MÜZİĞİN İNSAN SAĞLIĞI VE ZEKASINDAKİ ETKİLEŞİMLERİ VE ÜLKEMİZ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ:
Daha önce anne karnından başlayarak müzik dinlemek ve enstrüman çalmanın insan sağlığını ne kadar etkilediğini yazmıştım. Bu yazılarımı bir kere daha okumanız şimdiki yazımı daha iyi anlamanızda size yol gösterecektir.(Anne karnında klasik müzik dinlemenin önemi ve Mozart) –(Klasik Müziğin İnsan Zekâsının Gelişmesindeki Önemi)
Brezilya’da yapılan bir araştırma Mozart’ın bestelerini dinlemenin gözlerinden rahatsız olan kişilere iyi geldiğini ortaya çıkardı. Test için 30 (otuz) glokom hastasına 10 (on) dakika Mozart’ın piyano sonatları dinlettirildi; 30 (otuz) hastaya ise hiçbir şey dinlettirilmedi. Beyaz bir fona bir şeklin yansıtıldığı testte denek, fon üzerindeki şekli görür görmez bir düğmeye bastı. Testten önce Mozart dinleyenler düğmeye daha hızlı bastı.
Alman bilim insanları şarkı söylemenin bağışıklık sistemini güçlendirdiğini tespit ettiler. Frankfurt’taki Johann Wolfgang Goethe Üniversitesi’nde görevli bilim adamlarının yaptığı araştırmaya göre 60 (altmış) dakika şarkı söylemek bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Bilim insanları Hans Günther Bastian ve Gunter Kreutz, antikor türü olan immunoglobulin A düzeyinin bağışıklık sisteminin durumu hakkında bilgi verdiğini belirttiler. Frankfurt Kilise Korosu’nun bir saatlik provasından önce ve sonra koro üyelerinin kanını alan bilim insanları şarkı söyleyen üyelerin immunoglobulin A değerlerinin yükseldiğini şarkı söylemeyenlerin değerlerinin değişmediğini tespit ettiler.
Müzik kalbi de koruyor. +PA adı verilen kan pıhtılaştırıcı bir maddenin oluşmasını önlüyor. Böylece müzik kalbi korumuş oluyor. Berlin Üniversitesi’nin hasta insanlar üzerinde yaptığı araştırmaya göre müzik gerçekten ruhun olduğu kadar bedenin de gıdası.
Ünlü Türk düşünürü ve bilim insanı İbn-i Sina özellikle doğum öncesi ve doğumdan hemen sonraki safhalarda çocukların bakımı konusundaki düşüncelerini ruhsal ve bedensel olarak birbirine paralel olarak görmüştür.” Çocuğun mizacını ve bünyesini geliştirmek için faydalı olan iki şey vardır ki bunlardan birincisi çocuğun latif (yumuşak) olarak hareket etmesi , ikincisi de musiki ve çocukları uyutmak için ninni söylemektir.’’ İbn-i Sina (980-1037) ölçü müziğini bulmuştur. Osmanlı İmparatorluğu zamanında hastaların müzikle tedavisi konusunda uzun araştırmalar yapılmış; hangi hastalıklara hangi müziklerin iyi geleceği tespit edildikten sonra hastalığa göre uygulanan müzik dinletileriyle tedavi yollarına gidilmiştir. Bugün EDİRNE ilimizde bu konuyla ilgili bir Sağlık Müzesi ziyaretçilerine hizmet vermektedir.
Hastalara Johann Strauss gibi ünlü müzisyenlerin eserlerini dinlettikten sonra hastaların olumlu yönde etkilendikleri görüldü. Uzmanlar fazla gürültülü müzikler hariç her türlü müziğin sinirleri dinlendirdiği ve stres hormonlarını azalttığını savunuyorlar. Sık sık çok sesli müzik dinleyen kişilerin daha az kalp ve tansiyon sorunlarıyla karşılaştıklarını belirtiyor. Bu arada en az kalp krizi geçirenlerin de Klasik müzikle uğraşan veya dinleyenler oldukları söyleniyor.
Müzikle ilgili en önemli saptamalardan biri de, müzikle ilgilenen çocukların matematik derslerinde daha başarılı olması. California Üniversitesi’nden Gordon Show yakın zamanda yaptığı bir araştırmada yedinci sınıfa giden üç gurup öğrenciyi incelemiş. 26 (yirmi altı)öğrenci piyano dersi ve videodan matematikle ilgili bir oyun, 29 (yirmi dokuz)öğrenciye İngilizce ve gene aynı matematik oyununu vermiş.28 (yirmi sekiz) öğrenciyse özel bir ders almamış. Dört ay sonra piyano dersi alan öğrenciler matematik dersi alan diğer öğrencilere göre matematik dersinde yüzde 15-41 (onbeş-kırkbir) oranında daha başarılı olmuştur. Bu gelişme; müzikle matematik arasında doğrudan bir bağlantı olduğunun işareti olarak kabul görmüştür.
