE GEVŞEK DAVRANMIŞLARDI. FAKAT ATATÜRK OLAYI, KENDİ İNKILAPLARINA KARŞI BİR HAREKET OLARAK ELE ALDI. 6 ŞUBAT’TA YANİ ERTESİ GÜNÜ DÂHİLİYE VE ADLİYE VEKİLLERİ GELDİLER VE İŞE VAZİYET ETTİLER. İŞTE O SIRADA, ATATÜRK KÖŞKTE BU KONUŞMAYI YAPMIŞTIR. OKUDUĞUM ZAMAN, METNİ YAYINLANAN KONUŞMA BANA HİÇ YABANCI GELMEDİ. BEN VİLAYET SALONUNDAKİNİ HATIRLAMIYORUM. KÖŞKTE KONUŞTU. 6 ŞUBAT AKŞAMI KÖŞKTEKİ YEMEKTEN SONRA GÜLCEMAL’LE İSTANBUL’A HAREKET ETTİK.
KÖŞK, ŞİMDİKİ ÇELİK PALAS OTELİNİN YANINDADIR. O KÖŞKTE, AKŞAM YEMEĞİNDE ATATÜRK SOFRADA BU KONUŞMAYI YAPMIŞTIR. İYİCE HATIRLADIM. İLK GİTTİĞİMİZ AKŞAM DA KONUŞULDU. O HAVA İÇİNDE, ATATÜRK’ÜN BAŞKA TÜRLÜ KONUŞMASINA İMKÂN YOKTU. SOFRA’DA BURSA’DAN KİMLER VARDI HATIRLAMIYORUM. O GÜN DOLU GEÇMİŞ GALİBA Kİ, SOFRADA BULUNANLARIN İSMİMLERİNİ KAYDETMEMİŞİM. BURSA’DAN VALİ, BALIKESİR’DEN KOLORDU KUMANDANI, BURSA BELEDİYE REİSİ OLABİLİR.
“BURSA NUTKUNU ATATÜRK SÖYLEDİ; NUTUK YANIMDA SÖYLENDİ, BUGÜN GİBİ HATIRLIYORUM!” Demiştiniz. Peki, ertesi gün neden gazetelerde yayınlanmadı sorusuna da şöyle yanıt vermiştir Cevdet TOLGAY;
—“ATATÜRK BAZI KERELER KONUŞTUKTAN SONRA, ARKADAŞLARINA GAZETELERDE YAYINLANMAMASINI SÖYLERDİ. BUNLAR ZAMAN ZAMAN OLMUŞTUR.” (***BİTTİ)
Vakit Gazetesi 7 Şubat 1933’de “REİSİCUMHUR HZ. DÜN GECE BURSA’DAN İSTANBUL’U TEŞRİF BUYURMUŞLARDIR” manşetini atmışlardı:
HADİSE HAKKINDA BURSA’DA GAZİ HAZRETLERİNİN TEBLİĞİ:
-…”HADİSE FAZLA EHEMMİYETİ HAİZ DEĞİLDİR. MAHİYETİ ESASEN DİN DEĞİL, DİLDİR.”
(Bursa Anadolu Ajansı); Bazı mürtecilerin ezan ve kametin Türkçe okunmasından dolayı 1 Şubat’ta sebebiyet verdikleri hadise üzerine dün Bursa’yı teşrif eden Reisicumhur Hazretleri bu ana kadar mesele ile meşgul olmuşlardır.
Bursa’dan ayrılmadan evvel Gazi Hazretleri Anadolu Ajansına şu tebliği yapmışlardır:
-…”BURSA’YA GELDİM. HADİSE HAKKINDA ALAKADARLARDAN MALUMAT ALDIM. HADİSE HADDİZATINDA FAZLA EHEMMİYETİ HAİZ DEĞİLDİR. HERHALDE CAHİL MÜRTECİLER CUMHURİYET ADLİYESİ’NİN GENÇLERİNDEN KURTULAMAYACAKLARDIR. HADİSEYE DİKKATİMİZİ BİLHASSA ÇEVİRMEMİZİN SEBEBİ, DİNİ SİYASET VE HERHANGİ BİR TAHRİKE VESİLE ETMEYE ASLA MÜSAMAHA ETMEYECEĞİMİZİN BİR DAHA ANLAŞILMASIDIR. MESELENİN ESASEN DİN DEĞİL DİLDİR. KAT’İ OLARAK BİLİNMELİDİR Kİ; TÜRK MİLLETİNİN MİLLİ DİNİ VE MİLLİ BENLİĞİ BÜTÜN HAYATINDA HÂKİM VE ESAS KALACAKTIR…” (Kaynak: “YILLARBOYU TARİH” Şubat 1982 / Sayı:2 /s:42-43)
ATATÜRK ‘ün taşkın zekâsından fışkıran nükteleri, özel yaşantısının fıkraları çok yazık ki bir araya toplanamamıştır. Bunlar, büyük ATATÜRK ‘ün büyük tarihini yazacak olan geleceğin tarihçisi için çok değerli harçlardır. ATATÜRK ‘ün zamanında yaşamış olma mutluluğuna sahip kimselerin yardımıyla bu eser de toplanan fıkralar, bu gereksinmeye cevap vermek için hazırlanmıştır. Okuyacaklarınızın birçoğu ilk defa yayınlanmaktadır. (“Nükte ve Fıkralarla ATATÜRK” Niyazi Ahmet BANOĞLU)
İşte bu eserde, “ATATÜRK VE GENÇLİK” başlığı altında (Sayfa 230 – 233) ‘de Rıza Ruşen YÜCER ‘e ait bir fıkra bulunur. Ben öncelikle yazarın notumuz adlı bölümü paylaşmak istiyorum:
NOTUMUZ:
Son aylarda uzun tartışmalara yol açan ve (ATATÜRK’ÜN BURSA NUTKU) diye adlandırılan konuşmasını, rahmetli Rıza Ruşen YÜCER ‘in imzasıyla aynen yayılıyoruz. (ATATÜRK VE GENÇLİK) başlığını taşıyan bu yazı eserimizin bundan önceki 3 baskısında da aynen yayınlanmıştı.
