Kızıl Güneş uzak tepelerin ardından yavaş yavaş aşağı doğru kayarken, altın ve elmaslarla donatılmış ihtişamlı sarayın üst kat pencerelerinden birinin önünde oturmuş Güneşin batışını izleyen kadın dalgın dalgın gökyüzünün kızıldan mora doğru renk değiştirmesini izliyordu. Hamileliğinin son aylarındaydı. O anda bebeğinin içinde hareket ettiğini hissetti. Elleri ile karnını okşayıp yalvarmaya başladı ‘ Lütfen tanrıça Gaia, anneciğim, lütfen lütfen bu defa yardım et oğluma.. Onun yaşaması lazım.’ Ağzından usulca bu kelimelerin çıkmasıyla daha fazla kendisini tutamadı ve gözyaşları içinde hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Anne yüreği kederden sıkışmış, kalp atışları sanki durmuş gibiydi, nefes alamıyordu. Aniden kulağının içinde bir kadın sesi yankılandı ‘Hemen Girit adasındaki Lyktos mağarasına git ve orada çocuğunu doğur’ . Güzel tanrıça Rhea birden irkildi, ama duyduğu sesi hemen tanıdı. Bu annesi tanrıça Gaia dan başkası değildi. Gözyaşlarını kuruladı, hafifçe gülümsedi, ‘Teşekkür ederim anneciğim ‘ diye fısıldadı ve ayağa kalktı, pencerenin önünde derin bir nefes aldı. Bu perişan görüntüsünden bir an önce kurtulması gerekiyordu. Yüzünü yıkadı, makyajını tazeleyip çok sevdiği eşi Titan Tanrısı Kronos un yanına yemek salonuna indi. Birkaç kadeh şarap ve hafifçe çalan lirin sesi ile birlikte ettiği hoş sohbetlerin arasında kocasına kısa bir süreliğine Girit e gitmek istediğinden bahsetti. Keyfi yerinde olan Kronos sebebini sormadı bile. Hala karısı ve aynı zamanda kardeşi olan güzeller güzeli Rhea ya ilk günkü gibi aşıktı. Ah bir de şu bebekler doğmasaydı ne kadar huzurlu ve güvenli olacaktı hayatları. Neyse ki Kronos gerekli önlemleri alıyor ve bebekleri doğar doğmaz yutuyordu. Bunu yapması şarttı çünkü babası Uranus ölmeden önce ona sonunun aynı kendisi gibi olacağını, yani Kronos onu nasıl tahttan devirdiyse, çocuklarının da Kronos u devirip öldüreceği kehanetinde bulunmuştu. Kardeşlerinin içinde en güçlü ve en cesuru olan Kronos bu kehaneti unutamaz ve de böyle bir riski görmezden gelemezdi. Doğar doğmaz beş çocuğunu da karısı Rhea nın elinden alıp yutmuştu. Bunun dışında oldukça güzel, sorunsuz bir hayatı ve evliliği vardı. Rhea ya olan aşkı da hala ilk günkü kadar alevliydi.
Rhea sevincini belli etmemeye çalışarak hemen ertesi gün birkaç parça eşyasını toplayıp, yanına da en güvendiği hizmetkarını alarak annesinin bahsettiği mağaraya gitmek üzre Girit e doğru yola çıktı. Yorucu geçen uzun yolculuktan sonra mağarayı buldu. İçi rahattı çünkü annesinin kendisi ve çocuğu için en uygun koşulları hazırladığından emindi. İsminin daha sonradan Amalthea olduğunu öğrendiği dişi bir keçi mağaranın önünde onları bekliyordu. Parmaklarının ucuyla Amalthea nın başını okşadı, keçi de başıyla hafifçe onu selamladı. Gece uzundu, Rhea yorgundu, mağaraya girdi ve uykuya daldı.
Rhea o gece oğlu Zeus u doğurur. Biraz dinlendikten sonra bebeğini usulca öper, koklar , uzun uzun bağrına basar ve keçi Amalthea ya emanet ederek saraya dönmek üzre yola çıkar ve bu arada büyükçe bir taşı içinde bebek varmışçasına bir battaniyeye sarar. Saraya döndüğünde ise battaniyeye sarılı bir bebek görüntüsündeki bu taşı Kronos a verir. Kronos hiç içine bakmadan bebeği yuttuğunu sanarak taşı yutar. Rhea derin bir nefes alır, mutludur, bilir ki oğlu emin ellerde yaşamına devam edecektir.
