İlk Türk Operası ÖZSOY Atatürk’ün isteği ile 27 yaşındayken Ahmet Adnan Saygun’un bestelediği bir operadır. Librettosu Münir Hayri Egeli’ye aittir.
Atatürk İran Şahı’na çok önem verdiği için onun Türkiye’de karşılanışı törenlerine hazırlık çalışmalarına bizzat katılmıştı.Münir Hayri Egeli’yi çağırtıp ; ‘’Münir Bey İran Şahı geliyor, onu çok güzel ağırlamak istiyorum. Zira bu Türk- İran dostluğu için çok önemli , iki kardeş ülkenin insanlarının birbirine yakınlaşması gerekiyor. Senden bir oyun yazmanı istiyorum.Öyle bir mevzu olsun ki iki ülkenin insanlarının tek vücut olduğunu göstersin ve bunu opera olarak oynayalım.’’ demişti.
Acil olarak Ahmet Adnan Saygun Ankara’ya çağrıldı ve çalışmalara başlandı.Yoğun çalışmalardan sonra yirmi birinci gün opera tamamlandı. Operanın adı da Özsoy oldu. Orkestra bestecinin yönetiminde Şah’a güzel bir konser verdi. Koskoca İran Şahı Atatürk’ün boynuna sarılıp ağlamıştı.Atatürk’ün mutluluğu kelimelerle ifade edilemezdi.
Atatürk’ün Ankara’ya ayak basışının on beşinci yılı anısına 27 Aralık 1934 ‘de sergilenmek üzere üç önemli besteciden birer poera hazırlamaları istenmiştir. Operalar önce Ankara’da sonrada İstanbul’da sergilenecektir.Münie Hayri ve Ahmet Adnan Saygun ‘’TAŞBEBEK ‘’ operasını ; Münir Hayri ve Necil Kâzım Akses ise ‘’BAYÖNDER’’operasını hazırlamışlardır. Her iki opera da Atatürk’e sunulmuş ;Atatürk her iki operanın da librettosunu okumuş; el yazısı ile metinde düzeltmeler yapmıştır. 1935 yılında librettosu Münir Hayri Egeli tarafından yazılan Ulvi Cemal Erkin’in bestelediği ÜLKÜ YOLU operası sahnelenmiştir. Atatürk bu eserin librettosu üzerinde de düzeltmeler yapmıştır.
Atatürk’ün çabalarıyla kurulup gelişen Türk operası Atatürk’ün ölümünden sonra da gelişimini sürdürmüştür. Genç cumhuriyetin iyi yetişmiş yetenekli sanatçıları eserleriyle kendilerini dünyaya tanıtmayı başarmışlardır.
Atatürk’ün operaya verdiği önem onu anlamayan veya Atatürk karşıtı çevrelerin iddia ettiği gibi asla BATILAŞMA, TAKLİT, KOPYA,VEYA KENDİ KÜLTÜRÜNDEN UZAKLAŞMAK değildir. Tam tersine halkın öz değerlerinden tarihinden faydalanılarak ortaya milli kültürümüzü çıkarmaktır. ÖZSOY, BİR ÜLKÜ YOLU, BAYÖNDER, METE , KARAGÖZ, NASRETTİN HOCA, DELİ DUMRUL, 4. MURAT, ALİ BABA VE 40 HARAMİLER ve daha niceleri halkın kültüründen ve tarihinden çıkmış.
Atatürk’ün amacı; kendi öz kültürümüzden süzülüp gelen değerleri kullanarak, hazırlanan ulusal eserleri çağdaş batı teknikleriyle yorumlayıp ; evrenseli yakalamaktır.
Atatürk’ün ifadesiyle MUASSIR (çağdaş) MEDENİYETLER SEVİYESİNE ULAŞMANIN , HATTA O SEVİYEYİ AŞMANIN YOLU BUDUR.
Coşkun Nehir
(İSTANBUL DEVLET OPERASI SANATÇISI)