Şimdi, bu yazı hakkındaki mütalaalarımızı kaydedelim:
1 — Rahmetli Rıza Ruşen 20 yıllık kalem arkadaşımızdı. ATATÜRK hakkındaki bütün diğer yazılarında olduğu gibi bunda da ATATÜRK ‘ün söylediklerini değiştirmeden olduğu gibi tespit etmiş olduğuna kaniyiz.
2 — ATATÜRK ‘ün bir sohbet esnasında söylemiş olduğu yukardaki sözlere “(NUTUK)” demek doğru değildir. Nutuk olarak söylemediği de açıkça belirtilmektedir.
3 — Napolyon: “— NEYE DAİR OLURSA OLSUN BANA 7 SATIR YAZI VERİNİZ, İSTEDİĞİM GİBİ TEFSİR HAKKINI DA TANIYINIZ, BU YEDİ SATIRLA 70 KİŞİNİN İDAMINA HÜKMEDERİM” demiştir.
ATATÜRK ‘ün konuşması, asla istendiği şekilde tefsir edilecek bir mana taşımamaktadır. Türk Gençliği inkılapların bekçisidir diyor ve gençliği “Bursa Gençliği”, “Adana Gençliği” gibi bölgelere ayrılmış değil “Türk Gençliği” olarak bir bütün tanımaktadır. Ve Türk inkılapları ve rejimi tehlikeye düştüğü zaman onu koruyacak gençliğe düşen ödevleri kesin bir ifadeyle hatırlatmaktadır. Hâlbuki son tartışmalarda ATATÜRK ‘ün sözleri, muhalefet safında olanlar tarafından bir silah olarak kullanılmıştır. Bu yola sapmak, açıkça ATATÜRK ‘ü inkâr etmek olur. Rejim mi, İnkılaplar mı tehlikede idi? Elbette hayır. Halbuki Bursa konuşmasının taşıdığı mana gayet vazıh ve açıktır: İnkılaplar ve rejimin tehlikeye düşmesi anı.
4 — Bursa konuşmasını Türk gençliğine ebediyen düstur olacak bir ifadesi de gençliğin kanunlara ve adalete karşı daima saygılı hareket etmesidir. ATATÜRK Türk Gençliğinden anarşist bir davranış istememektedir. Bu konuşmadaki manayı muhalefet iktidarı yıpratmak gayesiyle bir silah olarak kullanırsa bizzat inkılap ve rejimlere ihanet etmiş olur. Bu da yukarıda kaydettiğimiz gibi ATATÜRK ‘ü inkâr etmek olur.
NETİCE:
ATATÜRK ‘ün Bursa konuşması vakidir ve “GENÇLİĞE HİTAB” ın taşıdığı ruh ve imanı bir vesile ile bir daha teyit etmektedir.
İşte bu eserde, “ATATÜRK VE GENÇLİK” başlığı altında (Sayfa 230 – 233) ‘de Rıza Ruşen YÜCER ‘in yazısı:
—“ Bursa’da Ulucami’de namaz kılan yüz kadar insan aralarında konuşmuşlar; “NEDEN İSTANBUL’DA EZAN ARAPÇA OKUNURKEN BURSA’DA TÜRKÇE OKUNUYOR?” diye dedikodu yaptıktan sonra, işi evkaf müdüründen sormaya karar vermişler.
Evkaf müdürü;
—“VALİYE GİDİN.” demiş, Cemaat topluca vilayete gidiyorlar. Fakat vali, öğle yemeğinde, Hükümet Konağı’nın mermer merdivenlerine çömelip bekleşiyorlar.
Mesele Polise, Tümen’e, Jandarma’ya aksediyor. Tertibat alınıyor. Bu arada Ankara’ya da “BURSA’DA İRTİCA VAR!…” diye telgraf çekiliyor.