Sonrası malum Zeus İda dağında keçi Amalthea’nın sütü ile beslenerek ve saklanarak büyür. Tam da sırası gelmişken küçük bir parantez açmak istiyorum. Günümüzde de keçi sütünün besin değeri olarak anne sütüne en yakın süt olduğu bilim adamları tarafından açıklandı. Demekki mitolojiler aslında henüz sırrını bilmediğimiz bir takım sembollerle anlatılmış gerçekliklere sahipler.
Zeus yeterince güçlü kuvvetli bir genç olduğunda babasına karşı isyan eder ve uzun süren bir mücadeleden sonra babasını devirmeyi ve de tüm kardeşlerini babası Kronos un içinden çıkarmayı başarır. Denir ki Tanrılar farklı boyutlarda varolabildiklerinden bu çocuklar babalarının midesinde yaşamaya devam etmiştir, hikaye bu ya J Daha sonra ise tüm tanrıların başına geçer, tanrıların tanrısı Zeus olarak Olimpos a yerleşir. O gökyüzü, yıldırım, şimşek, hukuk, düzen ve adalet tanrısıdır, gökyüzü olaylarından sorumludur. Roma da ise adı Jupiter olarak geçer.
Jüpiter Güneş sisteminde Mars ve Satürn arasında yer alan sistemin beşinci ve en büyük gezegendir. Büyük çoğunluğu helyum ve hidrojenden oluşmaktadır ve büyük gaz devleri diye adlandırılan gezegenlerden biridir. Turuncu renk görünür. Bazı dini kuramlarda turuncu renk din adamlarının tercih ettiği renk olmuştur. Aslında bunun temelinde ilahi ile olan kanalı temsil etmesi sebebi ile Jüpiter in olduğu söylenir.
Jüpiter in iyicil olarak adlandırılması ile ilgili olarak önemli olduğunu düşündüğüm ve değinmek istediğim bir detay daha var. Mars ile Jupiter arasında bir asteroid kuşağı vardır. Sayısını bilmediğimiz yüzbinlerce asteroid bir kemer şeklinde Güneş sisteminin içinde gezegenlerle birlikte, dağılmadan dönmektedir. Bu asteroidlerin yörüngeden çıkıp dünyaya ve diğer gezegenlere çarpma ihtimali aslında çok yüksek. Ancak Jupiter o büyük kütlesinin oluşturduğu yüksek çekim kuvveti ile onları yörüngelerindede tutar ve böylece Dünyayı asteroidlerin saldırısından korur. Arketipsel olarak baktığımızda gerçek bir koruyucudur.
Gelelim astrolojiye… Jupiter de Zeus gibi tüm gezegenlerin üstünde bir enerjiye ve etkiye sahiptir. Gücü o kadar fazladır ki zaman zaman kontrolsüz bir noktaya dahi ulaşabilir. Benefik yani yararcı, iyicil bir doğaya sahiptir, aynı zamanda şans gezegenidir. Haritamızda hangi evimizde ise orada doğal olarak fayda, para, zenginlik, bolluk, bereket , mutluluk, evlilik, uzun ömür enerjisi bekleriz. Jupiter dokunduğunu büyütür, genişletir, çoğaltır, yayar. Asli enerjisinin çalışma prensibi budur. Aynı zamanda ilahi bilincimizdir. Hak, hukuk ve adaleti temsil eder.
Jüpiter zodyakta iki burcun yönetici gezegenliğini yapmaktadır. Biri Yay diğeri ise Balık burcudur. Bu iki burç Jüpiter in özelliklerini biraz farklı olarak kullanmaktadır. Yay Jüpiter in adalet enerjisini ön planda kullanır. Yani Yay Jüpiter in adalet, hak, hukuk, herkes için eşitlik, herkes için özgürlük, herkes için adalet, insan hakları, evrensel kurallar, din, inançlar, felsefeler, her türlü etik konular, yüksek eğitim, yabancı ülkeler, yabancı kültürler, uzun yolculuklar, soyut fikirler enerjilerini kullanır.. Balık ise daha çok ilahiye teslimiyet, bolluk, bereket, zenginlik, fedakarlık, ilahi bilgi, tanrı bilinci, sınırsızlık ve dağılma enerjilerini kullanır.
