Bugün internete girip, arama motorunda “megalitler” yazıp arama yaparsanız, pek çok kaynaktan, pek çok bilgi alabilirsiniz. Çoğumuzun ulaşabileceği bu bilgiler, yanında farklı sorular da getirecektir elbette; “Bu devasa yapılar, o günün bilgi ve becerisiyle nasıl yapılmış” , “bu yapıların tümü insan yapımı mıdır” , “bu yapılar hangi amaçlarla yapılmış” gibi..
Ben de bu bilgileri ilk edindiğimde, bu sorular zihnimi meşgul etmişti. Fakat bir başka soru daha çınlamıştı adeta zihnimde; “Bu yapılar bizim gezegenimizden başka bir gök cisminde de var olabilir mi” Bu yazıyı yazma amacım, bu sorudur.
Öncelikle, “Megalit” nedir, ne demektir, en bilinen megalitler hangileridir, çok kısaca ve en anlaşılır kelimelerle bahsetmek gereklidir diye düşünüyorum.
Megalit çok büyük blok taş demektir. Bir yapı inşa etmek ya da tek başlarına anıt dikmek için kullanılabilirler. Tarih öncesi dönemde, bu yapıların örnekleri çoktur.
İnsan yapımı olduğunu var sayalım.. Peki ama nasıl? Fotoğrafları incelediğimizde bu pek de mümkün gibi durmuyor, değil mi?
Megalit yapılar kadar ilgimi çeken iki “durum” daha bulunmaktadır; Ekin Çemberleri ve Nazca Çizgileri.
Ekin Çemberleri, bir gecede birdenbire belirmektedir. Tahıl tarlalarında, genellikle ekinlerin belirli bir boy ve olgunluğa eriştikleri dönem olan Nisan-Eylül ayları arasında ortaya çıkmaktadır. Çapları, genelde 5 metre ile 220 metre arasında değişmektedir. Ekinler zarar görmemiştir ve büyümeye devam ederler. Peki bu nasıl mümkündür?
İlk çember 1966 yılında, İngiltere’de kayda geçmiştir. Daha sonraki yıllarda da, tarla sahipleri ya da kasaba sakinleri tarafından yeni çember bildirimleri yapılmıştır. Hemen hemen hepsinde, şahitlerce ortak telaffuz edilen, çemberlerin oluşmasından 1 ya da 2 gün öncesinde UFOların gözlemlenmesi olmuştur.
İngiliz araştırma mühendisi Thomas Ray Dutton, ekin çemberlerinin çok yükseklerden gönderilen bir ışın yoluyla oluşturulduğunu söylemektedir. Açıklaması şu şekildedir; “Bildiğimiz hiçbir enerji türü bu oluşumları meydana getirebilecek kapasitede değil. Örneğin güçlü bir lazer ışını bitkilere büyük ölçüde zarar verir, hatta yanmalarına neden olur. Bu yüzden burada kullanılan enerjinin elektromanyetik enerji ya da lazer enerjisi olmadığını düşünüyorum. Bence buradaki yeni bir enerji türü ve bitkileri onlara zarar vermeden etkiliyor. Bunun bir tür yerçekimsel radyasyon enerjisi olduğunu sanıyorum. Ekin çemberleri, bizden çok daha ileri, kaynağını dünya dışından alan bir teknoloji vasıtasıyla oluşturulmuşa benziyor.”
Ekin Çemberleri asıl konumuz olmadığı için, diğer detayları geçip, oldukça benzer bir durum olan Nazca Çizgileri’nden söz etmek istiyorum.
Nazca Çizgileri, Peru’da Nazca Çölü’nde bulunan, hayvan biçimleri, düz çizimler ve geometrik şekilli dev çizgileridir. Ne amaçla böyle dev çizimler yapıldığı hâlâ kesinlik kazanmış değildir. İlk olarak M.Ö. 500 yıllarında sarmal şekilli geoglifler yapıldığı tahmin ediliyor. Daha sonraları ise büyük çizgilere ve hayvan motiflerine geçiliyor. İtalyan mimar ve arkeolog Guiseppe Orefici, yaptığı kazılar sonucunda, bulduğu veriler ışığında, Nazcalıların barışçıl ve dindar bir topluluk olduklarını, hayvan çizimlerinin, onların tanrılarını simgelediğini ifade etmiştir. Amerikalı tarihçi Paul Kosok’a göre bu çizgiler, yaz ve kış dönümlerini işaretlemek için çizilmiştir. Alman matematikçi Maria Reiche ise, bu şekillerin Güneş, Ay ve bazı yıldızların pozisyonlarını yansıttığını iddia etmiştir.
