ATATÜRK DİYOR Kİ;
-…TÜRKİYE CUMHURİYETİ’Nİ KURAN TÜRK HALKI, MEDENİDİR.
TARİHTE MEDENİDİR, HAKİKATTE MEDENİDİR.
FAKAT BEN, SİZİN ÖZ KARDEŞİNİZ, ARKADAŞINIZ, BABANIZ GİBİ YÜKSEK TOPLULUĞUNUZA, TÜM TOPLULUĞA BİR SUAL YÖNELTMEK İSTİYORUM;
-…BİZİM KIYAFETİMİZ MİLLİ MİDİR?
-…BİZİM KIYAFETİMİZ MEDENİ VE ULUSLAR ARASI MIDIR?
SİZE İŞTİRAK EDİYORUM.
-…TABİRİMİ MAZUR GÖRÜNÜZ, ALTI KAVAL ÜSTÜ ŞİŞANE DİYE İFADE OLUNABİLECEK BİR KIYAFET, NE MİLLİDİR, NE DE ULULARARASI!
ŞAPKA YASASI
“25 KASIM 1925 TARİH VE 671 SAYILI KANUN”
Ayakta iskarpin veya fotin, bacakta pantolon, yelek, gömlek, kravat, yakalık, ceket ve elbette bunların tamamlayıcısı olmak üzere başta kenarlıklı serpuş.
Bunu açık söylemek isterim;
-…“BU SERPUŞUN İSMİNE ŞAPKA DENİR.”
REDİNGOT GİBİ, BOJUR GİBİ, SMOKİN GİBİ, FRAK GİBİ, İŞTE ŞAPKAMIZ!”
Buna, uygun değil, diyenler vardır.
Onlara diyeyim ki, çok gafilsiniz ve çok cahilsiniz.
Ve onlara sormak isterim;
-…”YUNAN SERPUŞU OLAN FESİ GİYMEK UYGUN OLUR DA ŞAPKAYI GİYMEK NEDEN OLMAZ?”
Ve yine onlara, bütün millete hatırlatmak isterim ki;
-…”BİZANS PAPAZLARININ VE YAHUDİ HAHAMLARIN ÖZEL ELBİSESİ OLAN CÜBBEYİ NE VAKİT, NE İÇİN GİYDİLER?”
Atatürk’ün uyarması üzerine daha 25 Kasım 1925 tarih ve 671 Sayılı Şapka Kanunu çıkmadan önce vatandaşlar şapkayı giymiş ve bu yenilik, medeni kıyafet değişimi olarak halk arasında genelde iyi karşılanmıştı.
Bundan sonra, cüppe ve sarık giymek yasaklanmış, bu kıyafetleri giyme hakkı yalnız din adamlarına tanınmıştı. Kanun maddesi 28 KASIM 1925’de yürürlüğe girmişti.
Yasa, çeşitli Anadolu illerinde protestolara neden olmuştu.
Yasanın kabul edildiği gün Erzurum’da protesto gösterileri oldu ve bu ilde bir ay sıkıyönetim ilan edildi. Tutuklananlardan 13 kişi idama mahkûm oldu.
Kayseri’de Şeyh Ahmet Efendi ve dört arkadaşının yönlendirmesi ile büyük bir yürüyüş yapıldı, 300 kişi tutuklandı. Şeyh Ahmet Efendi ve dört arkadaşı İstiklal mahkemesinde yargılanarak idama mahkûm edildi.
Sivas’ta duvarlara şapka aleyhine afiş ve bildiri asılması nedeniyle şehrin bütün muhtarları tutuklandı; suçsuzluğu anlaşılanlar beraat etti; ulemadan İmam zade Mehmet Necati Efendi ile Abdurrahman Efendi idama mahkûm edildi.
Rize’de on gün kadar süren olaylar sonucu 143 kişi tutuklandı; içlerinden 8 kişi idama mahkûm edildi.
Maraş’ta ise Camii-i Kebir etrafında toplanıp “Şapka İstemeyiz” diye bağıranlar tutuklandı, 5 kişi idama mahkûm oldu.
İstanbul’da özellikle Fatih semtinde yaptıkları konuşmalarla halkı isyana teşvikle suçlanan çok sayıda kişi tutuklandı ve sanıklar Ankara’da yargılandı.
Atatürk, 23 Ağustos 1925’te Kastamonu ve İnebolu’ya yaptığı seyahatlerde şapkayı halka göstererek giysi devriminin ilk işaretini vererek;
-…”BİZ HER NOKTA-İ NAZARDAN MEDENİ İNSAN OLMALIYIZ. FİKRİMİZ, ZİHNİYETİMİZ, TEPEDEN TIRNAĞA KADAR MEDENİ OLACAKTIR. MEDENİ VE BEYNELMİLEL KIYAFET MİLLETİMİZ İÇİN LAYIK BİR KIYAFETTİR ONU GİYECEĞİZ.” Demiştir.
Atatürk, 27 Ağustos 1925’te de İnebolu’da medeni yaşayışa uyan kıyafetin kabulü gerekliliğini şöyle belirtmiştir;
-…“TURAN KIYAFETİNİ ARAŞTIRIP İHYA EYLEMEYE MAHAL YOKTUR. MEDENİ VE BEYNELMİLEL HIYAFET BİZİM İÇİN, ÇOK CEVHERLİ MİLLETİMİZ İÇİN LATIK BİR KIYAFETTİR.”
ATATÜRK DİYOR Kİ;
Bu son sözlerimi açık ifade etmeliyim ki, bütün memleket ve dünya ne demek istediğimi kolaylıkla anlasın bu izahatımı;
-…”O HALDE KIYAFETSİZ BİR MİLLET OLUR MU, ARKADAŞLAR?”
-…”BÖYLE NİTELENDİRMEYE RAZI MISINIZ ARKADAŞLAR?
-…”ÇOK KIYMETLİ BİR CEVHERİ ÇAMURLA SIVAYARAK DÜNYAYA GÖSTERMEKLE MANA VARMIDIR?”
-…”BU ÇAMURUN İÇİNDE CEVHER GİZLİDİR, ANLAMIYORSUNUZ, DEMEK DOĞRU MUDUR?”
-…”CEVHERİ GÖSTERBİLMEK İÇİN ÇAMURU ATMAK ELZEMDİR, TABİİDİR. CEVHERİN MUHAFAZASI İÇİN BİR KAP YAPMAK LAZIMSA ONU ALTINDAN VEYA PLATİNDEN YAPMAK GEREKMEZ Mİ?”
-…”BU KADAR AÇIK GERÇEK KARŞISINDA TEREDDÜT DOĞRU MUDUR?
-…”BİZİ TEREDDÜDE SEVK EDENLER VARSA ONLARIN AHMAKLIK VE KALIN KAFALIĞINA KARAR VERMEKTE HALA MI TEREDDÜT EDECEĞİZ ARKADAŞLAR?”
BİR BAŞKA YAZIMDA GÖRÜŞMEK ÜZERE ESEN KALIN. EKSİKLİKLER BİZLERİN, FAZLALIKLAR DAHA ÖNCE EMEK VERENLERİNDİR…