İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliklerden biri belki de “merak” duygusu. Zira biz Araştırmacı Yazar Gök Türk’ün son kitabı Sümer’in Göksel Ataları Anunnakiler’i mercek altına aldığımızda karşımıza net bir şekilde çıkan konu merak duygusu oldu.
Neden mi?
Çünkü bu kitap; insana Dünya’yı dar eden “merak” duygusunun tatmin edilmesine büyük katkıda bulunuyor ve “acaba ötesinde ne var” sorusuna yanıt arayanlara şifa oluyor.
Merak duygusunun tatmini hangi yoldan olursa olsun, kişiye müthiş bir haz veriyor. Meraklılar çok iyi bilirler ki; bu hazzın tarifi pek mümkün değildir. Hazzı hissedersin, zirveye çıkarsın ve merakın giderildiğinde geri döner, yeni avının peşine düşersin.
Son günlerde birçok insanın “merak” duygusunu uyandıran, düşünmeye ve hafif bir tebessümle “belki de…!” farkındalığına ulaştıran Sümer’in Göksel Ataları Anunnakiler kitabı ile ilgili sosyal bir araştırma yaptık. ‘Kitap fırından henüz çıkmış olmasına rağmen, neden bu kadar çok kişinin ilgisini çekti’ diye biz de merak ettik.
Konu, dünya çapında, özellikle son yıllarda çokça irdelense de, Türkiye’deki öncülerinden Araştırmacı Yazar Gök Türk‘ün kendi topraklarında, kendi halkını bilgilendirmek için yaptığı bu özel çalışmanın şimdiden birçok kesimde ilgiyle karşılanması konusunu inceledik.
Gök Türk‘ün ilk iki eseri Amon Ra ve Anunnakilerle Temas kitaplarını okumuş olup da, yazarın araştırmaları hakkında fikir sahibi olanlardan çok, onun araştırmaları ile ilk kez karşılaşanların duygu ve düşüncelerini irdeledik.
Tüm söylenenleri bir cümleye sığdırmak gerekirse; “Anunnakiler gerçeğiyle ilk kez karşılaşmak, soluk kesen bir maceraya atılmış ilk adım” gibi ifade ediliyor.
Bazıları “seçilmiş insan” kavramının üstünde durmuşlar, “seçilmiş insan” ile “seçilmiş insan olduğunu zannetmek” tehlikesinin farkına varanlar da az değil doğrusu. Seçilmiş insanın, kendi yolunda, kendi görevinde, dosdoğru giden olduğunu, sadece “kelimelerle” değil de, eylemlerle ve yarattığı faydayla ilgilenen olduğu da anlaşılmış.
Kitapta hissettirilen yoğunluk ve derinlik aslında hiç de tesadüf değil…
Sümer tanrıları olarak yüz binlerce tablette bahsedilen Anunnakiler, aslında bizlerin uzaylı ataları mı? Sorusu ile karşılaşan okurlardan bazıları, cevabı bulmak için, satırlar arasında nefes nefese kaldıklarını da itiraf ediyorlar.
Kitabın yazarı Araştırmacı Yazar Gök Türk’e bu heyecanı ve merakı uyandırmayı nasıl başardığını sorduğumuzda ise, şu yanıtı alıyoruz:
“Çocukluğumdan beri beni tutsak alan merak duygumun araştırmalarımdaki itici dürtüsünü doğru kullanmaya çalıştım her zaman. Hep daha fazlasını öğrenmek, öğrendiğimi diğer bilgilerle sentezlemek, bağlamak, sonuç çıkarmak için derin sularda yüzmekten hiç çekinmedim. Benden ortaya çıkan her ne varsa, merak duyguma borçluyum, kelimelerime yansıyıp, okuyucuya giden de bu enerjimdir diye düşünüyorum”
Bilgi sahibi olmanın, bilgiyi paylaşmak gibi bir sorumluluğu da olduğunu ifade eden yazar, “kendi düşüncelerimi paylaşırken, karşımdakilerin tüm bu öğrendiklerini kendi akıl ve yürek süzgeçlerinden geçirerek değerlendirmelerine her zaman saygı duydum. Hatta bu bana göre mutlaka olması gerekendi.” diye konuştu.
Son kitabında paylaştığı araştırmaları birkaç ana başlıkta toplamış yazar.
Kitapta çarpıcı bir girişle karşılaşan okur, “İnsan mı simülasyon yoksa evren mi” başlığıyla, belki de bugüne kadar hiç aklına gelmemiş bir soruyla sarsılıyor.
Kim bu Anunnakiler ve Anunnaki Kraliyet Ailesi bölümü ise tam bir şölen halini alıyor. Sümer uygarlığından, günümüze uzanan, geçmişle bugünün ve geleceğin sentezlendiği şaşırtıcı ve sıra dışı bilgiler eşliğinde sunuluyor.
Ve bir sonraki aşamaya gelindiğinde, artık uzaya gitmeye hazır kıvama gelen okur, Anunnakilerin gökyüzündeki üslerine ulaşıyor. Belki de tam da burada, kitaptan alınan keyif zirvede diyebiliriz.
Fakat; heyecan doruktayken sona geliyoruz…
Biz aslında kimiz? Çocuklarımız, hatta torunlarımız…Onları ne bekliyor? İşte kitabın bu bölümünde, birkaç dakikalığına kitabı bir tarafa bırakıp düşünmek, düşündükçe büyümek, büyüdükçe de “gülümsemek!” serbest,,,
Biz; kitabı benzerlerinden ayıran özelliklerin farkına vardığımızı düşünüyoruz. Darısı herkesin başına diyor, Gök Türk’le çok yakında, son kitabı hakkında bir röportajla tekrar karşınızda olacağımızın müjdesini vererek haberimizi bir soruyla sonlandırıyoruz…
Sahi ya! “Ötesinde ne vardı!”…