Buzul Çağı tüm kuzey Asya kıtasını kaplamaya başlayınca, kuzeydoğu yolunu seçenler Bering kara köprüsü üzerinden Amerika kıtasına göç ettiler. Bu göçlerin günümüzden 24.000 yıl önce başladığını, ardından birçok göçün daha gerçekleştiğini Alaska bölgesinde bulunmuş olan kemiklerin Genetik analizi kanıtlamıştır.
Bu konuyu açıklığa kavuşturan bir grup Genetik bilim insanı, 2012 yılında “Mitochondrial DNA and Y chromosome variation provides evidence for a recent common ancestry between Native Americans and Indigenous Altaians” başlıklı bir makale yayınladılar. Makalenin Türkçesi: “Mitokondri DNA’sındaki ve Y kromozomundaki değişimler, yerli Altay halklarıyla Amerikan Kızılderililerinin ortak ataya sahip oldukları gösteriliyor”.
(Kaynak: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/22281367 )
Makale, Amerikan Kızılderilileri ile Altaylıların ortak atadan türediklerini kabul ettiği halde, “Native American” (Yerli Amerikalı) demekte ısrar ediyor. Oysaki tüm “yerli” kabul edilen halk Amerika kıtasına Asya’dan göç etmişlerdir. Bilim aksini de gösterse, toplumdaki varsayımları değiştirmek pek kolay olmuyor. Mitokondri DNA’sı anneden kız çocuklara, Y kromozomu ise babadan oğlan çocuklara geçer. Her ikisi de aynı sonucu verdiğine göre, Bering boğazını aşıp Amerika kıtasına sadece erkeklerin göç etmediğini, tüm ailenin anne ve çocuklarıyla birlikte göç ettiklerini anlıyoruz. Toplu göçler, Alaska’nın soğuk ikliminde yaşamı sürdürmeyi ve bölgeye yerleşmeyi kolaylaştırmıştır.
Bering boğazını geçip Alaska bölgesine ve Grönland adasına yerleşen insanlara genelde Eskimo denir. Günümüzde Eskimo adı pek politik olarak doğru kabul edilmiyor ve yerine İnuit adı tercih ediliyor. Oysaki “İnuit” sadece kuzey Alaska’nın İnupiat bölgesine yerleşmiş halkın adıdır. Tüm bölgeye yaygın olarak yerleşmiş halka Eskimo denmeye devam edilmektedir. Alttaki haritada Eskimo halkının yerleşim bölgesi görülüyor.
Eskimo halkının hemen güneyinde ve onlarla aynı zamanda Asya’dan gelmiş olan ‘Atabascan’ veya Atabaşkan halkı var. Atabaşkan adının Ata-Başkan sözlerinden oluşmuş Türkçe bir sözcük olduğu apaçık ortada. Bu sözün Türkçe olduğunu unutturmak isteyen dilci uzmanlar yerine Na-Dene adını tercih ediyorlar. Atabaşkan dilleri ile Asya dilleri arasında ve de daha güneye yerleşmiş Navajo dili arasında yakın ilişkilerin ve ortak kök sözcüklerin bulunduğunu şu kaynak makale kanıtlanmıştır: Relatives Halfway Round the World: Southern Athabascans and Southern Tarim Fugitives, Joseph A.P. Wilson, LIMINA Tarih ve Kültür dergisi. (Başlığın Türkçesi: Dünyanın iki yarı Bölgesindeki Akrabalar: Güney Atabaşkanlar ve Güney Tarim Havzasından Göçenler)
Asya bölgesinin Bering boğazına yakın bölgesinde yerleşmiş bir halka Yukagir deniyor. Bu isim de Türkçe ‘Yukarı’ ve ‘Gir/Git’ sözcüklerinden oluşmuştur. Bu halk ile Eskimo halkı yakın akrabadır ve her iki halkın dilinde birçok Türkçe sözcük bulunuyor. Alttaki tabloda Türkçe Yukagir ve Eskimo ortak anlamlı ve sesli sözcüklerinden örnekler görüyoruz.
Bu tablodaki 16 sözcük sadece küçük bir örnek olarak görülmelidir. Üç dil arasında sadece sözcük ortaklığı yoktur; ayrıca gelenek ve inanç ortaklığı da vardır. Türkçe kökeni Alaska adında da bulmaktayız. Alaska adını Ala-As-Ok kök sözcüklerine ayırırsak, “Yüce As-Ok” veya “Ala-Saka” adı beliriyor. “Ala” kök sözcüğü ‘yüce’ demek olup, Saka halkı tarafından önce Ala-Saka olarak kullanılmış, ardından zamanla Alaska olmuştur. Anlamı da “Yüce Saka” olmaktadır. Saka halkı ise, halen kuzeydoğu Asya bölgesindeki Sakha özerk cumhuriyetinde varlıklarını sürdürmeye devam ediyor. Keza Aleut adalarının kadim adı Ala-Uç olabilir. Zira Aleut adaları, üstteki resimde görüldüğü gibi, denizde bir uç oluştururlar.