ATATÜRK, otomobille İzmir’e gitmektedir. Haberi yolda alıyor. Yaptığı ve inandığı inkılapların öz mal sıfatıyla, tehlikede gördüğü eseri için hemen Bursa’ya koşuyor. İşi bizzat inceliyor kararını Anadolu Ajansı’na kısa bir tebliğ ile bildiriyor:
-…”BU, DİN MESELESİ DEĞİL, DİL MESELESİDİR!…”
O akşam, Çekirge yolundaki Köşk’te ATATÜRK ‘e bir yemek verildi. Sofrada on üç, on dört kişi var. O günkü hadiseden dolayı ATATÜRK ‘ün gönlünü almak üzere, bu on dört kişiden birisi:
—“EFENDİM…” diye söze başladı, “BURSA GENÇLİĞİ BU HADİSEYİ HEMEN BASTIRACAKTI. FAKAT ZABITA VE ADLİYE’YE OLAN GÜVENİNDEN ÖTÜRÜ…” Devam edemedi. Atatürk bir işaretle sözünü kesti:
-…”BURSA GENÇLİĞİ DE NE DEMEK? Diye biraz sert sordu ve “MEMLEKETTE PARÇA PARÇA, YER YER GENÇLİK YOKTUR! SADECE VE TOPLU OLARAK TÜRK GENÇLİĞİ VARDIR!..”
Sonra, Türk Gençliğinden ne anladığını şöyle tarif etti:
-…”TÜRK GENCİ, DEVRİMLERİN VE CUMHURİYETİN SAHİBİ VE BEKÇİSİDİR. BUNLARIN GEREĞİNE, DOĞRULUĞUNA HERKESTEN ÇOK İNANMIŞTIR.
YÖNETİM BİÇİMİNİ VE DEVRİMLERİ BENİMSEMİŞTİR.
BUNLARI GÜÇSÜZ DÜŞÜRECEK EN KÜÇÜK YA DA EN BÜYÜK BİR KIPIRTI VE BİR DAVRANIŞ DUYDU MU?
BU ÜLKENİN POLİSİ VARDIR, JANDARMASI VARDIR, ORDUSU VARDIR, ADALET ÖRGÜTÜ VARDIR” DEMEYECEKTİR.
ELLE, TAŞLA, SOPA VE SİLAHLA; NESİ VARSA ONUNLA KENDİ YAPITINI KORUYACAKTIR.
POLİS GELECEK, ASIL SUÇLULARI BIRAKIP, SUÇLU DİYE ONU YAKALAYACAKTIR.
GENÇ, “POLİS HENÜZ DEVRİM VE CUMHURİYETİN POLİSİ DEĞİLDİR!” DİYE DÜŞÜNECEK, AMA HİÇ BİR ZAMAN YALVARMAYACAKTIR.
MAHKEME ONU YARGILAYACAKTIR. YİNE DÜŞÜNECEK,
“DEMEK ADALET ÖRGÜTÜNÜ DE DÜZELTMEK, YÖNETİM BİÇİMİNE GÖRE DÜZENLEMEK GEREK”
ONU HAPSE ATACAKLAR. KANUN YOLUNDAN İTİRAZLARINI YAPMAKLA BERABER;
BANA, İSMET PAŞA’YA, MECLİS’E TELGRAFLAR YAĞDIRIP, HAKSIZ VE SUÇSUZ OLDUĞU İÇİN TAHLİYESİNE ÇALIŞILMASINI, KAYRILMASINI İSTEMEYECEK.
DİYECEK Kİ, “BEN İNANÇ VE KANAATİMİN GEREĞİNİ YAPTIM. ARAYA GİRİŞİMDE VE EYLEMİMDE HAKLIYIM. EĞER BURAYA HAKSIZ OLARAK GELMİŞSEM, BU HAKSIZLIĞI ORTAYA KOYAN NEDEN VE ETKENLERİ DÜZELTMEK DE BENİM GÖREVİMDİR.”
ATATÜRK, gözlerini sofadakilerin yüzlerinde dolaştırdı:
-…” İŞTE BENİM ANLADIĞIM TÜRK GENCİ VE TÜRK GENÇLİĞİ!” dedi. (BİTTİ)
SİZLER İÇİN SEÇTİĞİM BASINDA YER ALAN BAZI HABER BAŞLIKLARI:
*TARİH: 14 ARALIK 1956, “ECEVİT’E ERZURUM’DA TEZAHURAT YAPILDI!”;
—“ATATÜRK, TÜRK DEVLETİ YIKILMAK ÜZERE OLDUĞU VAKİT, BU DEVLETİN ORDUSU VAR, POLİSİ VAR, JANDARMASI VAR, BENİM NEME GEREK DEYİP İSTANBUL’DA BİR KÖŞEYE ÇEKİLMEMİŞTİR. 19 MAYIS 1919 GÜNÜ ANADOLU’YA ÇIKIP TÜRK KURTULUŞ SAVAŞI’NI AÇMIŞTIR. BUNU YAPAN İNSAN, BURSA NUTKU’NU DA SÖYLEYEBİLECEK İNSANDIR.” Halk bu cevabı ayağa kalkarak alkışlamıştır.
*TARİH: 22 MAYIS 1958, “ATATÜRK’ÜN BURSA NUTKU ADLİ BİR MESELE OLDU!”
—“ Ankara Savcılığı nutku yayınlayan Ulus Gazetesi Yazı İşleri Müdürünün ifadesini aldı. Ulus Gazetesinin Yazı İşleri Müdürü Ülkü ARMAN, dün sabah yeniden savcılığa çağrılmıştır. Savcılık Ülkü ARMAN ‘dan, “19 MAYIS GÜNÜ ATATÜRK’ÜN “TÜRK GENCİ” BAŞLIKLI NUTKUNU NE SEBEPLE NEŞRETTİĞİNİ SORMUŞTUR?
