Mısır’da Nil’in kuzeyde bir delta oluşturacak biçimde kollara ayrıldığı yerden başlayarak güneye kadarki araziye serpiştirilmiş birçok piramit yapı mevcuttur. Ancak piramitler dendiğinde bilginler ve turistler eski krallık firavunları tarafından dikilmiş olduklarına inanılan 21 adet piramide odaklanırlar.
Bunlar iki ayrı grup içermektedir: ilki beşinci ve altıncı hanedanlıkların (Unaş, Teti, Pepi vs.) Hükümdarlıkları ile açık biçimde eşleştirilmiş ve ayrıntılı biçimde süslenmiş olanlar; İkincisi üçüncü ve dördüncü hanedanların krallıklarına atfedilmiş olanlar. En merak uyandırıcı olanlar bu ikinci grup yani daha eski ve ilk yapılan piramitlerdir. Bu ikinci grup piramitler arkalarından gelenlerden çok daha büyük, sağlam, doğru ve çok daha mükemmeldirler; ayrıca çok daha gizemlidirler çünkü nasıl inşa edildikleriyle ilgili hiçbir ipucu vermezler. Onları inşa eden kimdir, nasıl inşa edilmişlerdir, niçin hatta ne zaman inşa edilmişlerdir; hiç kimse bunlara cevap veremez, sadece teoriler ve akademisyenlerin tahminleri vardır.«olmalı» ile yola çıkılan «oldu» ile şekillenen bilimsel görüş bugün kanıtsız bir teoriyi kabul etmek zorunda kalmıştır. Bu piramitlerin nasıl ve ne zaman yapıldığıyla ilgili görüşler böyle bir yaklaşımla ortaya çıkan teorilerle kabul görmüştür.
Burada merak ediyoruz, akla hayale gelebilecek her nesnenin üstünü hiyerogliflerle dolduran Mısırlıların bu muhteşem anıtları tek bir hiyeroglif yazı yazmadan bırakmaları çok mu normaldir?Acaba piramitler hiyeroglif yazıdan önce mi inşa edilmişlerdir? Yoksa inşa edenler Mısırlılar değil midir?
Bu üç piramit içinde de Keops Piramidi olarak bilinen Büyük Piramit ön plana çıkmaktadır çünkü onun dışında hiç bir yerde üst odalara rastlanmamıştır. Büyük Piramit’teki yükselen dehliz M.S. 820’de İslam halifesi Al-Me’mûn tarafından keşfedilene dek gizli kalmış ve böylece bu piramidi taklit eden firavunlar sadece bir inen dehlizden haberdar oldukları için kopya piramitlerde sadece alt odalar inşa etmişlerdir.
Büyük Piramit’teki bu üst odalar günümüzde Kral Odası ve Kraliçe Odası olarak anılmaktadır. Kral Odasında sandık benzeri bir taş bulunmakta ve bu oda her dönem ziyaretçilere turistlere hizmet etmektedir. Ancak Kraliçe Odası’na giriş yasaktır ve zincirlerle bu odanın kapısı kapatılmıştır.
Neden Kraliçe Odası Yasak?
Bu konuda net bir cevap verilmemektedir ancak bu odanın neden yasak olduğuyla ilgili tahminler yapabilmek için önce oda hakkında bilgiler verelim.
Odanın doğu duvarında garip bir niş vardır, bunun dışında oda çıplak ve boştur.Bu oda piramidin kuzey-güney ekseninin tam ortasındandır ama bunun ne amaca hizmet ettiği henüz anlaşılamamıştır. Bu oda Lugal-E adlı kadim metinde piramidin atan kalbi olarak nitelendirilmiş ve içinde Şam Taşı bulunduğu belirtilmiştir.
Odadan çıkan iki kanal ile ilgili olarak 1993 yılının başlarında, alman mühendis Rudolf Gantenbrink, Mısır Eski Eserler Müdürlüğü ile Alman Mısır Bilim Heyetinin çağrılısı olarak, ekibiyle birlikte Kahire’ye gelmiştir. Upuaut 1-2 robotlarıyla bu kanalların takibi yapan ekip gizemli bir kapıya rast gelmiş ötesine geçememiştir. Kapının ötesinde ne olduğu çok merak edildiyse de bürokratik engeller bir türlü aşılamamış ve dünya bu bilgiden mahrum kalmıştır.
Kraliçe odası bugün hiçbir neden belirtilmeksizin turistlere yasaktır. Peki, neden yasak olabilir?
Kendi tahminimi söyleyeyim vaktiyle anunnakilerin uçuş kontrol merkezleri olarak hizmet etmiş olan bu piramit ve odalar inisiye gibi önemli amaca hizmet etmektedir. Vaktiyle uçuş cihazları için sağlanan enerji zirve taşınında yok oluşuyla bugün çok verimli akmamaktadır. Ancak Büyük Piramit ley hatları dediğimiz hatların merkezinde olan piramittir ve tam da orta noktasından ciddi bir enerji geçişi yaşanmaktadır.
Kutsal geometriye göre tam da orta noktası bugün yasak olan Kraliçe Odası’dır. Buraya giren insanlar eğer inisiyeye hazır değilse çok farklı sıkıntılar ve sendromlarla karşılaşabileceği için turistlere yasaklanması gayet doğaldır.
Kraliçe Odasına girmek için gösterdiğimiz çaba
Via Maris Turizm sahibi Neslişah Cevahir ile Mısır Gezisi fikrimiz ilk ortaya çıktığında ilk gündem Kraliçe Odası oldu. Mısırlı acentelerle yapılan görüşmelerde de bu odaya ne olursa olsun girmek istediğimizi belirttik. İlk iki acente kesinlikle mümkün olmadığını söylese de üçüncü acente bunun belki mümkün olabileceğini bize söyledi. Haliyle üçüncü acenteyle çalışmayı seçtik. Mısır programımızı yaparken aynı anda acente Kraliçe Odası için legal ya da illegal her türlü yola başvurdu. Sonunda içeriye yüzde 50 oranında girebileceğimizin garantisini aldık. Mısır gezimiz ilan edildi ve güzelde bir başvuru oldu ancak 24 Ocakta gideceğimiz bu seyahatte Kraliçe Odasına girebilir miyiz hala bilmiyoruz. Belki de Ptah’ın izin vermesi gerekiyordur kim bilir?
Son olarak bizler bu odaya girmek istediğimizi iletince yetkililer Kahire Müzesindeki Kraliçe Odasının benzerini tavsiye ettiler. Tabii ki de kabul etmedik…