İnişleri çıkışları, güzel haberleri, acı sürprizleri, hüznü, mutluluğu ve tatlı heyecanları ile geçirdiğimiz bir yılın daha sonuna geliyoruz. Her ne kadar Aralık kış demek olsa da, tüm soğukluğuna rağmen yepyeni umutlar beslemeye başlar yüreğim gelecek olan yeni yıldan. 2020 benim için 30’lu yaşlarımın son durağı. Demlendiğimi hissediyorum. Yaş olarak ilerlemek kaygılandırsa da, vermiş olduğu bakış açısı ile çok daha güzel şeyler yapabilme telaşındayım.
Kızım ikinci sınıf öğrencisi. Artık hayatında daha önceki döneme göre çok daha belirgin bir şekilde ortaya çıkan bir kavram var. Sorumluluk. Öğrenmesi gereken konular, yapması gereken ödevler, tekrar etmesi gereken dersler, okula vaktinde gidebilmek için uyanması gereken saatler ve geçmesi gereken sınavlar mevcut. 80 kuşağından gelen ve ilkokuldan itibaren hafta sonları dershanelere ve üç yıl ara ile kaderimizi belirleyecek olan sınavlara koşturulan şimdinin bir annesi olarak; kızımın eğitim sistemimizde var olan bu yarışın içine girmesinden çok rahatsızım.
Okul hayatı önce ders sonra sınavdan ibaret olsa da, hayatın ta kendisi önce sınar sonra ders verir insana. Önemli olan başarabilmek için emek vermek, sınanırken güçlü ve umutlu olabilmek, aldığımız ders ile daha iyisini yapabilmek için yola heyecan ile devam edebilmek. Bu bakış açısını kazandırmaya çalışıyorum Sude’ye de.
Mutlu bir hayata sahip olabilmek için akademik başarı tabi ki çok önemli ancak tek başına asla yeterli değil. Yaşamımızda güzel izler görebilmemiz için sosyal yeteneklerimiz ile fark yaratıp, etkili bir iletişim gücüne de sahip olmalıyız.
Hayatınızın tüm alanlarında hangi sosyal yeteneklerinizin sizi başarıya götüreceğini bilmek istiyor musunuz?
Uzmanlar yaşantımızda mutlu ve başarılı olabilmemizin temel yollarını şu şekilde anlatıyorlar:
Benim bu maddelerden anladığım kadarı ile hayat; birilerinin takdirini almak değil kendini takdir edebilmektir. Sevdiklerimiz, ilgi alanlarımız, yapmaktan keyif aldıklarımız, hobilerimiz, hedeflerimizdir. İç huzurumuz ve vicdan rahatlığımızdır. Hataları, kusurları kabul edip affedebilmektir. Dostluklarımızdır. Kıskançlığı yenmek, önemsemeyi öğrenmek ve güven geliştirmektir. Anlatmadan dinleyebilmek ve duyduklarından ders çıkarıp eleştirmeden pozitif enerji verebilmektir karşındaki insana. Hiç karşılık beklemeden yaptığımız iyiliklerdir. Mutluluk saçabilmek için kendimiz ile mutlu olmayı başarmak, içimizde sevgiyi taşımak ve dağıtmaktır. Dertlerimizi dağ yapmak değil, derdimize derman olabilecek iç gücümüzü harekete geçirmektir. Başkalarını büyütebilmek için bugün kendime ne katabilirim uğraşı ile gelişmek ve çabalamaktır.
Her gece uyumadan önce Sude’ye “bugün seni en mutlu eden şey neydi?” diye soruyorum. Bazen “sen ve babam” diyor, bazen arkadaşı Beren ile oynadığı oyunu söylüyor. Gün içinde üzüldüğü olaylar yaşamış olsa bile, her kim ve ne sebepten olursa olsun günün sonunda mutlu olduğu anları hatırlayarak, yaşamış olduğu güzelliklere şükredip duamızı ederek huzurlu bir uykuya dalıyoruz.
Biz yeni yılda daha mutlu ve başarılı olabilmek için, hayatımızda neyin çoğalmasını istiyorsak ona odaklanıyoruz. Daha çok okuyoruz, daha çok geziyoruz, daha çok seviyoruz ve daha çok gülümsüyoruz. Bize iyi gelmeyen her şeyi bırakıyoruz. İçimizden gelen sesi dinliyor ve kendi bildiğimiz yolda kendi şarkımızla yürümeye devam ediyoruz. Negatif enerji aldığımız kişi ya da olayların bizi aşağı çekmesine müsaade etmiyor, hep pozitifte kalmaya çabalıyoruz. Mükemmel olmaya değil, daha iyi olmaya uğraşıyoruz. Düşsek de, kalksak da iyileşmek, daha iyi ve mutlu hissetmek için beraber gülümseyecek şeyler yaratıyoruz. Gülümseyen bir yüz, şefkatli, saygılı ve iyi niyetli bir yaklaşım zaman zaman yapmacıklık ile nitelendirilse de, yaşamın yaptıklarımızın aynada bir yansıması olduğunu biliyor ve daima bizim verdiklerimizi bize geri vereceğine inanıyoruz.
Sizler için de 2020’nin hayatınızda güzel izler bırakacak bir yıl olmasını diliyoruz.
Mutlu anlarımızı çoğaltabilmek dileğiyle,
Sevgiyle,