İşte En Duygusal 10 Film

1 – Blind Side – Kör Nokta – Sandra Bullock (2010 Oscar)
Filmin üzerinizde oluşturacağı pozitif etkiyi birkaç gün boyunca hissedeceğinize eminim.
Fragman: http://www.youtube.com/watch?v=D-1JEVpdSCo&feature=related

Daha fazla bilgi için:
http://www.sinemalar.com/film/31507/The-Blind-Side/

Michael Lewis’in “The Blind Side: Evolution of the Game” adlı kitabından uyarlanan film gerçek bir olaydan alınmış hatta isminide vereyim NFL oyuncularından Lawrence Taylor’un hayat hikâyesinden esinlenmiş. Zaten filmin sonunda Lawrence’nin gerçek draft görüntüleri ve gerçek aileside gösteriliyor.

Konusu:  Filmde evsiz bir çocukken iyi bir aile tarafından büyütülerek NFL’de en iyi oyuncu seçilen Michael Oher’in hayatı anlatılıyor. Leigh Anne’nin (Sandra Bullock) ve ailedeki bireylerin Oher’i sahiplenmesi, Oher’inde Leigh Anne’yi gerçek annesi, ailesinide gerçek ailesi gibi görmesi izleyiciyi çok etkiliyor.

2 – PSI I Love You – Not: Seni Seviyorum – Gerard Butler
“Sen benim hayatımın tamamı oldun, bense senin hayatının sadece bir parçası oldum” gibi bir söz vardı. Çok etkilenmiştim. Eşini kaybeden bir kadın ve öldükten sonra bile karısına yardımcı olmayı düşünen bir adam.
Daha fazla bilgi için:
http://www.sinemalar.com/film/2476/Not-Seni-Seviyorum/

Konusu: Holly Kennedy (Hilary Swank) güzel, zeki bir kadındır ve hayatının aşkıyla evlidir; tutkulu, esprili ve tez canlı İrlandalı Gerry (Gerard Butler). Gerry amansız bir hastalık yüzünden öldüğünde, Holly’nin de hayatı kararır. Ona yardım edebilecek tek kişi, artık yanında değildir. Kimse Holly’yi Gerry kadar iyi tanımamaktadır. Neyse ki Gerry her şeyi önceden planlamıştır.

3 – The Notebook – Not Defteri
Klasik zengin kız fakir erkek konusu bu kadar mı güzel işlenir.
Bence filmin anahtar sorusu şu olabilir: Aşk mantığın önüne geçmeli mi?
Daha fazla bilgi için:
http://www.sinemalar.com/film/1863/Not-Defteri/

Konusu: Sararmış bir not defterinden anlatılan ve yıllar önceden kopup gelen bir aşk hikayesi. 40’lı yıllarda ABD, Kuzey Karolayna’daki sahil kasabası Seabrook’a genç bir kız gelir. Ailesiyle geçireceği sakin bir yazı hayal eden Allie bir karnavalda tanıştığı Noah’la yakınlaşır. Noah kızı gördüğü anda hayatını birleştirmesi gereken insan olduğunu anlar.
Genç kız zengin bir ailen geldiği ve delikanlı da değirmende çalışan bir işçi olduğu halde geleceği hiç düşünmeden rüya gibi bir yaz geçirirler ve iyice aşık olurlar. II. Dünya Savaşı’nın kızıştığı bir dönemde hayat, âşıkları ayırıverir. Sevdiği kızı aklından hiç çıkarmamış olan Noah savaştan döner. Oysa Allie gönüllü olarak çalıştığı bir askeri hastanede tanıştığı Lon ile evlenmek üzeredir.

4 – 50 First Dates – 50 İlk Öpücük – Adam Sandler
Film bana göre tüm zamanların en iyi komedi-dram-aşk filmi. Adam Sandler ve Drew Barrymore iki büyük oyuncu bir filmde.
Filmle ilgili anahtar soru bana göre şu: Aşkınız için nelere katlanabilirsiniz???
Daha fazla bilgi için:
http://www.sinemalar.com/film/1088/50-Ilk-Opucuk/
http://tr.wikipedia.org/wiki/50_İlk_Öpücük

Konusu: 50 İlk Öpücük’ün ana karakterleri seviş-bırak zihniyetinde bir Kazanova olan Henry ile her gece hafızasının silinmesine yol açan ender bir nörolojik rahatsızlığa sahip sanat öğretmeni Lucy.

5 – Click – Adam Sandler 

Komedi filmi bekleyenler çok yanılacak.
Film ile ilgili anahtar soru bence şu: Tüm zamanı kontrol edebilen bir uzaktan kumandanız olsaydı ne yapardınız???
Daha fazla bilgi için:
http://www.sinemalar.com/film/161/Click/

Konusu: Michael Newman (Adam Sandler) güzel Donnayla (Kate Beckinsale) evlidir ve çiftin iki harika çocuğu vardır. Ama genç adam onları görmeye pek fırsat bulamaz çünkü şirkete paha biçilmez katkısının, nankör patronu (David Hasselhoff) tarafından bir gün fark edileceğini ve böylece ortaklığa terfi edeceğini umarak uzun saatlerini iş yerinde geçirmektedir. Michael bütün bir geceyi ayakta geçirdiği için o kadar yorgundur ki hangi kumandanın televizyonu açtığını bir türlü bulamaz ve sinir olur. Bunun üzerine, evdeki bütün elektronik araç gereci kontrol edebilecek mükemmel bir uzaktan kumanda bulmaya karar verir. Egsantrik tezgâhtar Morty (Christopher Walken) ona kesinlikle hayatını değiştirecek, deneysel, türünün tek örneği bir kumanda verir.

