Dünyanın ilk insanımsı robotu geçtiğimiz günlerde tanıtıldı. Peki Uğur Şahin’e neden benzetildi.?
Yüz yapısı ve mimikleri aynı. Benzer olmaları bir rastlantı mı, değil mi?
Ne amaçlanıyor?
Günlerdir araştırıp inceliyorum, insanımsı robotla inanılmaz bir benzerlik söz konusu. Yüz mimikleri, bakışları, hareketleri, gülüş tarzı bile Uğur Şahin’in benzeri gibi yapılmış.
Bu insanımsı robot ilk defa yapılmış ve ilk defa insanımsı mimikler sergileyen bir robot. Robot teknolojisinin geldiği nokta bir süre sonra evlerimize girecek şekilde ilerliyor.
Neden Uğur Şahin’in yüzü kullanıldı?
Burada subliminal bir mesaj var. Yani sizin bilinçaltınıza bir şekilde dünyada son zamanlarda kabul görmüş ve tanınmış bir “bilim insanı”nın benzetilmesinin sebebi insanların korkmaması içindir.
Bu robota bu yüz kopyalanmış, bütün dünya insanlarının korkmaması için insanımsı robota bu yüz verilmiş. Daha önce de makinemsi robotlar vardı, savaşan, yük taşıyan, engelleri zıplayarak aşan robotlar. Bu iki çeşit robotun yani insanımsı ve mekanik olanların birleştirilerek üretilmiş olması dünyanın gideceği noktayı ve insanların bu gelişmelerle nasıl baş edeceği konusunda bir soru işareti atabiliriz.
Yakın gelecekte neon projesi, 2025 sonrası akıllı şehirler görmeye başlayacağız. Bu şehirlerde bu robotlarla birlikte yaşayacağız. Robot evlilikleri olacak, robot ilişkiler söz konusu olacak.
Bir süre sonra Stephen Hawking ölmeden bir hafta önce şu anda kar topuna benzeyen yapay zeka ileride çığa dönüştüğünde insanlık çığ altında kalır demişti.
Zihnimize nasıl gireceklerini çok iyi bilen bir sistemle karşı karşıyayız.
Gelelim Xenobot Teknolojisine:
Xenobot teknolojisi diğerlerinden çok farklı. Bildiğimiz biyolojik robot yapılıyor. Bunlar canlı robotlar. İnsana benzemiyorlar ancak kendilerini geliştirebiliyorlar.
Vermont Üniversitesi’nde bir bilim insanı açıklamasında: “Biz çok uzun zamandır yürüttüğümüz çalışmalar sonunda afrika kurbağası embriyosundan aldığımız kök hücrelerle canlı bir robot yaptık.” açıklmasında bulundu.
Bunlar insana benzemiyor ancak kendilerini geliştirebiliyorlar. Çok küçükler, 650-750 micron büyüklüğündeler yani Xenobot’lar, 1 milimetreden daha küçük uzunluğa sahipler. Kendi başına düşünebildiği için ona verilmiş görevleri yerine getirebilir. Çok küçük oldukları için bir şırınga yardımıyla insan bedenine verilebilir.
2020 de yapılan açıklamada yıllar öncesinde başlatılan bir çalışma olduğu söyleniyor. Yani yeni değil.
Bu akıllı mikrorobotları… Sizin vücudunuza zerk ettiğimizde vücutta bulunan bir tehlikeyi kendiliğinden fark edip o bölgeye müdahale edebiliyor.
Yalnız geçen hafta yapılan bir açıklamada Xenobotların üreyebildiği açıklandı. İnsan gibi. Xenobotlar diğer kök hücreleri çevreleyerek, kendi içine alarak bir şekilde büyüyor. Ölmüyorlar, yeni bir şekle dünüşüyorlar. Kurbağa hücrelerinden yapılan ve Xenobots 3.0 adı verilen milimetrelik organizmaların, insan hücrelerinin faaliyetlerini kontrol edebildiği de belirtildi.
Hollywood filmlerinde bize sürekli verilen mesajda insanlık hologramlara dönüşmüş bir anlatımla anlatılıyor. 2011 yılında, Time dergisi, 2045 yılında insanlar ölümsüzlüğe kavuşabilir derken, bedeninden kurtulmuş bir insandan bahsediyor. Bununla birlikte sanal bir dünyaya hapsolmuş insanlık bedeninden kurtulup, ölümsüzlüğe mi kavuşmuş olacak?
Xenobot insan vücuduna zerk edilir mi? İnsan vücuduna zerk edildiğinde insan vücudunu ele geçirebilir mi? Xenobot insanımsı robotlarla birleştiği taktirde ne olur?
Kendilerini geliştirebilen Xenobot ve insanımsı robotlar birleşirse, insanlık onların karşısında çaresiz kalır mı?
Haluk Özdil’in konuyla ilgili detaylı açıklamaları için aşağıdaki linke gidebilirsiniz.