Zafer gazetesi ise bu mevzua tahsis ettiği dünkü başmakalesinde “ATATÜRK’ÜN BU SÖZLERİ BİR ZİYAFET SOFRASINDA SÖYLEMİŞ OLDUĞUNU VE O SIRADA 12 YAŞINDA BULUNAN BİR ÇOCUK TARAFINDAN ZAPTEDİLMİŞ BULUNDUĞUNU İLERİ SÜREREK, SIHHAT DERECESİ ÜZERİNDE DURMAKTADIR.” Yazmıştır. Ulus gazetesi de Zafer gazetesinin bir gün evvelki neşriyatını şiddetle tenkit eden yazılar yayınlamıştır.
İSTANBUL’DAKİ AKİSLER
CHP. İl sözcüsü Ekrem ÖZDEN, bu münasebetle basına şu demeci vermiştir: —“ATATÜRK’ÜN, TÜRK İNKILAPLARINI VE DEMOKRATİK REJİMİN BEKÇİLİĞİNİ TÜRK GENÇLİĞİNE BIRAKTIĞI BÜTÜN NUTUKLARIYLA SABİTTİR. ATATÜRK’ÜN BURSA NUTKU, İNKILAPLARI KORUMA, VAZİFESİNİN NASIL İFA EDİLECEĞİNİ GÖSTERME BAKIMINDAN ÇOK ÖNEMLİDİR. VE HAKİKATIN KENDİSİDİR. BU İNKÂR ETME HASSASİYETİNİN HANGİ SEBEPTEN DOĞDUĞUNU ANLAMAK KOLAYDIR. REJİM VE İNKILAPLAR BAHSİNDEKİ KATİ DÜŞÜNCELERİMİZ, BÜTÜN TEHLİKELERE, TAARUZLARA, HATTA EN ACI HAREKETLERE KARŞI DAHİ DEVAM EDECEKTİR.”
*TARİH: 28 EYLÜL 1966, “TARİH KURUMU, BURSA NUTKU’NUN ATA’YA AİT OLDUĞUNU AÇIKLADI!”;
Türk Tarih Kurumu, “ATATÜRK’ÜN BURSA NUTKU” nun var olduğunu, bu nutku bizzat söylediğini açıklamıştır. Kurum yetkililerinden biri, dün bu konuda Milliyet’e şunları söylemiştir; —“KURUMDA ATATÜRK’ÜN BU NUTKU VE DELİLLERİ İLE İLGİLİ DOSYA VARDIR. ATATÜRK, ÖLÜMÜNDEN ÖNCE BURSA’YA YAPTIĞI BİR GEZİDE KONUŞMAYI YAPMIŞTIR. ANCAK ANLAŞILDIĞINA GÖRE ZAMANIN İÇ İŞLERİ BAKANI BU NUTKU Yayınlamayı uygun bulamamıştır. O zaman da gazetelerde yayımlanmamıştır. Bir öğretmen, Bursa’da 1948’de yayınladığı bir kitaba bu konuşmayı kendi tuttuğu notlara dayanarak nakletmiştir. Notları tutanın tarafsız bir şekilde kitabına geçirdiği bu konuşma ilk belgedir. O zaman, bugünkü gibi siyasi çelişmeler de böylesine değildi. Ve öğretmenin bunu nakletmesinde bir maksadı olamazdı. Konuşma, üslup bakımından ATATÜRK ‘ündür. Uydurulması için de sebep yoktur.”
*TARİH: 30 EYLÜL 1966, “SAVCI “BURSA NUTKU ATA’NIN OLAMAZ” DEDİ!”;
—“Bornova Savcısı “EL YAZISI İLE YAZILMIŞ MÜSVEDDE VEYA FOTOKOPİ” istiyor. Bornova Savcısı Osman KIRKYAŞAROĞLU; “BURSA NUTKU’NUN ELYAZISI İLE YAZILMIŞ MÜSVEDDELERİ VEYA FOTOKOPİSİ BULUNMADIKÇA, NUTKUN ATATÜRK’E AİT OLMADIĞI YOLUNDAKİ GÖRÜŞÜME DEVAM EDECEĞİM.” Demiştir. “ATATÜRK’ÜN BURSA NUTKU” nu bildiri halinde yayınlayan Ege Üniversitesi Fikir Kulübü Başkanı hakkında dava açan savcı KIRKYAŞAROĞLU; —“ATATÜRK KENDİ KURDUĞU ADLİYESİNE, POLİSİNE VE JANDARMASINA KARŞI OLAMAZ. NUTKUN 1922’DE SÖYLENDİĞİNİ İDDİA ETTİLER. BU TARİHİ KABUL EDERSEK, O ZAMAN ATATÜRK’ÜN SÖZLERİNİ CUMHURİYET ADLİYESİNE DEĞİL, PADİŞAH ADLİYESİ VE POLİSİNE SÖYLEDİĞİ MANASI ÇIKAR.” Demiştir.
