-…”BENİM HER EMRİM YAPILIR ; ÇÜNKÜ BENDEN YAPILMAYACAK EMİRLER ÇIKMAZ.”
Sağlıklı toplumlarda aile ve toplum içi ilişkiler sevgi ve saygı esasına dayanır. Baskı ve şiddete yer yoktur.
Korkunun egemen olduğu toplumlar tarihsel süreç içerisinde hem geri kalmış hem de felâketler yaşamışlardır. Ülkelerin yönetiminde söz sahibi olan ve olacak olanların idarede en etkili gücün sevgi, hoşgörü ve ikna olduğunu bilip benimsemiş olmaları halkın ve insanlığın ortak yararına olan bir durumdur.
Kendi duygu ve düşüncelerinin kaynağını Türk milletinin özünde gören ATATÜRK, Türk halkına önderlik yaptığı sürece geçmişte uygulanmış olan baskıcı yönetim anlayışından uzak durmuş ve yaptığı her köklü değişimi sevgi, hoşgörü ve ikna yöntemiyle halka kabul ettirmiştir.
Baskı, şiddet ve zorbalığa dayanan yöntemlerle halkın sorunlarını çözmek ve onu mutlu etmenin imkânsızlığını bildiğinden ikna yöntemini temel ilke olarak benimsemiş ve yönetimde başarıyla uygulamıştır.
Aşağıdaki hikâyecik, korkutma temeline dayalı yönetim anlayışının yanlış olduğunu göstermesi bakımından iyi bir örnektir:
BİR SÜRE EVLİ KALDIĞI EŞİ LATİFE HANIM’IN ANILARINDAN
Evli bulunduğumuz sıralarda idi. İzmir’deydik. Doktorların önerisi gereğince sessiz, sakin bir hayat sürmesi, dinlenmesi gerekliydi.
Bir türlü uyuyamadığı bir gece:
-…”LATİFE, BEN ŞİMDİ TRAMVAYA BİNMEK İSTİYORUM.” dedi.
-Dinlenseniz olmaz mı? Vakit de oldukça geç, dedim.
-…”BEN DE VAKTİN GEÇ OLMASINDAN YARARLANIP TRAMVAYA BİNMEK İSTİYORUM YA.” diye karşılık verdi.
Derhal gereken yerlere emir verildi. Bir atlı tramvay hazırlandı.
-Tramvay hazır, emrinize amade…
Yanlarına yaverlerini de aldılar. Hep birlikte tramvaya gittik. Bir sürücüden başka kimse yoktu. ATATÜRK sürücünün yanına yaklaşıp sordu:
-…”SEN ATLARI KAMÇI İLE Mİ İDARE EDERSİN?”
-Tabii Paşam, kamçısız idare edilir mi?
-…”NEDEN İDARE EDİLMESİN?
-Biz görmedik…
ATATÜRK, sürücünün yanına oturdu.
-…”SEN ŞU YERİNİ BANA VER DE, KAMÇISIZ İDARE EDEYİM.” dedi.
Sürücü hemen yerini verdi. ATATÜRK dizginleri ele aldı. Tramvay atlarını kamçısız sürmeye başladı.
-…”NASIL? İDARE EDEBİLİYOR MUYUM?”
-Benden daha güzel idare ediyorsunuz Paşam…
–…”BEN DE SENİN GİBİ BİR İDARECİYİM. BEN DE YÜZ BİNLERCE İNSANI İDARE ETTİM. ONLARI ÖLÜME GİDEN YOLA SEVE SEVE SEVK ETTİM. FAKAT BİR TANESİNE BİLE KAMÇI KULLANMADIM.”
Beğendiğinizi umuyorum… Tarih Dünyası 2. sayısında 1950 tarihli bu hikâyeyi Latife Uşaklıgil adına yayınlamıştı.
BİR BAŞKA YAZIMDA GÖRÜŞMEK ÜZERE ESEN KALIN.
-…”EKSİKLİKLER BİZLERİN, FAZLALIKLAR DAHA ÖNCE EMEK VERENLERİNDİR… “