Evrende bulunan yıldızların da diğer her var olanlar gibi bir yaşam döngüsü vardır. Yıldızlar önce bir plazma topu olarak evrendeki gaz ve toz bulutlarından oluşurlar. Bu plazma topu belli bir kritik yoğunluğa ulaşınca küre şeklini alır ve ışık saçmaya başlar. Belli bir süre ışık saçtıktan sonra önce Kırmızı-dev ve ardından patlayıp Süpernova olurlar. Bu patlamadan geriye kalan çok yoğun madde ya Nötron yıldızı veya Kara-delik olur.
Üstteki resimde bu döngüyü görüyoruz. Kara-delikler oldukça büyük olurlar. Kimi güneşimiz kadar kimi da güneşimizden onlarca hatta yüzlerce kat daha yoğun olur. Bu tür çok büyük Kara-delikler etraflarında bulunan maddeleri hatta yıldızları da çekebilirler. Böylece Gök-adaları oluşur. Kara-deliklerin öylesine güçlü bir çekim kuvvetleri vardır ki, içine giren ışık dahi dışarı çıkamaz. Dolayısıyla gökte onları görmek mümkün değildir. Fakat geçtiğimiz günlerde bir Kara-deliğin fotoğrafı çekildi. Bunun için dünyanın farklı bölgelerinde bulunan güçlü teleskoplar kullanıldı. Teleskoplara gelen ışık uyumlaştırıldı ve tüm dünya çapında geniş ve sanal bir teleskop oluşturuldu.
Einstein’ın Genel Görelilik (GG) kuramına göre, Kara-delikler uzayı aşırı bükerler ve GG kuramına göre uzay adeta bir huni şeklini alır. Altta soldaki çizimde uzayın huniye benzeyişi görülüyor. Ortadaki çizimde ise olay ufku görülüyor. Herhangi bir nesne –ışık dahil- bu olay ufkunu geçecek olursa geriye dönüşü olmayan bir sınırı aşmış olur. En sağda görülen resim ise gerçek bir Kara-deliğin fotoğrafıdır ve çizim değildir. Kara-deliği çevreleyen turuncu bölge olay ufkunun hemen dışındaki maddelerden oluşmaktadır. Bu maddeler atomlardan ve ‘elementer’ parçacıklardan oluşmuştur. Yapılan gözlemler bu parçacıkların sıcak bir plazma çemberi oluşturduğunu ve saat yönünde döndüğünü saptamıştır.
Böylece Einstein’ın Genel Görelilik kuramı bir kere daha doğrulanmış ve bu kuramın öngördüğü Kara-deliklerin bir varsayım olmadığı fotoğrafla kanıtlanmıştır.