Jüpiter 9 kasım 2018 den 3 aralık 2019 a kadar kendi burçlarından birinde yol alacak olması onun ahenkle en güzel iki dansından birini yapacağını anlamına geliyor. Bir gezegenin kendi burcunda olması demek kendi gücünü, kendi olumlu özelliklerini çok daha rahat bir şekilde, hatta maksimum kapasitede sergileyebilecek konumda olması demektir. Dolayısıyla önümüzdeki bu bir yıl için Jüpiter den yararlanmanın en doğru zamanı diyebiliriz. Yay ateş elementinde bir burçtur. Dolayısıyla güneşi, ayı ve yükselen burcu ateş burçlarında olanlar için ki bunlar Koç, Aslan ve Yay burçlarıdır, muhteşem bir hareket kabiliyeti sağlayacaktır. Ve Jüpiter kendi burcu olan Yay da seyahat edeceğinden biz bu yıl Yay burcu ile ilgili konuların ön plana çıkmasını bekleyebiliriz. Abartılı durumlarda inanç ve din fanatizminin artması çok mümkün. Ayrıca özgürlük, hak , hukuk , eşitlik adına yapılacak aktivist hareketleri ekranlarda, gazete sayfalarında daha çok görebiliriz.
Jüpiter doğum haritalarınızda hangi evden geçiyorsa o alanda bir aktivasyon beklenir. Jupiter şansla, bollukla, bereketle gelir. Mutlaka dokunduğu alanda size yepyeni kapılar açacaktır. Örneğin ikinci evinizden geçiyorsa para akışınızda rahatlama beklenir eğer haritanın yapısından kaynaklı farklı sert etkiler yoksa. Veya yedinci evinizden geçiyorsa yeni bir partner, evlilik, iş ortağı bekleyebilirsiniz. Onuncu evinizden geçerken kariyerinizde olumlu gelişmeler olabilir, veya on birde sosyal çevreniz genişleyebilir, onlardan destek alabilirsiniz. Bu sebeple astroloji yorumları ilginizi çekiyor ve kendinizle ilgili olarak bilgiyi nasıl yorumlayacağınızı daha iyi bilmek istiyorsanız haritalarınız hakkında biraz bilgi sahibi olmanız çok faydalı olacaktır.
Genel olarak baktığımızda önümüzdeki yıl daha çok uzun yol ve yurtdışı seyahati yapabilirsiniz, yüksek öğrenim konuları önünüze gelebilir. Yayıncılık, din felsefe konuları gündeminizde olabilir. Jupiter yabancı kültürleri temsil eder, belki bir yabancı ortağınız veya partneriniz olabilir. Paranızda fazlasıyla artış veya harcama olabilir, miras veya beklenmedik ortak alanlardan paralar elinize geçebilir. Sosyal çevreniz artabilir, belki ekranlarda daha fazla görünmeye başlarsınız.
Jupiter transitlerinde dikkat edilmesi gereken en önemli konuları da belirtmeden geçmeyelim. Bu transit esnasında aşırı özgüven, kibir, çok bilmişlik, aşırı ego, tembellik, fazlaca kontrolsüz dağılma ve belki para harcama, sağlık evinizde etkilenme potansiyeli varsa o alanda iyi veya kötü duruma göre hızlı gelişmeler, güçlü hava hareketleri ki özellikler rüzgarlar, fırtınalar doğabilecek risklerdir.. Bir de yükselen burcu ve ay burcu Yay olanlara dikkat diyorum, kontrolsüz kilo alma durumu veya vücudunuzda ödem sorunu olabilir. Doğum haritanızda iyi çalışan bir Satürn ünüz yoksa sınırsız ve kontrolsüz hareket ettirebilir. Tüm bunları aklımızda tutmakta fayda var.
Jupiter in bolluğu, bereketi, şansı üzerimizde olsun…
Sorularınız ve doğum haritası analizleriniz için bana mail adresimden ulaşabilirsiniz.