Hanok ya da Enok Kitabı’nın İbranice orjinali kayıptır ama bir zamanlar var olduğu kesindir çünkü Arami lehçesi ile karışık parçaları Ölü Deniz Tomarları arasında bulunmuştur.
Enok’un Kitabı’nın Kumran mağaralarının 4. Sünde bulunan Aramice dilindeki yedi sureti, M.Ö 2. YY ile Hıristiyanlık öncesi çağların sonlarına tarihlenmektedir.
Söz konusu suretlerde; “Düşmüş Meleklerin” liderlerinin isimleri, yeryüzüne inerek kendilerine eş seçmeleri, devlerin doğumu, lanetlenmeleri, Enok’un “Doğruluğun Cenneti’ne” ulaşması ve astronomi ile ilgili bilgiler yer alır. Enok’un kitabının ne zaman yazıldığı da bilinmiyor. Ancxak yapılan araştırmalar bu kitabın bir defada yazılmadığını, uzun yıllar içinde değişime uğradığını ve birkaç yazar tarafından eklemeler yapıldığını göstermektedir.
Tevrat Yaratılış Kitabında Tufan öncesi atalardan Hanok/Enok’un göğe yükselişi kaydedişlmiştir. Enok tıpkı Sümer Kral Listesindeki Enmeduranki gibi on atanın yedincisidir. Bu olağanüstü deneyim hakkında Kitabı Mukaddes, o sırada 365 yaşında olan Enok’un tanrı yolunda yürüyüp ortadan kaybolduğunu çünkü Tanrı’nın onu yanına aldığını söylemekle yetinir.
Yunanca ve Latince’ye çevrilen ve çok yerde alıntılanan bu eser, Yeni Ahit yazarlarının neredeyse tamamınca kutsal metin olarak Kabul edilmiş, bu sayede günümüze kadar gelmiştir.
Ve bu yazıda, Etiyopya’da 1773’te bir Habeş mağarasında James Bruce tarafından bulunan ve “1. Enok Kitabı” olarak anılan eseri yorumlamaya çalışıyoruz. Bunun da Hıristiyanlık Çağı’nın başlamasına yakın derlenen kitapların ne kadarının gerçekten kadim, ne kadarının hayal ve spekülasyon olduğunu kesinkes söylemek mümkün değildir.
Bu kaynaklardan ortaya çıkan bilgilere göre Enok bir değil, iki göksel yolculuk yapmıştır. Birincisinde ona “Göğün Sırları” öğretilmiş ve yeryüzüne döndüğünde bu bilgiyi oğullarına aktarması istenmiştir. İkinci yolculuk ise, sadece gidiştir. “Enok bu yolculuktan dönemdi” ve “ortadan kayboldu çünkü Elohim onu yanına aldı” denmesinin sebebi budur. Enok’un Kitabı’nda Elohim, tanrının emir olan işleri yerine getiren bir melek kadrosu olarak gösterilir. Kadim Astronotlar teorisine göre ise, Elohim’in Nibiru’dan dünyamıza gelen Anunnakilerdir. Enok ölmemiş, yaşam süresi uzatılıp frekansı yükseltilerek Anunnakilerin yanına alınmıştır.
Enok diyor ki: Bu Bilgelik Öğretisi Gelecek Nesiller İçin Dünya’nın Bir Değerlendirmesidir.
“Bu bilgelik öğretisi Enok tarafından yazılmıştır. Bu öğreti tüm insanlar için, dünyada yaşayacak olan çocuklarım için ve doğruluk ve huzuru izleyecek olan gelecek nesiller için dünyanın bir değerlendirmesini sunmaktadır. Zamanın olumsuzlukları yüzünden ruhlarınız kararmasın. Yüce olan her şey için bir zaman ayırmıştır. Adil olan uykudan uyanacak, adalet yolunda yürüyecektir ve onun yolu ve sözü sonsuz iyilik ve rahmettir. O sadıklara merhametli olacak, onlara sonsuz adalet ve güç verecek. Ebedi ışıkta yürüyecek. Günah ise karanlıkta sonsuza kadar yok edilecek ve o günden sonsuza kadar bird aha görülmeyecek. “ (4. Kitap 91. Bölüm)
Bu cümlelerle Enok, günümüzde uyanmış olan ve farkındalık sahibi olan insanlara özel olarak sesleniyor ve “Zamanın olumsuzlukları yüzünden ruhlarınız kararmasın.” Diye tavsiyede bulunuyor. Yüce olan (Enki) her şey için bir zaman ayırmıştır” sözleri Kova Çağında gelecek barışı anlatıyor.
BİLGELİK, IŞIK, SEVİNÇ, HUZUR
“Ama seçilmişler için ışık, sevinç ve huzur olacak. Dünya onlara kalacak. Ama sizin için suçlular, kurtuluş olmayacak. Hepinizi bir lanet saracak. Seçilmiş olanlara bilgelik verilecek. Hepsi yaşayacak ve bir daha asla adaletsizlikle veya gururla günah işlemeyecekler. Onlar yaşamları boyunca mahkum olmayacak; bird aha yoldan çıkmayacak, ömürleri boyunca günah işlemeyecek, ilahi kızgınlık veya gazapla ölmeyecekler. Yaşamlarını sonuna kadar yaşayacaklar. Evet, huzur içinde çoğalacaklar ve sevinç dolu yılları tüm ömürleri boyunca sonsuz bir mutluluk ve huzura dönüşecek. (1. Kitap 6. Bölüm)
SEÇİLMİŞLER VE UYANMIŞ OLANLAR ÜZERİNE…
“Seçilmişlerden” kasıt günümüzde uyanmış olarak düşündüğümüz insanlar ise onları bekleyen şey; ışık, sevinç ve huzur olacak deniliyor. Kendini uyanmış olarak görenlerin hayatlarına bakarak şu soruları sorabilirsiniz:
“Işık” kelimesi onlar için ne ifade ediyor? Ne sıklıkla kullanıyorlar?
Sevinç ve huzur hayatlarında ne kadar yer tutuyor?
Farkındalıklar ne zaman başladı? Bilgelik, bu insanları nasıl diğerlerinden farklı kıldı?
Neden kendilerini sürekli gerçeğin peşinde koşar halde buldular?
Dünyasal zamanı çalacak birçok aktivite varken; neden çok okuyorlar, araştırıyorlar ve sürekli varoluşu sorguluyorlar?
Kolaylıkla günah işleyebiliyorlar mı?
İnsan haklarına, hayvan haklarına, çocuk haklarına verdikleri değer ne kadar?
İçsel olarak kendilerine yanlış gelen eylemleri rahatlıkla yapabiliyorlar mı?
Eğer bu soruların cevaplarını verdiğinizde Enok’un söylediği gibi biri olduğunuzu fark ederseniz siz de “seçilmiş” olabilirsiniz…
Sümer’in Göksel Ataları – Anunnakiler (Gök Türk)