*TARİH: 01 EKİM 1966, “BURSA NUTKUNU BAYAR OKUMUŞ!” ;
—“Eski DP ‘li Şeref BALKANLI, 1949 yılında BAYAR ‘ın “BURSA NUTKU” nu okumak üzere kendisine verdiğini açıkladı…İzmirli Şeref BALKANLI, tekrar tartışma konusu olan “ATATÜRK’ÜN BURSA NUTKU’NUN, 1949 YILINDA OKUNMAK ÜZERE CELAL BAYAR TARAFINDAN VERİLDİĞİNİ” açıklamıştır. İzmir ve Ege’nin iç politika hayatında önemli bir yeri olan Şeref BALKANLI, o yıl İzmir DP İl Kongresinde okuduğu Bursa Nutku hakkındaki hatırasını şöyle nakletmiştir: —“MUHALEFETİN EN HIZLI VE EN ÇETİN YILLARIYDI. 1949 YILINDA İZMİR’DE ANKARA PALAS SALONLARINDA, DP İL KONGRESİ YAPILIYORDU. BEN, O ZAMAN MUHALEFET PARTİSİ GENEL BAŞKANI OLAN CELAL BAYAR, BANA EL YAZISI İLE YAZDIĞI BİR YAZI VERDİ VE ŞUNLARI SÖYLEDİ; ‘ŞEREF, BU ATATÜRK’ÜN BURSA’DA SÖYLEDİĞİ NUTUK’TUR. BU NUTKU KONGRE’DE SENİN OKUMANI İSTYORUM.”
*TARİH: 12 EKİM 1966, “ATATÜRK’ÜN BURSA NUTKU’NU YAYAN GENCİN 4 YIL HAPSİ İSTENİYOR!”;
—“Ege Üniversitesi “FİKİR KULUBÜ” Başkanı Ahmet ÇELİKKOL ‘un 4 yıl Hapsi istenmektedir. 28 Nisan olaylarının yıldönümünde Anayasa’nın birinci maddesi ile ATATÜRK ‘ün BURSA NUTKU ‘nu bildiri halinde yayınladıkları, Üniversitede açtıkları bir sergide de “ATATÜRK ‘ÜN BURSA NUTKU” nu neşrettikleri için hakkında iki ceza davası açılan Fikir Kulübü Başkanı 27 Ekim’de “YARGILANACAKTIR”. Bornova Savcısı Osman KIRKYAŞAROĞLU tarafından açılan davalarda, Ahmet ÇELİKKOL ‘un “HALKI KANUNLARA VE DEVLET KUVVETLERİNE KARŞI TEŞVİK ETTİĞİ” ileri sürülmektedir. Ege Üniversitesi Fikir Kulübü Başkanı hakkında ayrıca siyaset yaptığı iddiasıyla da bir dava açılmıştır.
*TARİH: 28 EKİM 1966 “NUTKU’NDA SUÇ TESPİTİ İÇİN BİLİRKİŞİ KURULDU!”;
—“ATATÜRK’ÜN BURSA NUTKU” na bildirisinde yer verdiği için hakkında dört dava açılan Ege Üniversitesi Fikir Kulübü Başkanı Ahmet ÇELİKKOL ‘un duruşmasına dün Bornova Asliye Ceza Mahkemesinde başlanmıştır. Sanığı duruşmada CHP, TİP ve CKMP ‘ye mensup 12 avukat savunmuştur. Ahmet ÇELİKKOL; —“SAVCI BU NUTKU İLK DEFA BENDEN DUYMAMIŞTIR. TÜRK MİLLETİNİN, SON OLARAK YARGITAY BAŞKANININ AĞIZINDAN DUYDUĞU BU NUTUK, MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ÜNİVERSİTE YAYINLARINDA YER ALMIŞTIR. BURSA NUTKU’NU ŞİMDİYE KADAR HİÇ BİR SAVCI DAVA KONUSU YAPMAMIŞTIR.
Mahkeme, savcının “TBMM BAŞKANLIĞI, BAŞBAKANLIK ARŞİV MÜDÜRLÜĞÜ VE CUMHURBAŞKANLIĞI KÜTÜPHANE MÜDÜRLÜĞÜ VE CUMHURBAŞKANLIĞI KÜTÜPHANE MÜDÜRLÜĞÜNDEN NUTUK HAKKINDA BİLGİ ALINMASI” ve “BAZI KİMSELERİN TANIK OLARAK DİNLENMESİ” isteğini reddetmiş ve “İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ ANAYASA VE CEZA HUKUKU PROFESÖRLERİNDEN KURULU BİLİRKİŞİ TARAFINDAN NUTUK’TA SUÇ BULUNUP BULUNMADIĞININ TESPİTİNİ” kararlaştırmıştır.”