6 – Seven Pounds – Yedi Yaşam – Will Smith
Çok orjinal bir aşk filmi. Başlarda sıkılabilirsiniz ama olayları çözmeye başladıkça filmden hoşlanacaksınız.
Filmin anahtar sorusu bana göre şu olabilir: Suçluluk duygusu ve vicdan azabından kurtulmak için nelerden vazgeçebilirsiniz?
Daha fazla bilgi için:
http://www.sinemalar.com/film/5419/Yedi-Yasam/

Konusu: Ben Thomas(Will Smith), geçmişindeki bazı hatalardan dolayı suçluluk duyan, intiharı düşünecek kadar depresif bir insandır. Kafasında devamlı intihar düşüncesinin dolaştığı Ben, hayatına giren tamamen yabancı 7 kişi vesilesiyle kefaretini ödeme şansını yakalayacak; bu sırada kalp hastalığı olan Emily’de (Rosario Dawson) aşkı bulacaktır.

7 – Serendipity – Tesadüf
Bence filmin anahtar sorusu şu olabilir: Aşk bir kader midir, yoksa tesadüf mü?
Daha fazla bilgi için:
http://www.sinemalar.com/film/3152/Tesaduf/

Konusu: Noel’den hemen önce New York’tayız. Bloomingdale’de kalan son bir çift kaşmir eldiveni aynı anda satın almak isteyen Sara (Kate Beckinsale) ve Jonathan (John Cusak) bu vesileyle tanışırlar. Eldivenlerin kimin olacağına karar vermek için Serendipity ismindeki küçük kafeye giderler. Ardından Central Park’ta paten kayarlar. Gece yıldızları seyrederler. Kraliçe Takımyıldızı’nın, Sara’nın alnındaki çillerle aynı desene sahip olduğunu farkederler. Sara telefonunu bir kitabın içine yazarak yarın onu rastgele bir kitapçıya göndereceğini söyler. Jonathan ise kendi telefonunu beş dolarlık bir banknota yazdıktan sonra bir sokak satıcısına verir. Eğer kader tekrar karşılaşmalarını isterse, kitap Jonathan’ı, para da Sara’yı bulacaktır.

8 – Definitely, Maybe – Kesinlikle, Belki
Bu filmde izlediğim en duygusal filmlerden biriydi. İzlemediyseniz kesinlikle izlemelisiniz diye düşünüyorum. Özellikle küçük kızı çok tatlı bulacaksınız. Bulmaca gibi bir film.
Daha fazla bilgi için:
http://www.sinemalar.com/film/5291/Kesinlikle-Belki/

Konusu: Will Hayes 30 yaşında, bir kız çocuk sahibi olan ve boşanmanın eşiğine gelmiş bir babadır. Anne ve babasının hikayesini öğrenmek isteyen küçük Maya, Will’i geçmişe geri döndürecektir. 1992 yılında başlayan ve üç farklı kadınla apayrı bir ilişki yaşadığı bu hikayede, Will sevgililerinin isimlerini Maya’dan özellikle saklar. Böylelikle Maya annesinin Will’in hangi sevgilisi olduğunu tahmin edecektir. Bayan Hayes Will’in kolej aşkı Emily mi, uzun süre dostu olan April mi, yoksa özgür ruhlu idealist gazeteci Summer mıdır?

9 – Wicker Park –Hep Seni Aradım
Aşkın insana neler yaptırabileceğini merak ediyorsanız izlemelisiniz.
Daha fazla bilgi için:
http://www.sinemalar.com/film/2276/Hep-Seni-Aradim/
Konusu: Şikago’nun Wicker Park bölgesinde yaşayan Matthew bir gün çalıştığı işyerinin penceresinden karşı kaldırımda en yakın arkadaşı Luke’a ait ayakkabı dükkânının vitrinine bakan bir kız görür. Artık Matthew onunla tanışmak için her yolu deneyecektir ancak bu ilişkinin bütün yaşamını etkileyeceğinden haberi yoktur. Matthew ve Lisa birbirlerine aşık olurlar ve kader ağlarını örmeye başlar.

10 – The Ugly Truth – Kadın Aklı Erkek Aklı – Gerard Butler
Kesinlikle izlenmeye değer.
Daha fazla bilgi için:
http://www.sinemalar.com/film/20794/Kadin-Akli-Erkek-Akli/

Konusu: Abby, bekârlığı dışında her soruna anında çözüm bulabilen bir TV programı yapımcısıdır. Reytingleri düşüş gösterince, işe yeni alınmış Mike’la ekip olmak zorunda kalır. Erkekler hakkında ipuçları vermekte olan bölümünün reytinglerdeki ani artışı, Mike’ın yerini garantiler. Abby, bekâr komşusu Colin’le tanıştığında ise doğru hamleleri yapmak için Mike’ın görüşlerine ihtiyacı olduğunu anlar.

Derleyen: GökTürk Ramu