Nazca Çizgileri hakkında en ilgi çekici iddia hiç kuşkusuz, yazar Erich Von Däniken’e aittir. Däniken, bu dev şekillerin Dünya dışı varlıklar tarafından yapıldığını yazmıştır. {Tıpkı Mayalar’ın uzaylı tanrıları gibi, Nazcalılar’ın da uzaylı tanrıları olmalı} Däniken bu tanrıların, bölgeden ayrılmalarından sonra, Nazcalılar’ın, onlarla tekrar iletişim kurmak için, bu dev şekilleri çizdiklerini iddia etmektedir.
Gözlerden uzak 2 megalit daha bulunmaktadır. Gözlerden uzaktır, çünkü onlar Atlantik Okyanusu’nda, Bermuda Şeytan Üçgeni’nin merkezindedirler. 2 devasa kristal sualtı piramiti.! Peki bu piramitleri kim/ler yaptı. Neden su altına yaptı ya da sonradan mı sular altında kaldılar. Sırlarla dolu kazaların nedeni olarak gösterilen Bermuda Şeytan Üçgeni’nde, bunlara sebep olan bu piramitler mi!? Soru çok…
Tüm bu yapılar, bu yazıya sığdıramayacağım kadar çok ve çeşitli. Dünya’nın pek çok ülkesinde mevcut. Gezegenimizde olmaları, bilimsel olarak da açıklanabiliyor kimi zaman. Peki, hemen hemen aynı türde yapılarla, diğer gezegen, gök cisimlerinde karşılaşsaydık, ne düşünürdük!?
Örneğin Mars..
1976 yılında Mars’a gönderilen Viking-1, Cydonia bölgesi’nde Nasa’nın hâlen açıklayamadığı ya da şöyle diyelim; iknâ edici bir açıklama yapamadığı bazı görüntüler kaydetti. Aşağıdaki fotoğrafta bu görüntülerde neler olduğu net bir şekilde verilmiştir. Bana göre en ilgi çekici olan yine bir piramitle karşılaşıyor oluşumuz ve tıpkı Mısır Piramitleri’nde gördüğümüz, Sfenks’i hatırlatan bir canlının yüz şekli, simâsıdır.
Bunun yanı sıra, “Mars’ın uydusu Phobos’ta bir dikilitaş var. Kim koydu bunu oraya” diye soran bir kişi vardır. O kişi, Ay’da yürüyen 2. astronot olan Buzz Aldrin’dir. Nasa tüm bunları inkâr etse de, bu görselleri açıkladığı için görevden aldığı ya da emekli olduktan sonra bu görselleri kitap yazıp açıklayan astronotlar vardır. Arama motorundan kolaylıkla ulaşılabilir bu açıklamalara.
Neden hep piramit diye düşünürken bu kez de, cüce gezegen Ceres’in yüzeyinde karşılaşıyoruz bir piramit ile. Nasa’ya göre bu şekil, volkanik bir dağ.
Şaşırtacak bir başka piramit daha var; Kanada uydusu NEOSSat’ın keşfettiği, 1999 RQ36 {101955 Bennu } adlı göktaşının dünyaya çarpma olasılığı tartışılırken, göktaşının üzerinde siyah bir piramit görüntülendi. Yaklaşık olarak 500 metre civarında ve gizemli piramit, Dünya’ya doğru yol almaya devam ediyor.!
Ay araştırma görevinde bulunmuş ve Ay’a ilk ayak basan kişi olan Neil Armstrong’a göre, Ay’da uzaylılara ait bir üs bulunmaktadır. Megalitler konusuna uygun düşecek şekilde dev yapılar mevcut mudur bilemiyoruz fakat Ay’ın sadece bir yüzünü gördüğümüzü, karanlıkta kalan arka yüzünü göremediğimizi ve Apollo görevlerinde edinilmiş bazı fotoğraflarda gördüğümüz ilginç yapıları, düşmüş bir uzay gemisini düşündüğümüzde { ki, bu gemi Dünyalılara ait değildir } neden olmasın diye düşünebiliriz.
Bütün bu yapıları, şekilleri tekrar düşündüğümüzde, tümü insan yapımı ise, Dünya dışındaki benzer yapılar kimin ürünü.!?