-11 KASIM 1938 GÜNÜ SAAT 9.30’DA CHP PARTİ GRUBU CUMHURBAŞKANI ADAYINI BELİRLEMEK İÇİN TOPLANDI. BAŞBAKAN CELAL BAYAR, KÜRSÜDE KISA BİR KONUŞMA YAPTI:
“BUGÜNKÜ PARTİ TOPLANTIMIZ CUMHUR REİSİ İÇİN NAMZET SEÇMEK İÇİNDİR. HERKES SERBESTÇE İSTEDİĞİ BİR İSMİ NAMZET OLARAK YAZSIN. EN ÇOK REY ALANLAR SAAT 11:00’DE YAPILACAK UMUMİ HEYET’TE NAMZET OLARAK GÖSTERİLECEKTİR.”
CHP Grup toplantısına 323 milletvekili katıldı.
Gizli olarak yapılan oy verme işlemi sonucunda 322 oyun İsmet İnönü için kullanıldığı ortaya çıktı. Bir oy, Celal Bayar’a verildi. Hikmet Bayur, yıllar sonra Bayar’a çıkan oyu kendisinin verdiğini ifade etti. CHP Parti Grubu’ndan sonra Cumhurbaşkanlığı seçimi için Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu toplandı. Cumhurbaşkanı Vekili ve Meclis Başkanı Abdülhalik Renda oturumu açtı. Atatürk’ün ölümüne ilişkin tezkere okundu. Atatürk için beş dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Ardından Cumhurbaşkanlığı seçimi için oylamaya geçildi.
OYLAMA SONUCUNU MECLİS BAŞKANI AÇIKLADI:
“NETİCE-İ ARZ EDİYORUM. REİSİCUMHURUN İNTİHABI İÇİN 348 ARKADAŞ İŞTİRAK ETMİŞTİR. 348 REYLE VE MÜTTEFİKAN MALATYA MEBUSU İSMET İNÖNÜ REİSİCUMHUR İNTİHAP EDİLMİŞTİR.”
Seçimin ardından İsmet İnönü yemin etti ve Türkiye’nin ikinci Cumhurbaşkanı oldu. Türkiye Cumhuriyeti, kurucusunun ölümünün hemen ardından ciddi bir sınav vermiş, iktidar çatışması yaşanmadan 24 saat içinde yeni Cumhurbaşkanı’nı belirlemişti. Kurucusunu kaybeden Türkiye’de, herhangi bir otorite boşluğu olmadığı mesajı böylelikle verilmiş oldu.
-11 KASIM 1938 GÜNÜ, ANKARA’ DA CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ YAPILIRKEN İSTANBUL DOLMABAHÇE SARAYI’NDA İSE NAAŞ, CENAZE TÖRENİ İÇİN HAZIRLANDI.
Naaş işlemleri için, ATATÜRK’ ün Müdavi ve Müşavir doktorları, Sağlık Bakanı Dr. Hulusi ALATAŞ ve Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Dr. Asım ARAR Dolmabahçe Sarayı’na geldiler.Naaşı, ölüm saatinden 24 saat 10 dakika sonra muayene ettiler, ölümün tüm belirtileri ile gerçekleştiğine karar verdiler.
11 Kasım 1938’de cenaze töreninden önce Atatürk’ün naaşı, tahnit edildi. Doktorlar, ATATÜRK’ ün “tedfin” töreni yapılıncaya kadar naaşının muhafaza edilebilmesi için tahnit yapılmasına karar verdiler. Tahniti, Gülhane Tıp Akademisi Patoloji kürsüsünden Prof. Dr. Lütfi AKSU yaptı. Doktorlar, tahnit işlemi için bir rapor düzenlediler.
“Aşağıda imzaları bulunan tabipler, ATATÜRK’ ün tedfin merasimi yapılıncaya kadar naaşın muhafazası için aşağıda yazılı mahlûl ile usulü dairesinde Gülhane Teşrihi Marazi Profesörü Dr. Lütfi AKSU tarafından tahnit yapılmasına karar verilmiş ve bu tahnit derakap yapılmıştır.”
Mahlül:
*Formalin 200 g
*Sublime 1 g
*Tuz 200g
*Acide phenique 10g
*Su 1000 g S.K. için”10
Tahnit, işleminde cesedin iç organları çıkarılmadı, vücut bütünlüğü bozulmadı. Cesede hiç dokunulmadan, damarlara formal solusyonu, asit fenik maddeleri enjekte edilerek tahnit yapıldı. Prof. Dr. Lütfi AKSU, kullandığı solüsyonu iki küçük şişeye doldurdu, ağzı lehimli şişelerin üzerilerine solüsyon karışımını yazdı. Solüsyon şişelerini, naaşın kolları arasına yerleştirdi. Tahnit ten sonra vücut gazlı bantlarla sarıldı, sonra kefenlendi.
Naaş kahverengi bir muşamba ile sarıldı, kurşun tabut içine konuldu ve etrafı ilaçlı talaşlarla doldurulup örtüldü.
Kurşun tabut hava almayacak şekilde lehimlendi, sonra bu kurşun tabut, gül ağacından yapılmış başka bir tabutun içine kondu. Akşam Gazetesi’nin haberine göre, 13 Kasım 1938 günü dahi naaş yatak odasında bulunuyordu. Tahnit edilen ve tabuta konan naaş, 14 Kasım 1938 günü Dolmabahçe Sarayı Merasim Salonu’nda hazırlanan katafalka konuldu.