*TARİH: 09 KASIM 1966, “ÖĞRETMENLERE YAPILAN BASKI İÇİN MECLİSE BAŞVURULACAK”;
Kırkağaç’ta, 27 Mayıs’ın yıldönümünde ATATÜRK’ÜN BURSA NUTKU” nu banda alıp halka duyurmak isteyen üç öretmenin yerlerinin değiştirildiği dün açıklanmıştır. Bant dün Öğretmenler Federasyonu Genel Başkanı Hayrettin UYSAL tarafından basın mensuplarına dinletilmiştir. Bant ’da ATATÜRK ‘ün Bursa konuşmasından başka Anayasanın bazı maddeleri…
*TARİH: 14 KASIM 1966, “TMTF KONGRESİNDE”;
Vali Ertuğrul ÜNLÜER, Türkiye’nin sorunlarını çözebilmenin tek şartının ATATÜRK devrimlerinden taviz vermeden güç birliğini sağlamak olduğunu söylemiştir. Kongre Başkanlığına Hüseyin GÜNDAY seçilmiştir. 97 üye ile çalışmalara başlayan kongreden seçilen temsilciler, ATATÜRK Anıtına çelenk koymuşlardır. Daha sonra kongreye katılan bazı gençler, ATATÜRK Bulvarında toplanarak, AP taraftarı bazı İzmir gazetelerini yakmışlardır. Vali Kongre havasının gergin olduğunu belirterek emniyet tedbirlerinin sıklaştırılmasını istemiştir. “BURSA NUTKU” İzmir – İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Özel Yüksek Okulunda düzenlenen ATATÜRK Haftasında konuşmacılar “ATATÜRK’ÜN BURSA NUTKUNDAKİ EMİRLERİN YERİNE GETİRECEĞİ SÖYLEMİŞLERDİR.”
*TARİH: 18 kasım 1966, “TMTF KONGRESİNDE BURSA NUTKU OKUNDU!” ;
—“T.M.T. F. Genel Kurulunun dünkü oturumunda bir konuşma yapan Türkiye Milli Gençlik Teşkilatı Başkanı Alp KURAN, Başbakan DEMİREL ‘in “BAĞIMSIZLIK ŞARKISI SÖYLEYENLERİN NEREYE DAYANDIKLARI BELLİDİR.” Sözüne karşılık vermiştir. Alp KURAN petrol konusuna da değinmiş;
—“PETROL MÜCADELESİ SAYESİNDE ORDU YÜZDE 27, HALK YÜZDE 12 AVANTAJ İLE PETROL ALMAKTADIR. EMPERYALİZM NEREDEN GELİRSE GELSİN MÜCADELESİ MUTLAKA YAPILACAKTIR.” Demiştir. Bu arada Yücel AKINCI, “ATATÜRK’ÜN BURSA NUTKU” nu okumuş ve dakikalarca alkışlanmıştır.”
*TARİH: 29 KASIM 1966, ÜLKER, “ATATÜRK’ÜN BURSA NUTKU YOK EDİLEMEZ” DEDİ! ;
CHP İstanbul Milletvekili Reşit ÜLKER dün Mecliste bir basın toplantısı düzenleyerek, Başbakan DEMİREL ‘in “ATATÜRK’ÜN BURSA NUTKU” hakkındaki sözlerine cevap vermiş; —“BAŞBAKANIN BU NUTKUN İSPAT EDİLMESİNİ İSTEMESİ YENİ VE ORJİNAL GÖRÜŞ DEĞİLDİR” demiş, özetle şunları söylemiştir; —“ 1933 YILI 1 ŞUBAT’INDA ATATÜRK TARAFINDAN BURSA’DA SÖYLENMİŞTİR. 23 TEMMUZ 1949’DA İZMİR’DE CELAL BAYAR VE YİNE İZMİR’DE MENDERES TARAFINDAN OKUNMUŞTUR. 1958’DE ULUS GAZETESİ ALEYHİNE BU KONU İLE İLGİLİ SAVCILIK TARAFINDAN AÇILAN TAKİBATTA, NUTKUN BAYAR’IN OKUDUĞU İSBATI ÜZERİNE TAKİBATTAN VAZGEÇİLMİŞTİR. DEMİREL, “BURSA NUTKU” NU İYİCE OKUMAMIŞTIR. OKUMUŞ OLSALARDI ANARŞİYİ TEŞVİK EDEN BİR NUTUK OLARAK KABUL ETMEZLER VE İNKÂRINDA FAYDA UMMAZLARDI. ATATÜRK’ÜN NUTKU YOK EDİLEMEZ VE EDİLEMEYECEKTİR.”
*TARİH: 03 ARALIK 1966, “MTTB, BURSA NUTKU İÇİN KOMİSYON KURDU!” ;
—“MTTB 48. Genel Kurulunun önceki akşamki oturumunda; “ATATÜRK’ÜN BURSA NUTKU İLE STALİN’İN KİEF’TE SÖYLEDİĞİ NUTUK ARASINDA BENZERLİK OLUP OLMADIĞINI İNCELEME Çalışmaya başlayan Kurul, varacağı sonucu kamuoyuna açıklayacaktır. Oturumda “BURSA NUTKU” üzerinde uzun tartışmalar olmuştur. Söz alan konuşmacılar;—“ BURSA NUTKU’NUN İSTİKLAL MARŞI GİBİ HER ZAMAN SÖYLENMESİNİ BİR İSTİSMAR KONUSU OLARAK NİTELEMİŞLER VE BU İSTİSMARIN DAHA ÇOK “TMTF” TARAFINDAN YAPILDIĞINI İLERİ SÜRMÜŞLERDİR.”
