Üç ay kadar önce Güneş sistemimizin ilk defa yıldızlararası bir misafiri ağırladığına şahit olduk. Güneş sistemi dışından, yıldızlararası ortamdan, hatta belki de başka bir yıldız sisteminden fırlatılıp gelen bir cisim, şöyle bir uğrayıp geçti bizim mahalleden. Burada fırlatılmak derken, doğal kuvvetlerin kaotik mekanizmalarını kastettiğimizi de belirtelim. Kaotik farkındalığı ise bir kenarda bekletelim şimdilik.
A/2017 U1 18-19 Ekim 2017’de Hawaii’de bulunan PanStarrs1 teleskobuyla keşfedildi. Keşfedildiğinde çoktan gelmiş ve gidiyordu. Hawaii dilinde “Mesajcı” anlamına gelen bir kelimeyle adlandırmış cismi ilk gözleyen ve isim koyma hakkını elde eden astronomlar ona “Omuamua” dediler. Şimdi ise mesajcı misafirimizin gerçekten bir mesaj verip vermediğini anlamaya çalışıyor astronomi dünyası. Geniş frekans aralıklarında dinleme yapabilen cihazların gözleri kulakları bu cismin üzerinde. Yıldızlararası bir mesaj bekleyen hayalperestler her zaman vardır. Hayalperestleri seviyoruz.
Bu ziyaretin gözlenebilmesinin neden bu kadar önemli olduğundan bahsetmeye çalışalım biraz:
Öncelikle cismin hesaplanan yörüngesi, Güneş sistemine ait olmadığını gösteriyor, şimdiye kadar astronomların izlediği, gözlediği asteroidlerin tamamı Güneş sisteminin bir parçası kabul edilen Asteroid kuşağı, Kuiper kuşağı veya Oort bulutu denilen kuşaktan gelmekteydi. 2017 U1 bu kuşaklardan hiçbirine ait değil. Yani ilk defa bir başka yıldızın aydınlattığı, şekillendirdiği bir cisim, muhtemelen milyonlarca belki de milyar yıldır devam ettiği bir yolculuk sonrasında Dünya ırkının teleskopları tarafından görüntülendi ve gidiyor.
Yanlış anlaşılmaya sebep olmamak için hemen ekleyelim: Böyle bir cisim ilk defa Güneş sistemimizi ve Dünyamızı ziyaret etmiyor, ilk defa gözlemleniyor. Muhtemelen benzer cisimler olmuştur, olmaya devam ediyordur. Fakat astronomlar ilk defa bir tanesini yakaladı. Başka bir yıldızın kalbinde yanan ateşin imalatı olan atomlar, başka bir radyasyon ile aydınlanan bir sistem, hatta belki de başka kanunların yönettiği bir düzenden kopan bir küçük hayalperest. Bitmeyecekmiş gibi görünen uzun ve bilinmez bir yolculuk ve sonunda küçük mavi bir ev.. Belki de ilk defa küçük hayalpereste çevrilen bilinçli gözlerin varlığına şahit oldu 2017 U1. Biz de ona şahit olduk.
NASA Near Earth Objects merkezi yöneticisi Paul Chodas’ın paylaştığı bilgilerden anladığımız kadarıyla küçük misafirimiz gerçekten çok küçükmüş. 400 metre uzunluğunda yaklaşık 40 metre eninde uzunca bir çubuk gibi. Kırmızımsı bir renkteymiş. Paul Chodas, bu şeklin de sıra dışı ve Güneş sistemimizde görmeye alıştığımız şekillerin dışında olduğunu belirtiyor. Bu kadar uzun bir yolculuktan gelen cismin bu uzun çubuk benzeri yapısını nasıl koruduğunu anlamadıklarını söylüyor. Güneş sistemi içinde gözlemlenen cisimler genellikle şekilsizdir. Oluşumlarını yöneten mekanizmalar ve kütle çekimi sebebiyle genellikle küreye yakın patates benzeri yapılarını korumak eğilimindedirler. Yani bir patates tarlasında ilk defa havuç görüyor gibiyiz. Elimizde gerçek bir görüntü yok, fakat şöyle bir illüstrasyon paylaşmak pek de yanlış olmaz.
Gelelim bu cisim hakkındaki iddialar ve beklentilere:
Keşfedildiği günden itibaren Breakthrough Listen gibi araştırma programlarının radyo teleskopları, herhangi bir frekans aralığında bir elektromanyetik yayın yapıp yapmadığını (veya yayıp yapmayacağını mı desek?) tespit etmek üzere 2017U1’i dinliyorlar. Şimdilik açıklanan bir sonuç yok. Beklemeye devam ediyoruz. Gözlerimiz ve kulaklarımız küçük “Mesajcı”nın üzerinde. Aslında bu noktada değerli astronomlarımıza bir küçük hatırlatma mı yapsak? “Gözler gerçeği göremez, kalbiyle aramalı insan.”Birkaç büyük yer teleskobunun ve NASA’ya ait iki uzay teleskobu Hubble ve Spitzer’in 20 Kasım’dan bu yana 2017U1’i izlemekte olduğunu belirtiyor NASA yetkilileri. Bu makaleyi yazdığımız sırada mesajcı 2017U1’imiz Dünya’dan 336 milyon km uzaklıkta bulunuyor ve 66 km/saniye hızla Dünyamızdan, 37 km/saniye hızla da Güneş’ten uzaklaşıyor. Güneş’e en yakın olduğu tarihin ise 9 Eylül 2017 olduğu hesaplanıyor. 1 Kasım’da Mars yörüngesi civarındaydı, Mayıs 2018’de Jüpiter civarında olacak, Ocak 2019’da Satürn yörüngesini geçip Pegasus (Kanatlı At) takımyıldızına doğru yolculuğuna devam edecek.
Kim bilir belki de vereceğini vermiştir ve gidiyordur küçük mesajcı. “Kalın sağlıcakla, ben gidiyorum” demiştir, olamaz mı?
Kalın sağlıcakla..
Kaynakça