-…”BABAMIN VEFATI, BİZİ AYAKTA TUTAN KUVVETLİ BİR DESTEĞİN YIKILMASI GİBİ BİR ŞEY OLDU.”
Mustafa Kemal okula başladıktan bir süre sonra babasının işleri bozulur, hastalanır ve yatağa düşer. İşlerinin bozulmasında kereste ve daha sonraları yaptığı söylenilen tuz işlerinde, nakliyat yolları ve çalışma yerlerindeki eşkıya faaliyetlerinin büyük rolü olduğu şüphesizdir.
İşleri bozulduğu günlerde Ali Rıza Efendi ile Zübeyde Hanım’ın bir kız çocukları daha dünyaya gelir ve adını “NACİYE” koyarlar (1889).
Mustafa Kemal’in babası Ali Rıza Efendinin ölümü ile ilgili Zübeyde Hanım ölmeden önce söyleşi yapan tek insan “Enver Behnan ŞAPOLYO” eserinde, Zübeyde Hanım’ın Ali Rıza Efendi’nin son yılları ve hastalığı için şunları anlattığını yazar:
—“MERHUM SON GÜNLERİNDE İŞİNİN FENA GİTMESİNDEN ÇOK MÜTEESSİR OLDU. KENDİNİ SALIVERDİ. DAHA SONRA DA, DERVİŞ – MEŞRAP BİR HAL ALARAK ERİDİ GİTTİ. KOCAMIN HASTALIĞI BÜYÜDÜ. ARTIK YAŞAYAMAZDI. (S:31)”
Bu yazar Mustafa Kemal’in küçük kardeşi Makbule ATADAN ‘ın bu konuda anlattıklarını da nakleder. Makbule Hanım da babasının kereste işlerinin Rum Eşkıya faaliyeti sebebiyle bozulduğundan bahsettikten sonra der ki :
––“BUNDAN SONRA BABAM TUZ TİCARETİNE BAŞLADI. MAĞAZASINDA BULUNAN TUZLAR TOPTAN ERİDİ. BABAM BU İŞTEN DE ZİYAN GÖRDÜ. TEKRAR MEMURİYETE GEÇMEK İSTEDİ FAKAT MUVAFFAK OLAMADI. İŞLERİNİN FENA GİTMESİNDEN ÇOK MÜTEESSİR OLDU. KENDİSİNİ İÇKİYE VERDİ. NİHAYET BARSAK VEREMİNE TUTULDU. ÜÇ SENE HASTALIK ÇEKTİKTEN SONRA VEFAT ETTİ. (S:31)”
Mustafa Kemal’in Selanik’ten mahalle ve okul arkadaşı, eski Milletvekillerinden “Hacı Mehmet SOMER” Bey ise kereste işlerinin bozulmasına dair şu bilgiyi verir:
—“ALİ RIZA EFENDİ KERESTE TİCARETİNE VARINI YOĞUNU VERMİŞTİ. İLK ZAMANLARDA BÜYÜK BAŞARILAR GÖSTEREN BU TEŞEBBÜS, KATRİNİN EZELİ BELALISI OLAN EŞKIYALARIN HIRSLARINI TAHRİK ETTİ. ALİ RIZA EFENDİ’Yİ, PARA GÖNDERMESİ İÇİN TEHDİT ETTİLER. ŞAYET PARA GÖNDERMEZSE KERESTELERİNİ YAKACAKLARINI BİLDİRDİLER. BU SEBEPLE ORMAN MINTIKASINA GİTMEK, İŞLERİNİ KONTROL ETMEK MÜMKÜN OLMUYORDU. İŞLENMİŞ KERESTELERİ SAHİLE NAKLETMEYE KORKUYORDU. ÇÜNKÜ BU KERESTELER EŞKİYA İÇİN REHİNE MAHİYETİNDE İDİ. NİHAYET ALİ RIZA EFENDİDEN PARA GELMEYİNCE BÜTÜN KERESTELERİ YAKTILAR. İŞÇİLERİ DE TEHDİT ETTİLER. İŞÇİLER DE DAĞILIP GİTTİLER. BUNUN ÜZERİNE ALİ RZA EFENDİ YANGINDAN MAL KAÇIRIR GİBİ, MÜMKÜN OLABİLENİ KURTARMAYA ÇALIŞTI. (S:30)”
Ali Rıza Bey’in ölümü kati olarak bilinmemektedir.