Yurdumuzda hastanelerin çocuk bölümlerinde yaptığım araştırmalarda bu tür çalışmaların yeterli olmadığı düşüncesine vardım. Çocuğun anne karnındayken başlayıp ergenlik çağına kadar geçen bu sürede kadın doğum, çocuk sağlığı ve hastalıkları, fizyolog, nöroloji uzmanları ve bu konuda kendini yetiştirmiş müzisyenlerin ekip halinde çalışması gerekmektedir. Bu çalışmalarda tek ve çift yumurta ikizleri, bir annenin farklı çocukları, çeşitli gelir düzeyindeki çocuklar büyük şehir, kasaba köy çocukları ayrı ayrı ele alınmalıdır. Ayrıca annenin doğum yaptığı yaşlar bu çalışmalarda ayrıca değerlendirilmelidir.
Cumhuriyetimizin kurulmasından sonra ‘’MÜZİK ZEVKİNİ HESABA KATMADAN BİR ULUSU YETİŞTİRMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR’’ diyen M.K. ATATÜRK 1924 yılında Musiki Muallim Mektebini bunu takiben Ankara Devlet Konservatuarını ve Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasını kurarak; çok sesli müzik ve çok sesli düşünce yönünde ilk adımları atmıştır. (bkz: SEÇ HABER Mustafa Kemal ve Türk Opera Sanatı isimli yazım 9/11/2015)
17 Nisan 1940 tarihinde zamanın Cumhurbaşkanı İsmet İnönü önderliğinde kurulan Köy Enstitüleri’ne her türlü müzik aleti alınarak çok küçük yaşlarda bu okulların öğrencisi olan köy çocuklarının çok sesli müzikle tanışarak beyin güçlerine katkıda bulunulmaya çalışılmıştır.
Sonraki senelerde çeşitli politik nedenlerle Köy Enstitüleri kapatılmış, bir müddet Öğretmen Okullarıyla Köy Enstitüleri ruhu yaşatılmıştır. Gerek Köy Enstitülerinden gerekse Öğretmen Okullarından zekâ seviyesi yüksek öğretmen sanatçı ve bilim insanı yetişmiştir.
Ülkemizin ilerleyen senelerinde Öğretmen okulları kapatılmış, Üniversiteler çoğalmış bu kurumlara bağlı olarak Konservatuarlar, Eğitim Fakülteleri Müzik Bölümlerinden mezun olan öğretmen ve sanatçı adayları yurdumuzun çeşitli illerinde yer alan çok sesli müzik kuruluşlarında ( Opera,Bale,Senfoni orkestralarında ) görev alarak çok sesli müzik ve çok sesli düşünceyi yaymaya başlamışlardır.
Yakın zamanlarda çok sesli müzik eğitimi gören gençlerimizin artmasıyla eskiden belirli büyük şehirlerde yapılan sanat faaliyetleri yurdun her tarafına yayılmış; Çocuk ve Gençlik Orkestraları, Bale Okulları, Çok Sesli Çocuk- Gençlik ve Yetişkin Koroları sponsorlar desteğiyle hızla yayılmışlardır.
Önceki yazılarımda Küçükçekmece Sanat Akademisi (9 Mayıs 2016) , TRT Çocuk Korosu (12 Kasım 2017), İ.D.O.B. Çocuk Balesi (8 Aralık 2017), İ.D.O.B. Çocuk Korosu, (6 Nisan 2018) , Bahçelievler Belediyesi Çocuk Korosu (14 Ocak 2017) Zeytin Çekirdekleri (7 Haziran 2018) ‘nin tanıtımını ve çalışma şekillerini sizlere bu köşemde yazmıştım. Bu yazılarımı tekrar okuyarak bu grupların çalışma şekillerini tekrar gözden geçirebilirsiniz.
Anne karnından başlayarak kaliteli müzik (özellikle çok sesli müzik ) dinlendiğinde beyin hücrelerinin birbirine olan bağının kuvvetlendiği beyin hücrelerindeki ölüm oranının azaldığı ve daha sağlıklı bir neslin yetiştirildiği artık tüm dünya bilim insanlarınca kabul edilmektedir.
MARTİN LUTHER ‘’ Müziğin bütün faziletlere kaynak olduğuna şüphe yoktur. Müzikten hoşlanmayanları taşlara odunlara benzetirim. Bunun için bütün gençlik bu ilahi sanatı öğrenerek yetişmelidir.’’ demiştir.
Saygılarımla…
www.coskunnehir.com.tr