*TARİH: 14 ARALIK 1966, “AÇIK OTURUMDA BURSA NUTKU İLE ATATÜRK’E BAĞLILIK ANDI İÇİLDİ!”
Türkiye Milli Talebe Federasyonunca düzenlenen “ATATÜRKÇÜ YOL VE BU YOLUN GENÇLİKLE İLİŞKİLERİ” konulu açık oturum dün Fatih Tiyatrosunda yapılmıştır. Prof. Reşat KAYNAR ‘ın yönettiği oturumda Prof. Bahri SAVCI, Sabahattin SELEK, yazar İlhami SOYSAL ile gençlik adına TMTF eski ikinci Başkanı Cavit SAVCI ve Hüseyin GÜNDAY konuşmuşlardır.
Toplantı sonunda Prof. Muammer AKSOY ‘un mesajı okunmuş, bundan sonra salonda bulunanlar hep bir ağızdan “BURSA NUTKU” nu tekrarlamışlar ve nutka sadık kalacaklarına şu sözlerle ant içmişlerdir;
—“İNKILAPLARIN VE REJİMİN SAHİBİ VE BEKÇİSİYİZ. BUNLARIN DOĞRULUĞUNA HERKESTEN ÇOK İNANIYORUZ. REJİM VE İNKILAPLARI BENİMSİYORUZ. BUNLARI ZAYIF DÜŞÜRECEK EN KÜÇÜK VE EN BÜYÜK BİR KIPIRTI DUYDUK MU BU MEMLEKETİN POLİSİ VARDIR, JANDARMASI VARDIR, ORDUSU VARDIR, ADLİYESİ VARDIR DEMİYECEĞİZ, HEMEN MÜDAHALE EDECEĞİZ. KENDİ ESERİMİZİ KORUYACAĞIZ.”
*TARİH: 28 ARALIK 1966, “BURSA NUTKU İLE İLGİLİ DAVALARI MAHKEME REDDETTİ! ;
—“ATATÜRK’ÜN BURSA NUTKU” nu bildiri halinde yayınladığı için Ege Üniversitesi Fikir Kulübü hakkında Bornova Savcısı tarafından açılan davalar; “BORNOVA SULH HUKUK MAHKEMESİ TARAFINDAN REDEDİLMİŞTİR.”
*TARİH: 10 OCAK 1967, CUMHURİYET HALK PARTİSİNİN ESKİ BURSA MİLLETVEKİLLERİNDEN RÜŞTÜ EGEL “BURSA NUTKU ATATÜRK TARAFINDAN SÖYLENMİŞTİR.” DEMİŞTİR!” ;
ATATÜRK zamanında Milletvekili olan EGEL özetle şunları söylemiştir:
—“Ezan hadisesi dolayısıyla Bursa’ya gelen ATATÜRK, olaydan büyük üzüntü duymuş ve muhtelif konuşmalar yapmıştır. Bu konuşmalardan birini de “ÇELİK PALAS” yanındaki “ATATÜRK KÖŞKÜ” nde yaptı. Konuşmalar yanında bulunanlar tarafından not edildi. BURSA NUTKUNU SÖYLEDİĞİNE BEN DE ŞAHİDİM. YALNIZ BASINA AKSETMEDİ.”
*TARİH: 24 OCAK 1967, “TEKZİP”;
—“10 Ocak 1967 günlük Milliyet Gazetenizin yedinci sahifesinin dördüncü sütunundaki Bursa Özel mahreçli yazınız benim tarafımdan ne gazetenize ve ne de hiçbir gazeteye beyan edilmemiştir. Milli “TEKZİP EDERİM. 17 OCAK 1967 BURSA ESKİ MİLLETVEKİLİ RÜŞTÜ EGEL”
*TARİH: 9 ŞUBAT 1967, “BURSA NUTKU” ;
—“ Milli Eğitim Bakanı DENGİZ, öğretmenlerin şikâyetlerini dinledikten sonra, “BENİ ÖĞRETMEN KATİLİ, CANİ OLARAK GÖSTERİYORSUNUZ. BÖYLE HÜCUMLARA BULUNURSANIZ BEN SİZE NASIL YARDIM EDERİM” demiştir. DENGİZ, “BİR ÖĞRETMENİN DERSTE BURSA NUTKU’NU OKUYAMIYACAĞINI” söylemiş, “BU NUTKUN SÖYLENDİĞİ BELLİ DEĞİLDİR” demiştir. Türkiye Öğretmenler Sendikası yetkilileri dün akşamüzeri CHP Genel Başkanı İsmet İNÖNÜ ile TİP Genel Başkanı Mehmet Ali AYBAR ‘ı ziyaret ederek öğretmen sorunlarını anlatmışlar, yardımcı olmalarını istemişlerdir.”