Mustafa Kemal hatıralarında tarih belirtmeden der ki:
-…”ŞEMSİ EFENDİ MEKTEBİNE KAYDEDİLDİM. AZ ZAMAN SONRA BABAM VEFAT ETTİ.”
Mustafa Kemal’in kız kardeşi “Makbule ATADAN” ise:
—“KENDİSİNİN DOĞDUĞU GÜNLERDE (1885), BABASININ HASTALIĞININ BAŞLADIĞINI, İŞİNE GİDEMEDİĞİNİ VE İLK YAŞINI DOLDURDUĞUNDA DA BU HASTALIĞIN ÇOK ARTTIĞINI VE EN KÜÇÜK KIZ KARDEŞİ (DOĞUMU:1889) NACİYE KIRK GÜNLÜK İKEN BABASININ VEFAT ETTİĞİNİ ANLATIR.”
Bu durumda Ali Rıza Efendinin ölümünün 1889 veya 1890’ın ilk aylarına rastlaması gerekir. Mustafa Kemal o sırada dokuzuncu yaşı içindedir ve Şemsi Efendi okulunun da üçüncü sınıfındadır.
Profesör Doktor Afet İNAN “Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler” adlı eserinde:
—“MUSTAFA, DAHA İLKOKUL ÇAĞINDA BABADAN YETİM KALMIŞTIR.”(S:9)
Ali Fuad CEBESOY da “Sınıf Arkadaşım Atatürk” adlı kitabında:
—“ BABASI ÖLDÜĞÜNDE MUSTAFA KEMAL’İN 9-10 YAŞLARINDA OLDUĞUNU YAZAR.”(S:5)
Genç yaşta üç çocukla dul kalan Zübeyde Hanım’a bağlanan emeklilik maaşı ise iki mecidiyedir ve bu para ile ailenin geçimini sağlamak son derece zordur. Zübeyde Hanım’ın Langaza’da Rapla çiftliğini idare etmekte olan kardeşi Hüseyin Efendi, Ali Rıza Efendinin ölümünden sonra Selanik’e gelir ve üç çocukla yalnız kalmış olan kız kardeşini yanına alarak çiftliğe götürür.
Türk Tarih Kurumu üyelerinden Faik Reşit UNAT Bey, Ali Rıza Efendinin 28 KASIM 1893’te vefat ettiğini iddia eder. Bu tarihçi, V. Türk Tarih Kongresine (1956), “ATATÜRK’ÜN AİLESİ EFRADI VE KENDİSİNE KARBET DERECELERİ” mevzuu ile sunduğu bir bildiride der ki:
—“EMEKLİ ALBAY HALİL NURİ YURDAKUL’UN BULDUĞU BELGELERE GÖRE ALİ RIZA EFENDİNİN 28 KASIM 1893 TARİHİNDE VE ÇAY AĞAZI RÜSUMAT MEMURU İKEN ÖLDÜĞÜ ANLAŞILMAKTADIR.”
Faik Reşit UNAT Bey, “ATATÜRK’ÜN ÖĞRENİM HAYATI” mevzuu ve 1963 yılında verilmiş bir konferansında da şunları anlatır:
––“ELE GEÇEN RESMİ BİR BELGEYE GÖRE MUSTAFA’NIN BABASININ 28 KASIM 1893’TE ÖLDÜĞÜ ANLAŞILMIŞ BULUNUYOR. KIZ KARDEŞİ MAKBULE HANIM’A İLK KOCASINDAN AYRILDIKTAN SONRA BABASINDAN AYLIK BAĞLANMASINA AİT DOSYADA, ALİ RIZA EFENDİNİN ÇAYAĞAZI RÜSUMAT MEMURU İKEN BU TARİHTE ÖLMÜŞ OLDUĞU GÖSTERİLMEKTEDİR.” (Atatürk Konferansları, Cilt I. S:82)
Faik Reşit UNAT Bey, bahsettiği bu belgelerin fotokopilerini yayınlamadığı gibi, bunların neler olduğuna dair hiç bir bilgi de vermez.
1893 yılında ise:
—“MUSTAFA KEMAL 13 YAŞI İÇİNDEDİR VE RÜŞDİYE SINIFLARINA YÜKSELMİŞTİR.”
BİR BAŞKA YAZIMDA GÖRÜŞMEK ÜZERE ESEN KALIN. EKSİKLİKLER BENİM FAZLALIKLAR DAHA ÖNCE EMEK VERENLERİNDİR.