Hayatlarındaki en büyük cari açığı kapatıyorlar onlar okuyarak.
Kendi kendilerinin rızasıdır bu.
Kimseye bir menfaat sağladıkları da yok üstelik.
Kullandıkları tek ticari yöntem ise, takas…
En değerli altındır kitap
Ve ayakkabı kutularında saklanmaz.
Dışarıda koştururken hep koltuk altındadır
Ya da çantanın içinde…
Fırsat buldukça okunur.
Evdeki yeri de başköşe.
Kimi zaman eve gelince
Sevdiklerini bile selamlamadan
Kitaplarını selamlarsın.
“Dün nerede kalmıştık?” diye sorarsın kitaba,
O da sana sayfalarını açar.
Mis gibidir kağıt kokusu, önce ruhunu doyurur.
*****
Güzel bir bahar günü
Taksim’in göbeğindeki en yeşil yerde
Çimenlere uzanıp kitap okumanın ne zararı olabilir?
Deri kıyafetliler mi basacaktır yoksa Gezi Parkı’nı?
Ya da seçim günü trafolara girip elektrik kesintisine sebep olan kedilerin
Yeni bir eylemi mi söz konusudur?
Ya da çok önemli bir hastalık tehlikesinden
Yoksa vatandaşını korumaya mı çalışmıştır büyüklerimiz?
Lafı uzatmayalım da açık açık soralım:
İnsanın aklına bir sürü şey geliyor.
Sakın Gezi Parkı’nın çimlerinde
Kene mene olmasın?
Allahtan Parka gelen kitap kurtlarını
Zararlı olarak görüp
Biber gazıyla imha etmeye çalışmadı bu kez
Devlet büyüklerimiz…
Hakan TELKES