*TARİH: 12 ŞUBAT 1967, “BURSA NUTKU İÇİN YENİ BİLİRKİŞİ İSTEĞİ REDDEDİLDİ!” ;
—“Bornova Savcısı Osman KIRKYAŞAROĞLU, “ATATÜRK’ÜN BURSA NUTKU” nu bildiri halinde yayınladığı için hakkında dava açılan Ege Üniversitesi Eski Fikir Kulübü Başkanı Ahmet ÇELİKKOL ‘un dünkü duruşmasında, “BURSA NUTKU’NUN HAYALİ OLDUĞUNU” ileri sürmüştür. “BİLİRKİŞİ HEYETİ’NİN DE TARAFSIZ HAREKET ETMEDİĞİNİ” iddia eden ve Nutkun suç olduğunu, yeni bir bilirkişi tarafından incelenmesinin gereğini savunan Savcının isteği mahkeme reddetmiştir.”
*TARİH: 19 ŞUBAT 1967, “BURSA NUTKU DAVASINA DÜN DE DEVAM EDİLDİ!”;
—“ATATÜRK’ÜN BURSA NUTKU” yla ilgili davaya dün Bornova Asliye Ceza Mahkemesinde devam edilmiştir. Savcının, dosyanın incelenmesi için istediği uzun mehil Yargıç tarafından kabul edilmemiş ve duruşma önümüzdeki Çarşamba gününe kalmıştır.
*23 şubat 1967, “bursa nutku’nu yayınlayan gencin 4 yıl hapsi istendi!”;
—“Bornova Savcısı Osman KIRKYAŞAROĞLU, “ATATÜRK’ÜN BURSA NUTKU” nu bildiri halinde yayınlayan Ege Üniversitesi, Fikir Kulübü Başkanı Ahmet ÇELİKKOL ‘un dört yıl hapsi istemiştir. Savcı dün yapılan duruşmada ÇELİKKOL ‘un “BÖLÜCÜLÜK, HALKI KANUNLARA KARŞI TEŞVİK VE ATATÜRK’E HAKARETTEN” cezalandırılmasını istemiştir. Savcı iddianamesinde; —“SANIK, BURSA NUTKU DİYE NEŞREDİLEN BİLDİRİYLE ATATÜRK’Ü ANARŞİST CUMHURBAŞKANI OLARAK GÖSTERMİŞTİR. BU SÖZLERİ ATATÜRK SÖYLEDİ DİYE HALKI KANDIRIYOR.” Demiştir.
Mahkeme, savcının “TBMM BAŞKANLIĞI, BAŞBAKANLIK ARŞİV MÜDÜRLÜĞÜ VE CUMHURBAŞKANLIĞI KÜTÜPHANE MÜDÜRLÜĞÜ VE CUMHURBAŞKANLIĞI KÜTÜPHANE MÜDÜRLÜĞÜNDEN NUTUK HAKKINDA BİLGİ ALINMASI” ve “BAZI KİMSELERİN TANIK OLARAK DİNLENMESİ” isteğini reddetmiş ve “İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ ANAYASA VE CEZA HUKUKU PROFESÖRLERİNDEN KURULU BİLİRKİŞİ TARAFINDAN NUTUK’TA SUÇ BULUNUP BULUNMADIĞININ TESPİTİNİ” kararlaştırmıştır.
*TARİH: 26 ŞUBAT 1967, “BURSA NUTKU SANIĞI İÇİN BORNOVA SAVCISI HAKARET DAVASI AÇTI!” ; “ATATÜRK’ÜN BURSA NUTKU” nu bildiri halinde yayınladığı için 9 aydan beri yargılanan Ege Üniversitesi Fikir Kulübü Başkanı Ahmet ÇELİKKOL dün beraat etmiştir. Savunma Savcısı arasında zaman zaman sert tartışmaların geçtiği duruşmada verilen beraat kararı salonu dolduran Üniversiteli gençlerin sevgi gösterileriyle karşılanmıştır. Gençler “YAŞASIN ADALET” diye bağırmışlardır.” Savcı Osman KIRKYAŞAROĞLU, dünkü duruşmadan sonra Ege Üniversitesi Fikir Kulübü eski Başkanı Ahmet ÇELİKKOL ‘dan, savunması sırasında kendisine hakarette bulunduğunu ileri sürerek, “DAVACI” olmuştur.
*TARİH: 31 EKİM 1967, “BORNOVA SAVCISI BURSA NUTKU İÇİN YİNE SORUŞTURMA AÇTI!”
—“Bornova Savcısı Osman KIRKYAŞAROĞLU, Ege Üniversitesi Fikir Kulübünün düzenlediği toplantıda okunan “ATATÜRK‘ÜN BURSA NUTKU” dolayısıyla yeniden soruşturma açmıştır. Devrim Tarihi Öğretmeni Kemal ÖZERDEN hakkında;
—“BURSA NUTKU ‘nun varlığında ısrar ettiği, Kemalizm propagandası yaptığı, Kürtçülük akımına değinen beyanlarda bulunduğu” gerekçesi ile soruşturma açan Savcı KIRKYAŞAROĞLU; —“BU KİŞİLER BURSA NUTKU’NU İSTİSMAR EDEREK KÖTÜ MAKSATLARI İÇİN VESİKA OLARAK KULLANMAK İSTİYORLAR, BUNA ASLA MÜSAADE ETMEYECEĞİM DEMİŞTİR.”
EKSİKLİKLER BENİM FAZLALIKLAR DAHA ÖNCE EMEK VERENLERİNDİR. BİR BAŞKA YAZIMDA GÖRÜŞMEK ÜZERE ESEN KALINIZ.